Söylemek istediğim bir şey var tradutor Espanhol
724 parallel translation
Min-joo'ya söylemek istediğim bir şey var.
Hay algo que quiero decirle a Min-joo.
Size söylemek istediğim bir şey var.
Tengo un secreto que quiero compartir.
Sana söylemek istediğim bir şey var Mike.
Hay algo que quería decirte, Mike.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Tengo algo que decirte.
Önce benim sana söylemek istediğim bir şey var.
Antes quiero decirte yo una cosa.
Uzun zamandır sana söylemek istediğim bir şey var.
Hace tiempo que quiero decirte una cosa.
Size söylemek istediğim bir şey var.
Hay algo que quiero decirle.
Size söylemek istediğim bir şey var.
Quiero decirle una cosa.
Söylemek istediğim bir şey var ama... doğru kelimeleri bulamıyorum.
Mire, Stryker... hay algo que quiero decirle, pero no puedo encontrar las palabras.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Hay algo que quiero decirte.
- Söylemek istediğim bir şey var.
- Tengo algo que decir.
Aslında, sana... Söylemek istediğim bir şey var.
De hecho, hay algo... que me gustaría contarte.
Anya sana söylemek istediğim bir şey var.
Anya hay algo que quiero decirte.
Uzun zamandır sana söylemek istediğim bir şey var.
Hay algo que quiero decirte hace años.
Anne, baba, size söylemek istediğim bir şey var.
Mamá, papá, tengo que deciros una cosa.
Söylemek istediğim bir şey var.
Hay algo que me gustaría decirte.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Tengo que decirte una cosa.
Sana hep söylemek istediğim bir şey var.
No te odio, pero hace mucho que quiero decirte algo, Jo.
Sana söylemek istediğim bir şey var, ama bana bir türlü fırsat vermiyorsun.
Quería decirte algo, pero no he tenido la oportunidad.
Bir sorun mu var? Söylemek istediğim bir şey var.
¿ Qué te perturba?
Söylemek istediğim bir şey var.
Me gustaría decir una cosa.
Jocelyn... Söylemek istediğim bir şey var.
Jocelyn... hay algo que quiero decir.
Söylemek istediğim bir şey var. Otur.
Quiero decirte algo.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Hay algo que tengo que decirte.
Paul, sana söylemek istediğim bir şey var.
Tengo que decirte algo.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Quiero decirle algo.
Şu Mısır kültürü sınıfına başladığımızdan beri sana söylemek istediğim bir şey var.
Desde que empezó esta conferencia sobre el antiguo Egipto, he querido decirte una cosa.
Sana söylemek istediğim bir şey var ve bunu dinlemen gerek.
Ahora, hay algo que quiero decirte, escúchame.
- Size söylemek istediğim bir şey var.
- Hay algo que quiero decirles.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Tengo algo que decirle.
- Söylemek istediğim bir şey var.
- Hay algo que quiero decir.
Frank, sana söylemek istediğim bir şey var.
- Hay algo que quiero decirte.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Hay algo que he querido decirte.
Hayır. Konuyu sen açtığına göre benim de sana söylemek istediğim bir şey var. - Ne?
No, ya que lo mencionas, he querido decirte- ¿ Qué?
Aslında sana söylemek istediğim bir şey var.
De hecho, sí había algo que quería decirte.
Sana hep söylemek istediğim bir şey var.
Sólo me queda decir una cosa. He querido decirlo toda la noche.
Kocanıza söylemek istediğim bir şey var.
Tengo que decirle algo a su marido.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Bueno, me has enredado toda...
- Bu konuda söylemek istediğim bir şey var. - Neymiş?
Tengo dos palabras al respecto.
Söylemek istediğim bir şey var.
Tengo algo que decir.
Söylemek istediğim bir şey var, kahretsin Janet...
Tengo algo que decir, Maldicion, Janet
Söylemek istediğim bir şey var, Brad, hastayım
Tengo algo que decir, Brad, también
Anne. Sana söylemek istediğim başka bir şey daha var.
Madre, tengo que decirte otra cosa.
Ve sana söylemek istediğim bir şey daha var.
¡ Oh! , otra cosa más que quería decirte.
" Sana uzun süredir söylemek istediğim bir sürü şey var.
" Por mucho tiempo he querido decirte muchas cosas.
Evet, yüzbaşı? Söylemek istediğim bir şey daha var.
- ¿ Sí, capitán?
Alfred hakkında sana söylemek istediğim bir şey daha var.
Hay una cosa más que quiero contarte sobre Alfred.
Size söylemek istediğim şey, harmanı dövmek için bir mi iki mi çuvala ihtiyacınız var?
Pero seguramente todavía tiene uno o dos sacos extras.
Söylemek istediğim şey bunun manevi bir değeri var.
- Tiene un gran...
Size söylemek istediğim bir şey var.
Vine a decirle una cosa.
Sana söylemek istediğim bir şey daha var.
Hay una cosa más que me gustaría decir.