English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Sue

Sue tradutor Espanhol

5,272 parallel translation
Disney Dünyası'na son 1113 kilometre! Pekala Sue, neden 50 kilometrede bir yapmıyoruz?
¡ Llegando a Disney World en 1.791 kilómetros! Bien, Sue, ¿ por qué no lo haces cada 50 kilómetros?
Sue, Axl'a onunla ilgili bazı temel şeyleri konuşmak zorunda olduğumuz söyle.
Sue, dile a Axl que hay cosas básicas que tenemos que hablar con él.
Daha önceden Sue'nun kullandığı arabaya bindim bu sebeple bir vasiyet yazmamız lazım.
Antes de estar en un auto conducido por Sue, necesitamos aclarar el estado de la servilleta de la muerte.
Sue arabayı sürüyordu ve annem ve babam ortadan kayboldu? Tamam, susun!
Digamos que Sue conduce, y mamá y papá son los únicos que terminan muertos.
Sue yemek yapmayı öğrenecek ve evi toplamaya başlayacaksınız.
Sue tiene que aprender a cocinar, y ustedes tienen que empezar a limpiar la casa.
Haklısın Sue.
Tienes razón, Sue.
Bizi öldürdün Sue.
Nos mataste a todos, Sue.
Sue direksiyona geçerse, olacağım! - Kes şunu! Kes şunu!
¡ Bueno, si Sue conduce, lo seré! - ¡ Basta!
Sue da araba kullanacak ve hepimiz iyi olacağız.
Sue va a conducir, y todo estará bien.
Biraz gaza basabilirsin Sue.
Puedes acelerar un poco, Sue.
- Kahretsin Sue!
- ¡ Maldición, Sue! - ¡ Lo siento!
Uzaklaş Sue!
¡ Saca la vuelta al poste, Sue!
Bunlar da Mike, Sue ve Muhteşemliğin Dükü Sir Axl.
Él es Mike, y Sue, y... Sir Axl, Duque de la Grandeza.
Axl tüm derslerinden B aldı Brick ilk öpücüğünü aldı ve Sue...
Axl sacó puros "B", Brick recibió su primer beso, y Sue...
- Neden duruyoruz? Buraya gel Sue.
- ¿ Por qué nos paramos?
Bizi eve götür.
Ven aquí, Sue. Llévanos a casa.
Sue arabayı kazanırsam sana vereceğim!
Sue, si yo gano el auto... pausa para diálogo dramático... ¡ te lo daré a ti!
Sue vücudum çürüyüp iskelet olana kadar burada bekleyeceğim ve dünyadaki en iyi arkadaşım için arabayı kazanacağım.
Sue, me quedaré aquí hasta que arrastren el esqueleto de mi cuerpo si eso es lo que se necesita para ganar este auto para mi mejor amiga en todo el mundo.
Sue, nasıl gidi... Kötü mü görünüyor?
Sue, ¿ cómo...? ¿ Se ve mal?
Sue, bu delilik.
Sue, es una locura.
Hadi Sue!
¡ Vamos, Sue!
Sue, seni üzdüğüm için üzgünüm.
Sue, escucha, lamento mucho que te molesté...
Sue Disney Dünyası gezisi kazandı.
Sue ganó un viaje a Disney World.
Sue şunları bırak da okula gitmeye hazırlan.
Sue, deja eso y prepárate para irte a la escuela.
Kırmızı beyaz ve Sue.
Alias, Rojo, Azul y Sue ".
Bu harika Sue, ama bir yere ihtiyacım var.
Bueno, eso es genial, Sue, pero necesito algo de espacio.
"Sevgili Sue, rekor sayıda başyuru nedeniyle..." Çok başvuru varmış.
"Querida Sue, debido al alto número de solicitudes"...
Hey Sue.
Hola, Sue.
Sue bir nefes al.
Sue, respira.
Hadi Sue.
Vamos, Sue.
Sue, tüm hayatını strese dönüştürüyorsun.
Sue, tienes toda tu vida para convertirla en un montón de estrés.
Gördün mü Sue?
¿ Ves, Sue?
Sue... beni dinle.
Sue... escúchame.
Sue'ya sorarım.
Le preguntaré a Sue.
Sue Richards'ın görünmezliğini ve Alev Adam'ın kızartma gücünü bir araya topladı.
La tremeda fuerza de la Mole, la invisibilidad de Sue Richards, y la Antocha Humana, el más impulsivo del grupo.
Yetimhanede verdikleri isim Mary Sue Poots, yani...
Bueno, el nombre que me dieron en el orfanato era Mary Sue Poots, así que...
Ciddiyim Sue.
Lo digo en serio, Sue.
Hadi Sue, beni takip et.
Vamos, Sue, sígueme.
Sue, lütfen Rachel çıldırmak üzere!
Sue, por favor, ¡ Rachel está fuera de control!
Sue kes artık.
Sue, déjalo.
Ama, sizce Sue'nun gösterinin ortasında çıkması eleştiri yazarında ya da seyircilerde kötü bir etki yapmış mıdır?
Pero, ¿ pensáis que, ya sabéis, Sue levantándose a la mitad ha tenido algún efecto sobre la crítica o la audiencia o algo así?
Mario'nun yerine hoş geldin Sue Sylvester. Küçük İtalya'nın değerli taşı.
Bienvenida a Mario's, Sue Sylvester, la perla de Little Italy.
Bu Sue Sylvester.
Ésta es Sue Sylvester.
Aman tanrım. Sue senin yatağında seks yapmış.
Dios mío, Sue tuvo sexo en tu cama.
Demek istediğim şey şu Mario, Sue Sylvester, küçük bir gölde yüzmeyi seven büyük bir balık.
Supongo que lo que estoy diciendo, Mario, es que Sue Sylvester es un pez grande al que le gusta nadar en un pequeño estanque.
Ben tam bir New York aşığıyım Sue.
Ya sabes, soy de Nueva York, Sue.
Seni tanımak bir zevkti, Sue Sylvester.
Ha sido bonito conocerte, Sue Sylvester.
Hoşçakal Sue.
Hasta pronto, Sue.
Sen sevilesisin, Sue.
Eres encantadora, Sue.
Belki Sue kenara çekebilir ve bir şeyler yiyebiliriz.
Tal vez sea mejor que Sue se estacione para comer algo.
Geri!
¡ En reversa! ¡ Maldición, Sue! ¡ Detente!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]