Sormayı unuttum tradutor Espanhol
191 parallel translation
Doktora sormayı unuttum.
Olvidé preguntárselo al doctor.
- Sormayı unuttum. Neden?
- Olvidé preguntárselo. ¿ Por qué?
Horace Amca, nasıl olduğunu sormayı unuttum.
Tío Horace, olvidé preguntar cómo te sientes.
Sormayı unuttum, bugün bir şey buldunuz mu?
- ¿ Sí? Olvidé preguntar. ¿ Encontró algo fuera hoy?
Sormayı unuttum, bunun son dövüşüm olduğunu duyduğunda annem ne dedi?
Quería preguntarte... ¿ Qué dijo la vieja cuando supo que era mi última pelea?
Sormayı unuttum.
Se me olvidaba una cosa.
Sormayı unuttum, seninle tekrar karşılaştığım için çok heyecanlandım.
Perdóneme, se me ha pasado con la alegría de verle.
Bekle. Bir şey sormayı unuttum.
- Espera, olvidé preguntarte.
Birşey sormayı unuttum :
Se me olvidaba algo.
Ona sormayı unuttum.
Olvidé preguntarle.
Katınızı sormayı unuttum...
Lo siento, señor. He apretado el botón del 8º. Quizá usted no vaya tan arriba.
Sormayı unuttum.
No me dio por preguntárselo.
Sormayı unuttum. Adın ne?
No te he preguntado cómo te llamas.
Sormayı unuttum.
No le he ofrecido nada.
İsminizi sormayı unuttum.
¿ Sabe? Me temo que no tengo su nombre.
Sormayı unuttum.
Olvidé preguntártelo.
Sormayı unuttum.
Olvidé mirar la fecha.
Soyadını sormayı unuttum.
Olvidé preguntarle el apellido.
Rolün ne olduğunu sormayı unuttum.
Olvidé preguntarle qué papel era.
Ah, sormayı unuttum.
Ah sí, se me olvidaba preguntar...
Sormayı unuttum. Adın ne senin ve hesabı neden ödeyemedin?
Se me ha olvidado preguntarte por qué no podías pagar la comida.
Birazdan tekrar denerim. Sormayı unuttum, annemin odasıyla ilgili bir gelişme var mı?
¿ Qué hay de la habitación para mi madre?
Sormayı unuttum.
Se me olvidaba.
- Onu sormayı unuttum.
- Me olvidé de preguntárselo.
Zeytinleri sormayı unuttum.
Me olvidé de preguntarle acerca de las aceitunas.
Bu arada, sormayı unuttum....
Por cierto, no te lo he preguntado.
Daha önce sormayı unuttum.
Antes olvidé preguntarte.
Geçen gelişimde size bir şey sormayı unuttum.
La última vez que vine, me olvidé de hacerle la pregunta.
Sormayı unuttum çünkü bu soruyu'pilot'başlığı altına not almışım.
La razón por la que lo olvidé es porque estaba ordenado por "piloto".
Sormayı unuttum ; son günlerde karın nasıl?
¿ Cómo se siente su esposa?
Sormayı unuttum, bekarlığa veda partin nasıldı?
Olvidé preguntarte ¿ como estuvo la despedida de soltero?
Bu kadar sevinmeme rağmen, Sormayı unuttum- -
Y con toda la conmoción me olvidé de preguntar :
Kusura bakmayın, sormayı unuttum.
Discúlpeme, me olvidé de preguntarle.
- Sormayı unuttum.
- Se me olvidó preguntarlo.
Don Cleveland bana, Johnny'nin Delta Limanında teknesi olduğunu söylediğinde,... teknenin adını sormayı unuttum.
Cuando Don Cleveland me dijo que Johnny tenia un barco, olvide preguntarle el nombre.
Onu sormayı unuttum.
Olvidé decírselo.
Sana sormayı unuttum.
Oye, olvidé preguntarte.
Ha, kardeş. Ben senin adını sormayı unuttum.
Olvidé preguntarte el nombre.
Hey, sormayı unuttum, Andy'le randevun nasıl geçti?
Eh, olvidé preguntar, ¿ cómo fue tu cita con Andy?
Robaxin ile alıp alamayacağını sormayı unuttum.
Olvidé preguntarle si puedo darle también Robaxin.
Prem, sana sormayı unuttum.
Prem, se me olvidó preguntarte.
Adını sormayı unuttum.
Olvidé preguntar tu nombre.
Sormayı unuttum.
Olvidé preguntarte.
Sana sormayı unuttum.
Olvide preguntarte.
Affedersin, sormayı unuttum.
Perdón, olvidé preguntarte.
Adınızı sormayı unuttum.
- Hammond.
Rohit, birbirimize her konuyu anlattık. Bir şey hariç. Belki sen sormayı, ben de söylemeyi unuttum.
Rohit, nos hemos dicho todo... excepto una cosa... que usted se olvidó de preguntar quizás... y yo me olvidé de decirle
- Adını sormayı unuttum.
- No pregunte.
Sormayı unuttum da,
Olvidé preguntarte...
Sormayı unuttum :
Olvidé preguntarle.
Sormayı unuttum.
¿ Alguna posición en particular?