Suitcase tradutor Espanhol

Valiz Murphy ve Büyük Alabama New Orleans'dan gelmişler.

Suitcase Murphy y Big Alabama vinieron de New Orleans.

Suitcase gibi yani.

Diminutivo de "Suitcase".

Harry'Suitcase'Simpson gibi, beyzbol oyuncusu?

¿ Como Harry "Suitcase" Simpson, el jugador de béisbol?

"Çanta" nın kısaltılmışı.

Diminutivo de "Suitcase".

Beyzbolcu Harry "çanta" Simpson gibi mi?

¿ Como Harry "Suitcase" Simpson, el jugador de béisbol?

Evet, her şey birden oluyor, Suitcase.

Bueno, todo sucede en seguida, Suitcase.

Suitcase'yi bugün gördün mü?

¿ Has visto a Suitcase hoy?

Şimdilik sana telefonlarda ihtiyacım var, Suitcase.

Bueno, necesito que contestes las llamadas... por ahora, Suitcase.

Ayrıca Suitcase'nin senin kontrol etmemi istediğini söylediği şeye baktım.

También comprobé lo que Suitcase me dijo que querías.

Bana Lou demeye devam ettiğin sürece, Suitcase... Bende sana Luther diyeceğim.

Si sigues llamándome "jefe", Suitcase, yo te llamaré Luther.

Dinle, Suitcase orada mı?

Escucha, ¿ está Suitcase contigo?

İstediğim şeyi yapacağına dair senden bir söz vermeni istiyorum, Suitcase.

Quiero que me des tu palabra de que harás lo que te he dicho, Suitcase.

Suitcase'yi kastediyorum.

Estoy hablando de Suitcase.

Suitcase mi?

Suitcase?

Suitcase ile sorunun var.

¿ Tienes algún problema con Suitcase?

Etmem lazım, Suitcase.

Necesito ayudar, Suitcase.

Kimseyi takip ettiğim yok Suitcase.

No estoy detrás de nadie, suitcase.

Suitcase Butler'dan hoşlanmadı, bu yüzden işi bıraktı.

A Suitcase no le gustaba Butler, entonces renunció.

İyi bir polissin Suitcase.

Tú eres un buen policía, Suitcase.

Valiz'i arıyoruz.

Estamos buscando a Suitcase.

Valiz mi?

¿ Suitcase?

Valiz'i mi arıyorsunuz?

¿ Están buscando a Suitcase?

Belki de Suitcase'e sormalısın.

Quizás deberías preguntárselo a Suitcase.