English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Spiridon

Spiridon tradutor Espanhol

51 parallel translation
İzleyeceğiniz oyun Spyridon Peresiades'in beş perdelik ölümsüz idili "Kadın Çoban Golfo".
La obra que verán esta noche... es el drama inmortal en cinco actos... de Spiridon Peresiadis "Golfo, la pastorcilla".
İzleyeceğiniz oyun Spyridon Peresiades'in beş perdelik ölümsüz idili...
La obra que verán esta noche es el drama inmortal en cinco actos... de Spiridon Peresiadis "Golfo, la pastorcilla".
Hadi, döv onu, Spirka!
¡ Pégale duro, Spiridon!
- Yolumdan çekil, Spiridon.
- Apártate, Spiridon.
- Tut onu, Spiridon!
- ¡ Sostenlo, Spiridon!
N'oluyor?
¿ Qué quieres, Spiridon?
Ee, Spiridon, bizimle çalışmıyor musun?
¿ Qué pasa, Spiridon, estás evitando el trabajo colectivo?
Bu kadar saçmalık yeter, Spiridon.
Deja de bromear, Spiridon.
Spiridon Yerofeyevich, tutuklusunuz.
Spiridon Yerofeievich... Estás bajo arresto.
- Ateş edeceğim, Spiridon Dayı!
- ¡ Tío Spiridon, te disparo!
Sorun nedir, Spiridon?
¿ Qué pasa, Spiridon?
- Spiridon!
- ¡ Spiridon!
Spiridon!
¡ Spiridon!
Spiridon'ı tutuklamamalıydım.
No debería de haber arrestado a Spiridon.
Bırak beni, Spiridon!
¡ Suéltame, Spiridon!
Spiridon.
Spiridon.
Spiridon hüküm giydi. Spiridon Solomin hapse atıldı.
Spiridon está preso.
- Ee, yeğenim, demek sonunda ortaya çıktın.
- Sobrino, finalmente apareciste. - Si, aquí estoy, tío Spiridon.
- Evet, işte buradayım, Spiridon Dayı.
Me hiciste esperar mucho tiempo.
Şimdi gördüğün gibi, Spiridon'a yardım ediyorum.
Ahora, como ves, ayudo a Spiridon. Es rencoroso y tirano, da pena.
boğulan kızın görüntüsü şehrin sakinlerini rahatsız etti, ve özellikle yanlız adam Spiridon Kopicl, yetenekli, fakat hala tanınmış bir rockçı değil.
La vista de la chica estrangulada alarmó a los habitantes de la capital, y en especial a un joven solitario, Spiridon Kopicl, un cantante de rock con talento, pero todavía no muy conocido.
Spiridon çok çok utangaç birisiydi.
Spiridon era un chico extremadamente tímido.
bütün bunların yüzünden Spiridon bütün güzel kadınlardan nefret etti.
A causa de ello, el joven Spiridon odiaba a todas las mujeres guapas.
gerçekten öyleydi, yeni kelimeler düşünmek, Spiridon boğulan kadınları hayal ederek şehirde amaçsız bir şekilde dolaşıyorken.
Spiridon se puso a rondar por la ciudad dándole vueltas a la nueva letra imaginando que estrangulaba mujeres.
Spiridon Kopicl bizimle.Kopeecl tartışmalı "Semboller" grubunun solisti.
- Nos acompaña Spiridon Kopecl... - Kopicl.
Spiridon'a soralım, semboller'in bir sonraki konserinde neler olacak kadın nefreti dolu ortamda kızlar kendilerini rahat hissedecekler mi?
Le queremos preguntar a Spiridon por el próximo concierto de Simboli en la sala Pivara. ¿ Se pueden sentir seguras las chicas en esa atmósfera de odio contra ellas?
bir pil yardımıyla şoka girmişe benziyor, karışık bir durum Spiridon şehirde dolaşıyordu.
Abrumado con lo que a él le parecía un montón de problemas de difícil solución, Spiridon deambulaba por la ciudad.
canavar takıntılıydı ve sabırsızca konser bekleniyordu Spiridon kendine sordu :
Obsesionado con el estrangulador e impaciente por la llegada del concierto, Spiridon se preguntaba :...
BEN SPIRIDON KOPICL!
¡ Yo soy Spiridon Kopicl!
Spiridon Kopicl sunar, süper haberler :
Spiridon Kopicl ofrece súper noticias :
Spiridon kadınlara karşımıydı?
¿ Qué tiene Spiridon contra las mujeres?
hepiniz göreceksiniz Spiridon Kopicl'in kim olduğunu kimmiş iktidarsız göstericem size
Ahora vas a ver quién es Spiridon Kopicl. Ahora vas a ver quién es impotente.
tutarsız hislerle çelişen, Sofija'nın rapouyla kışkırtılan Spiridon bunalımın eşiğindeydi.
Destrozado por los sentimientos contradictorios que le provocaba el reportaje de Sofija, Spiridon llega a estar al borde de la desesperación.
YAPMAYACAĞIM. - sevgili dinleyiciler, ne düşündüğünüzü bilmiyorum ama, bana öyle geliyor ki, bu Spiridon Kopicl'in çocukça şakalarından biri.
- No voy a decirlo. - Queridos oyentes, no sé qué pensáis, pero a mí me parece que esta es otra de esas bromas pueriles de Spiridon Kopicl.
Pera'nın kanı dökülürken, Spiridon'unun dudaklarını öpmek Sofya'ya fark ettirdi ki, geleceği Spiridon'unun kollarında yatıyor.
Mientras besaba los labios de Spiridon, manchados por la sangre de Pera, Sofija se dio cuenta de que su futuro estaba en los brazos de Spiridon.
Spiridon Sofija'yı eşikten kucağında geçirdi
Spiridon cargó con ella a través del umbral de la puerta.
Pera Mitic, Spiridon ve müfettiş Strahinjic'i biribirlerine bağlayan. gizemli, olağandışı bir bağ... endişe veriyor, bükülüp düğümleşmiş, çözülecek gibi görünmüyordu.
Un hilo de misterios paranormales que conectaba los destinos de Pera Mitic, Spiridon y el inspector Strahinjic, amenazaba con enredarse en una maraña criminal imposible de deshacer.
o anda Spiridon'un içinde birşeyler değişti.
En ese momento, algo se descompone en la cabeza de Spiridon.
o anda, Pera Mitic kulağını kopartırken, Spiridon'nun kafasında bir kaç yıl sonra onu ünlü bir besteci yapacak ilk senfonisi beliriyordu.
En ese momento, cuando Pera Mitic le arrancó la oreja en la mente de Spiridon cristalizaron los acordes de su primera sinfonía, que en pocos años le dio un gran renombre como compositor.
Belgradı canavardan kurtaran adam olarak tanınan Spiridon, saygıdeğer bir vatandaş olarak yaşadı ve tanınan bir sanatçı oldu.
Con la fama de haber salvado a Belgrado del estrangulador, Spiridon vivió como un ciudadano respetado y como un reconocido artista.
Dobrica Kopicl'i gerdekte yakalayan ani ölüm, Spiridon'u üvey annesi Natalijayla igilenmek ve matemini paylaşmak zorunda bıraktı.
La muerte repentina que sorprendió a Dobrica Kopricl en la cama matrimonial, dejó a Spiridon como responsable de atender y consolar a su afligida madrastra.
yanlızca bir kişi, Spiridon'un mükemmel çalışması hakkında konuşabilirdi. O da maalesef müfettiş Strahinjicdi...
Los únicos que tenían algo que objetar contra la consagración de Spiridon eran el desgraciado inspector Strahinjic...
Bu akşam, genç ama deneyimli... oyunculardan oluşan seçkin kadromuzla... sizin için oynayacağımız oyun Spyridon Peresiades'in Kadın çoban Golfo'ya duyduğu ölümsüz aşk hikayesi... Golfo'nun trajik aşkı... kalbinizin derinliklerine dokunacak ve herkes...
La obra en cinco actos que les vamos a presentar este noche es el drama idílico inmortal de Spiridon Spresadis, "Golfo, la pastorcita", con un elenco selecto, importantes actores, viejos y nuevos, trágico el amor de Golfo, hablará a lo más profundo de sus corazones y a todos.
- Spiridon, malum şeyleri gönder.
- Spiridon, trae a la chica.
Dayımla tanıimanı isterim,
Spiridon Solomin.
Spiridon Solomin.
- Mató a mi padre.
Spiridon, al şunu!
Ten, tómalo, Spiridon.
Spiridon, sorun nedir?
Spiridon. ¿ Qué te pasa?
Spiridon sabrının sonuna gelmişti.
Spiridon estaba al borde del desfallecimiento, cuando en la ventana de su dormitorio apareció el rostro de Pera Mitic.
Ben Spiridon.
Spiridon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]