Stevenson tradutor Espanhol
454 parallel translation
Edward Stevenson bayan kostümlerini tasarladı.
Edward Stevenson diseñó el vestuario femenino.
CESET HIRSIZI
EL PROFANADOR DE TUMBAS de ROBERT LOUIS STEVENSON
Dedektiflik Bürosundan Komiser Stevenson.
¿ Juez Hill? Teniente Stevensson del cuerpo de detectives.
Komiser Stevenson'a, Dr. Peralta'nın öldürüldüğü günün sabahı Dr. Peralta ile gazete standındaki kızı tartışırken gördüğünü söylemişsin.
Usted le dijo al Teniente que vio al Dr. Peralta y a la chica del puesto de revistas hablando y parece que discutiendo en la mañana del día en que el Dr. Peralta fue asesinado.
Komiser Stevenson Dr. Peralta ile o sabah konuştuğunuzu raporuna eklemiş.
El Teniente informa que usted mantuvo una conversación con el Dr. Peralta aquella mañana.
- Beni hatırladınız mı?
¿ Me recuerda? Soy Stevenson.
Stevenson. - Elbette komiserim.
Claro que sí, teniente.
Tamam Stevenson, hemen geliyorum.
Sí muy bien, teniente. Voy para allá.
- Alo. Bay Stevenson, lütfen.
Por favor, quiero hablar con el Sr. Stevenson.
- Alo? - Bay Stevenson ile görüşmek istiyorum.
Póngame con el Sr. Stevenson, por favor.
Evet, Bayan Stevenson.
Oh, sí, Sra. Stevenson.
Bayan Henry Stevenson adına kişisel bir arama var.
Una conferencia para la Sra. Stevenson.
Ben Bayan Stevenson.
Soy la Sra. Stevenson.
- Bayan Stevenson arıyor.
- Una tal Sra. Stevenson.
Bayan Stevenson isminde biri sizinle telefonda görüşmek istiyor.
Una tal Sra. Stevenson quiere hablar con usted por teléfono.
- Bayan Stevenson mı?
- ¿ Sra. Stevenson?
Affedersiniz, Bayan Stevenson.
Discúlpeme, Sra. Stevenson.
- Bay Stevenson evde değil.
- El Sr. Stevenson no está en casa.
- Bay Stevenson daha eve gelmedi mi?
- ¿ No está en casa todavía?
- Hayır, bilmiyorum.
- No lo sé, Sra. Stevenson.
Bay Stevenson.
Sr. Stevenson.
Evet, onu böyle karşıladı, Bayan Stevenson.
Sí, así fue como la saludó.
Bay Stevenson'ın onunla sonra görüşmek için randevulaştığını da biliyorum.
Y me consta que el Sr. Stevenson fijó una hora para verla más tarde.
- Tamam Bay Stevenson.
- Sí, Sr. Stevenson.
Sonra nereye gittiğini bilmiyorum, Bayan Stevenson.
No sé dónde fue después, Sra. Stevenson.
Öte yandan, Bay Stevenson'ın bütün gün iş dışında olması olağandışı değil.
Pero por otro lado, no es extraño que el Sr. Stevenson esté fuera todo el día.
Bayan Stevenson, umarım bir pot kırmamışımdır.
Oh, Sra. Stevenson, espero no haberme ido de la lengua.
Bay Stevenson size çok düşkündür. Sizin hakkınızda çok güzel şeyler söyler.
El Sr. Stevenson parece tan enamorado y habla tan maravillosamente de usted.
Bay Stevenson'ın nerede olduğunu bilmiyorum.
No tengo la menor idea.
... adı geçen Henry Stevenson...
"... que el mencionado Henry Stevenson... "
- Ben Bayan Henry Stevenson.
- Soy la Sra. stevenson.
- Bu Bay Henry Stevenson.
- Es el Sr. Henry Stevenson.
- Yapma. Bilmiyorsan söyleyeyim, Henry'yi çok ciddi düşünüyorum.
- Solo por si no lo sabes te diré que he pensado mucho en Henry Stevenson.
Henry Stevenson diye bir adamla görüşmüyor muydun?
¿ No estuviste enamorada de Henry Stevenson?
Bay ve Bayan Henry Stevenson.
"El Sr. y la Sra. Stevenson, la reina de las pastillas para la tos..."
Uzun yıllardır sağlık sorunları yaşayan Bayan Stevenson saygın uzmanlardan Dr. Philip Alexander ile görüşmek için buraya geldi.
"La Sra. Stevenson, de precaria salud durante varios años..." "... está aquí para consultar al eminente especialista Dr. Alexander ".
Bay Stevenson, Cotterell Şirketi'nin başkan yardımcısıdır.
"El Sr. Stevenson es vicepresidente de la compañía Cotterell de Chicago".
Henry Stevenson ile aranda nasıl bir bağ olabilir?
¿ Qué relación puede tener Henry Stevenson contigo?
Peki ya Stevenson?
¿ Y qué hay de Stevenson?
Tanımıyorum Bay Stevenson.
No lo sé, Sr. Stevenson.
- Telefonunuz var Bay Stevenson.
- Su llamada, Sr. Stevenson.
Bayan Henry Stevenson'a iletilecek bir mesajım var.
Tengo un mensaje para la señora de Henry Stevenson.
- Ben Bayan Stevenson.
- Soy la Sra. Stevenson.
Bazen Bay Stevenson gün boyunca hiç gelmez.
A veces pasa el día sin que el Sr. Stevenson venga.
Bayan Stevenson.
Sra. Stevenson.
Bayan Henry Stevenson.
Señora de Henry Stevenson.
Maalesef bu gece yapamam, Bayan Stevenson.
Me temo que no voy a poder, Sra. Stevenson.
Bayan Stevenson, siz de benim kadar biliyorsunuz.
Lo sabe tan bien como yo.
- Sizinle konuşmadı mı?
- ¿ No se lo ha dicho, Sra. Stevenson?
Komiser Stevenson lütfen.
Con el teniente Stevenson, por favor.
Alo? - Bay Stevenson, lütfen.
- ¿ El Sr. Stevenson?