Söz konusu olamaz tradutor Espanhol
534 parallel translation
Bu Amerika için çok normal olabilir, efendim. Ama bizim için asla söz konusu olamaz.
Está bien para América, Sr, pero no para nosotros.
- Bu söz konusu olamaz.
- Eso ni hablar.
- Şu anda bir seyahat söz konusu olamaz.
- Un viaje ahora es impensable.
- Söz konusu olamaz, kanuna aykırı.
- Va contra las leyes.
Söz konusu olamaz.
De ninguna manera.
Söz konusu olamaz.
¡ Calla por favor, no digas tonterías! .
- Söz konusu olamaz!
- ¡ Fuera de discusión!
- Söz konusu olamaz
- Eso ni se discute.
Bu söz konusu olamaz.
No puede ser.
Unutmayın, bu cinayet suçlamasıyla ilgisi hariç..... sanığın Madam Grandfort'la ilişkisi hakkındaki görüşleriniz esasında..... sanığı yargılamanız söz konusu olamaz.
Recuerden que no están sometiendo a juicio al acusado por las opiniones que tengan acerca de su relación con la Sra. Grandfort, excepto en cuanto pueda afectar a esta acusación de asesinato.
- Söz konusu olamaz. - Cary!
- ¡ Está fuera de discusión!
Küçük Cassandra'm, bir erteleme söz konusu olamaz.
Mi pequeña Casandra, no puedo retrasarme.
Söz konusu olamaz.
No se trata de eso.
Söz konusu olamaz.
¡ Ni hablar!
Cip söz konusu olamaz, kesinlikle.
Lo del jeep es totalmente imposible.
Bu gece Roma'dan çık, ama uğurlama töreni söz konusu olamaz.
Sal de Roma esta noche, pero el homenaje de la ciudad será imposible.
Böyle şeylere göz yummamız söz konusu olamaz.
Esos actos no pueden ser justificados.
Söz konusu olamaz, zira nasıl içileceğini iyi bilirim.
Eso no es cierto. Yo aguanto muy bien el alcohol...
- Kesinlikle söz konusu olamaz.
- Absolutamente imposible.
Kesinlikle söz konusu olamaz.
De ninguna manera.
Sebepsiz yere birini öldürmem söz konusu olamaz.
No voy a matar a nadie a sangre fría.
"Kültür devrimini ihraç etmek söz konusu olamaz çünkü o Çin devriminin bir parçasıdır. Ama barındırdığı kuramsal dersler ve siyasetler bütün komünistlere aittir. Bunları komünistler kültür devriminden ödünç alıp kendilerine mal etmelidir."
"No exportamos la revolución cultural que pertenece a la revolución china, pero sus lecciones teóricas y políticas... pertenecen a todos los comunistas, que deben apropiárselas".
Söz konusu olamaz.
No es posible.
Sayın Başkan, eminim ki böyle bir yekün söz konusu olamaz dediğimde bütün topluluk adına konuşmuş olurum.
Sr. presidente, estoy seguro que hablo por toda la comunidad al decir que tal suma está fuera de lugar.
- Risk almak söz konusu olamaz.
- Por no hablar de los riesgos.
- Söz konusu olamaz.
- Totalmente imposible.
Artık böyle bir şey söz konusu olamaz.
Eso está en manos de otros.
Evet. Ateşle ilgili bir numara yapacaktı galiba. Ancak sanırım artık bu söz konusu olamaz, değil mi?
Si, supuestamente va a hacer un truco con fuego o algo así, pero creo que ya no va a ser posible, ¿ no?
Tek kollu bir adam, söz konusu bile olamaz.
Ni hablar. Un tipo con un solo brazo.
Seninle taşraya gelemem. Söz konusu bile olamaz. - Niye?
No puedo ir a la campiña contigo y está fuera de discusión.
Söz konusu bile olamaz.
Eso está fuera de toda duda.
Söz konusu bile olamaz.
Está totalmente fuera de discusión.
Korkarım bu söz konusu bile olamaz! O davacı tarafın tanığı!
- Lo siento es un testigo.
Söz konusu bile olamaz. Bu fikir...
No, es del todo imposible.
Bu söz konusu bile olamaz.
- Eso es imposible.
Ama... Korkarım senin fikrin... söz konusu bile olamaz.
Pero... me temo que vuestra... idea... es impensable.
Ama elbetteki bu söz konusu bile olamaz.
Pero eso está fuera de cuestión, claro.
Söz konusu bile olamaz!
Ni hablar.
- Söz konusu bile olamaz.
Fuera de lugar
Söz konusu bile olamaz!
Hazlo.
- Söz konusu bile olamaz.
¿ Yo?
- Söz konusu bile olamaz adamlarım bundan hoşlanmayacaktır.
- Mi gente no lo aceptará.
Boşanmak söz konusu bile olamaz
El divorcio es impensable.
Bu söz konusu bile olamaz evladım.
Ni pensarlo, querida.
Gu, benim mekan söz konusu bile olamaz.
Gu, en mi casa no es posible.
Söz konusu bile olamaz.
Ni hablar.
Maalesef Stanley, söz konusu bile olamaz.
Lo siento, es imposible.
Bu söz konusu bile olamaz.
Eso ni pensarlo.
Lady, Sinyora, Frau, Miss, Söz konusu bile olamaz.
Lady, Señora, Frau, Miss, no logrará nada.
Üzgünüm ama, bu söz konusu bile olamaz.
Llevarlo a casa... ¡ Lo siento, señora, eso ni pensarlo!
Martha, bu söz konusu bile olamaz.
¡ Martha, de eso nada! ¡ Ni hablar!