Sucker tradutor Espanhol
26 parallel translation
# But today you're the sucker for the shiny hook # # And you'll never wriggle off You can bet your bottom fin #
Pero ahora has mordido el anzuelo y nunca te podrás soltar...
Yargıç Blake, size bilardoda kazanabileceğinizi söyleyen kişi çelme takıyormuş.
Juez Blake, el tipo que le dijo que usted jugaba al billar le ha tomado el pelo. Sucker está picando.
Ben, Sucker Wells, Bebek Wilson ve Sparebibs hepimiz havai fişek için paralarımızı birleştirdik.
Yo, Sucker Wells, Baby Wilson y Spareribs estamos juntando dinero para comprar fuegos artificiales.
Doğrusu Sucker, bu şehirdeki en büyük bebek sensin.
De verdad, Sucker, eres el niño más grande de la ciudad.
Bayan Rhoda Q. Sucker.
- ¿ Cómo me dijo?
Ich bin ein sucker ( Ben bir budalayım ).
Ya está apestando.
Buna "Buzz-sucker" adını verdim.
Lo llamo el "Chupa-Buzz".
Eğer Buzz-Sucker'ı beğenmediyseniz sorun değil!
¡ No pasa nada si no le gusta el Chupa-Buzz!
The sucker got pretty heavy.
Es muy pesado.
Gerzek!
Chupa pollas! ( Sucker )
Aptal!
Sucker!
Bir keresinde, Tear the Roof Off The Sucker çalarken herkese kalkın ve dans edin demiştim.
Como esa vez que les dije a todos que se levantaran y bailaran'Tear the roof off the sucker'.
Pekiala, bu hayvanı ne yapıyorsun? O pisliği dışarı çekip fotoğrafını alacağım.
Bien, Que esta haciendo con este cadáver lo voy a traer que con sucker le voy a tomar una imagen.
Taşaklı bir dondurma.
un Rocket Sucker con genitales.
Erkekler ne ister bilirim Erkekle, beni Erkekler beni ister
I know what boys like boys like boys like me sucker
Saksocu!
Cock sucker!
Eğer Houston'da büyümüş olsaydım, uzaya daha geniş bir pencereden bakabilirdim. Sen de, benim gibi saftiriksin.
Si te criaste en el escenario de Houston creyendo que el Astrodome era visible desde el espacio, tú, como yo, eres un bobo, es decir, un "sucker."
"Seni hiçbir zaman bırakmayacağım, ufaklık" derse, sen de benim gibi bir saftiriksin.
"Jamás te dejaré, mi muchachito," tú, como yo, eres un "sucker," o un bobo.
Dün, Sucker Punch'ın duygusal versiyonu gibiydi.
El último día ha sido un duro golpe emocional.
# Enayi, yazıcıyı durdurmayı denedi, onu orada da buldum #
* Sucker trató de detener la impresora y me encontré allí *
Adi şerefsiz!
Cock sucker!
Sende hayatın boyunca ezik olacaksın ve bir gün öyle öleceksin.
Sí, y tú vas a ser una ingenua la vida entera SUCKER hasta que algún día te vas a dar cuenta.
Aparkat, direk yumruk.
¿ Uppercut? ¡ Ha sido un sucker punch!
Bana sert bir şey ısmarlasana.
¿ Me... convidas a un Sucker Punch?
Sucker.
Perdedor