Süper tradutor Espanhol
20,358 parallel translation
Süper eğlenceli Earp aile buluşması.
Reunión familiar Earp muy divertida.
Gördün mü? Süper zeki.
Muy inteligente.
Süper.
Genial.
Umarım o sıcaklık süper bir kontratla beraber gelir.
Espero que esa calidez venga con tremenda oferta.
Bu süper zekanı evliliğini kurtarmak için kullansana.
¿ Por qué no empleas esa astucia para salvar tu matrimonio?
Yeme açlığı süper güç olsaydı şu anda Sokovia anlaşmasını imzalıyor olurlardı.
Si los bajones fueran un superpoder... estarían firmando los Acuerdos de Sokovia mientras hablamos.
Süper güçlü yeni düşmanlarımızı dize getirebilecek kadar güçlü bir şey olduğunu söylediler.
Me han dicho que es suficientemente peligroso... para poner a nuestros nuevos enemigos potenciados de rodillas.
Ben süper randevulaşmaya değerim.
Bien podría ser la luna.
Oh! Süper hissettiriyor.
Se siente bien.
Oh, Tanrım, süper hissettiriyor.
Dios, eso se siente bien.
Bence süper bir olay.
Creo que es una gran idea.
Sen bir süper kahramansın.
- Eres un superhéroe.
Birçok süper kahramanın hayatı böyle başlar...
Así empiezan la mayoría de superhéroes.
Alan için bir süper kahraman ismi bulmalıyız.
- Necesitamos su nombre de superhéroe.
Tehlikeli maddelere mazur kalınması en sık görülen Süper kahraman hikayesidir.
Exponerse a materiales peligrosos es el origen más común para un superhéroe.
Bak, aa, eğer bu laboratuarda Bir şey almak isteseydin Ve bu aldığınla birisi süper kahramana dönüşseydi,
Si tuviera que elegir algo de aquí que convirtiera a alguien en superhéroe.
Ne? Radyoaktif örümcek, Gizli uzaylı teknolojisi, Süper-asker serumu...
Una araña radiactiva, tecnología alienígena, suero de súper-soldado...
Sen Alan Masters'sın, süper kahraman.
Eres Alan Masters, superhéroe.
Hatunla süper kahramanlara tapar.
Las mujeres los adoran.
Ona süper kahraman olduğumu söylemeli miyim?
- ¿ Debo decirle que soy superhéroe?
B-Ben bir süper kahramanım.
- Soy... un superhéroe.
Sen... Sen "Ben bir süper kahramanım" diye mi hapşırdın?
- ¿ Estornudaste, "Soy superhéroe"?
Süper kahraman! Özür dilerim.
¡ Superhéroe!
Süper kötü ismi için güzel bir isim.
- Buen nombre para supervillano. No es broma.
Senin bir süper kahraman, onun da süper azılı kötü olduğunu söylüyorsun.
Dices que eres superhéroe, y él un supervillano.
Her süper kahraman bu gibi bir ahlaki ikilemde kalmıştır Kötü adam süper kahramanı yozlaştırmayı denerler.
Los superhéroes enfrentan un dilema moral, el villano intenta corromperlos.
Süper kahraman düşüncesini ona ben zorla kabul ettirdim.
Lo obligué a usar la capa de superhéroe.
Kafasını yaralanamaz, zarar görmeyen birisi olduğuna dair deli saçması fikirlerle doldurdum, Ve şimdi, süper kahraman Icarus, Güneşe çok yakın uçtu.
Lo hice creer que era invulnerable y después... como Ícaro, voló demasiado cerca del sol.
- Hatalar olur, süper dâhilerde bile.
Los errores suceden, hasta súper genios.
Gerçek bir süper-kahraman.
superhéroe en la vida real.
Konuya aşinayım, ama New York'ta görev yapan süper-kahramanlar konusunu hiç irdelemedim.
Estoy familiarizado con el fenómeno, aunque nunca he explorado con demasiada profundidad en los asuntos de los héroes que operan en Nueva York.
Sonunda süper-kahraman film pastasından bize düşen payı alabilicez, ve bu işler çok para tutuyor.
Así que por fin tenemos nuestra rebanada de ese pastel película de superhéroes, hecha de capas de dinero.
Süper-kötülerden bahsetmişken, bugün babamı sormuştun sonra bir saat boyunca ortalarda yoktun.
Hablando de súper villanos, le preguntó acerca de mi padre hoy y luego desapareciste durante una hora.
Keşif senin süper-kahraman yeteneklerinden biri olmalı.
Observación debe ser una de sus habilidades sobrehumanas.
Hatta bi keresinde ikisi de birden ama sen ilk süper-kahramansın.
En una ocasión memorable, tanto, pero tu eres mi primer superhéroe.
Ortağım ve ben Mike Stratton'ın arkadaşı bir süper kahraman tarafından öldürüldüğünü düşünüyoruz.
Mi pareja y yo estamos investigando la posibilidad que Mike Stratton fue asesinado por un compañero de superhéroes.
Süper Çizgi-Roman Morty Stiller'ın elinden tüm karakter haklarını aldı.
Superlativa básicamente atornillado Morty Stiller de sus derechos del personaje.
Ama bir yerde, muhtemelen sarhoşken Süper Çizgi-Roman'a olan tüm nefretinizi korkutucu ve bariz biçimde belli ettiniz.
Y en algún momento, tal vez en estado de embriaguez, que hizo lo más profundo de su odio por superlativos Comics alarmantemente y muy claro.
Hayır onlar size hayatı zindan eden Süper Çizgi-Roman'daki arkadaşlarınız içindi.
Ellos estaban destinados para sus verdugos en superlativos Comics.
Evet, bütün herifler süper sarhoştu. Yani?
Sí, todos los tíos estaban borrachísimos. ¿ Por qué?
- Süper! - Daha sevin.
- Más grande.
Bir süper silah.
una súper arma.
Süper bir kötü olmazsa süper bir kurtarıcı da olmaz.
No puedes ser un súper Salvador, si no tienes un súper Villano.
Yani süper kuvvete sahip bir meta mı arıyoruz?
¿ Así que estamos buscando a un meta con superfuerza?
- Sen ne yapacaksın? Bunu bitirdikten sonra oğlumu süper kahraman olması gerekmediğine ikna edeceğim.
Voy a terminar con esto y a convencer a mi hijo de que no está destinado a ser un superhéroe.
Bunu yapmak için süper güçlere gerek yok.
No necesitas poderes para hacer eso.
- Süper kuvvetin yok.
No tienes superfuerza.
Sanırım bu süper kahraman olarak ilk galibiyetin.
Supongo que esa fue tu primera victoria... como superhéroe.
Ve Firestorm, Jefferson Jackson ve ben Martin Stein'ın birleşiminden oluşmuş süper güç.
la superforma fusionada de Jefferson Jackson y yo, Martin Stein.
Süper.
Maravilloso.
Süper ya.
¡ Genial!