Tada tradutor Espanhol
368 parallel translation
"87 yıI önce... "... atalarımız bu kıtada, özgürlük içinde vücut bulmuş... "... ve bütün insanların eşit yaratıldığı fikrine kendini adamış...
" Hace 87 años, nuestros padres hicieron nacer en este continente una nueva nación concebida en la libertad y consagrada al principio de que todas las personas son creadas iguales.
O çileden çıkmış kıtada bir suç tezgahlanıyor.
Se está forjando un crimen en ese maldito continente.
Kıtada Üçüncü Koalisyon güçleri silahlanmaktadır.
UNA TERCERA COALICIÓN ESTÁ YA EN EL CONTINENTE
Kara kıtada kayıp çocuk olarak kabul edilmeyeceğin yerler mi var?
¿ Hay partes del continente donde no te reciban como al hijo pródigo?
Son birkaç aydır bu kıtada bulunuyorum.
Estos últimos meses estuve en el continente.
Siz kıtada yaşayanlar alışkın olmalısınız. Şu an olanlar sizin için yeni bir şey olmasa gerek.
Deberían estar aconstumbrados lo que les está pasando no es nada nuevo.
Anavatanı Asya olan bu bitki tohum ile yetişmeyen bir bitkidir. Buna rağmen Kolomb yeni kıtada alabildiğine muz yetişen tarlalarla karşılaştı.
Nativa da Asia, que no puede ser plantada por semillas... y, aún así, Colón la vio floreciendo en el Nuevo Mundo.
Şimdi yabancı ve misafirperver bir kıtada evlendiği eşiyle dönüyor.
Ahora regresa junto a su marido con quien se casó en otro contiente, extranjero y hospitalario.
O zaman başka bir deyişle.. .. sana "Sâde-eski Ichi" diyelim. Pekala.
En otras palabras eres simplemente Tada-no-Ichi *.
"Sâde-eski Ichi".
Tada-no-Ichi.
Sâde-eski Ichi..... taşların birbirinden çok uzaklaşmış görünüyor.
Tada-no-Ichi, pareces haber cometido un error.
Şimdi birlikte olduğum adam sıradan bir körün teki.
El hombre con el que voy ahora es simplemente Tada-no-Ichi ( Ichi a secas ).
Pekala, "Sâde-eski Ichi"..... görünüşe göre işin bitti.
Bien, Tada-no-Ichi parece que has acabado.
Bu güzelim kıtada, beni barındıran vahşi deniz.
Mar bravío que me envuelve en este dulce continente...
Müfettişler Bunkichi, Murayama ve Tada.
Los detectives Bunkishi, Muru, y Tada.
Seksen yedi yıl önce atalarımız bu kıtada özgürlük içinde vücut bulan ve herkesin eşit yaratıldığı fikrine...
Hace 87 años, nuestros ancestros crearon una nueva nación dedicada a la sugestión...
Seksen yedi yıl önce atalarımız bu kıtada - Daisy!
Hace 87 años, nuestros ancestros forjaron...
Dünyanın herhangi bir köşesinde, bulunduğumuz her kıtada büyük Wonka çikolataları arayışı sürüyor.
En cualquier esquina del mundo, en cualquier continente la gran búsqueda del Dulce Wonka continúa.
O halde, endüstriyel faaliyeti hafifletmeyi, hayati bir malın imajını tüm kıtada teşvik etmeyi ve hayati Amerikan gereksinimlerini servis etmeyi önemli buluyorum.
Me parece importante minimizar la actividad industrial... y promover la imagen de un producto vital que cruza un continente... para atender las necesidades vitales de EE. UU.
Tada Cuda'nın en sevdiği yemektir... burada işler onun istediği gibi olur.
¿ Te gusta la col rellena? Es el plato favorito de Tada Cuda... y aquí las cosas se hacen a su gusto.
Bu yüzden geçen hafta Cuda ile kavga ettim.
¿ Puedes creer que no tenemos teléfono? La semana pasada me peleé con Tada Cuda por eso.
Tada Cuda, o...
Lo es. Es espantoso.
Eski kıtada biz böyle yaparız.
Así lo hacemos en el viejo continente.
Öğrencilerimin velileri diyor ki, kıtada 6 ay geçirsek kâfiymiş.
Los padres de mi estudiante dicen que medio año en el continente es suficiente.
Bütün bir kıtada yaşayan tüm kadın nüfusu içerisinden seçim yapma şansı sık sık ele geçmez.
No muy a menudo tienes a toda la población de mujeres de un continente para elegir.
Ailenin her kıtada çıkarları var.
La familia tiene intereses en todos los continentes.
Ayrıca 15 Mayıs tada polis memurlarına saldırmış.
Se ha demostrado que atacó a los policías el 15 de mayo.
Seksen yedi yıl önce atalarımız bu kıtada yeni bir ulus yarattı.
Hace ochenta y siete años, nuestros antepasados trajeron a este continente una nueva nación.
Genelde eski kıtada çalışırım... ve bir-iki tane psikanaliz üzerine makalem var.
Suelo trabajar en el continente y he escrito bastantes ensayos psicoanalíticos.
Belki haberiniz yoktur, ana kıtada artık elektirik yok...
No hay energía en el continente.
İki kıtada tuhaf UFO görüntüleri birleşmiş milletlerde heyecanlı tartışmalara neden oluyor.
Apariciones de ovnis en dos continentes han encendido el debate en la ONU.
Orta Afrika'da, goril ve şempanzelerin varoluşu bizi atalarımızın bu kıtada yaşamış olduğu kanaatine vardırmıştır.
La existencia de gorilas y chimpancés en África central nos sugirió que nuestros antepasados vivían en ese continente.
Yarışma tek muhteşem insana gelene kadar daralır ve o insan o kadar özeldir ki iki kıtada birden kutlanır.
La competencia se va reduciendo hasta llegar a esa persona brillante... ... Que es tan especial que hasta celebran en dos continentes. Y eres tú.
Bu kıtada bana ne düşündüğümü soran tek erkek sensin.
Eres el único hombre en este continente que me pregunta qué pienso. - Eso debería bastarte.
Ben yanlış kıtada doğduğuma inanıyorum.
Creo que yo nací en el continente incorrecto. Por cierto.
İki kıtada konuşulacaksınız.
Se hablará de Ud. en dos continentes.
Marta topluluğunda, güneydeki kıtada.
En la comunidad de Marta, en el continente sur.
İngiltere'ye dönüp bir daha bu kıtada savaşmadıkları sürece özgürler. Sivil milis de çiftliklerine dönebilir.
Son libres... siempre que regresen a Inglaterra y no vuelvan a luchar en este continente, y la milicia civil regrese a sus granjas.
... atalarımı bu kıtada yeni bir ulus meydana getirdi.
... Nuestros padres fundaron en este continente una nueva nación.
Yılda bir gerçekleşen bu deniz donması olayı kıtada meydana gelen en büyük mevsimsel değişim olup tüm Antarktika canlılarının yaşamlarına hükmeder.
La formación anual de hielo marino es el mayor cambio estacional que tiene lugar en este planeta, y domina por completo la vida de los animales antárticos.
Güney kıtada bir kasaba kurdular.
Levantaron una aldea en el continente del sur.
100 ) } Watashi dake wo tada mitsumete 100 ) } Hohoenderu anata
Watashidake wo tada mitsumete hohoenderu anata
TADA'da tutuklandı. TADA'da tutuklandı.
Fue detenido bajo el acta TADA ( Actividad terrorista ).
Eğimli çıtada iyi fikir değil mi?
Es una buena idea en un techo a dos aguas?
100 ) } Watashi dake wo tada mitsumete 100 ) } Hohoenderu anata
Tú aún no lo sientes, simplemente me miras,... sonriéndome con serenidad.
Üç farklı kıtada.
En tres continentes diferentes.
Binbaşım, saray adetlerine alışmanız gerek. Şimdiye dek, kıtada askerlik yaptınız. Burada ise Saray Kaideleri var.
Coronel, el señor, hasta ahora, ha sido un rudo militar... pero aquí, en la corte, Io que prevalece es la buena etiqueta... y debe aprenderla. ¡ Pedirá una audiencia con Su Majestad... para hablar con Su Majestad!
Usta Ichi.
¡ Maestro Tada-no-Ichi!
Tada Cuda evde mi?
Tú debes ser Martin.
Çıldırmadığı sürece...
Tada Cuda, él es...
Yappi'nin Köpek Eğitimi, köpeğiniz bu tada bayılacak ciğer ve balık tadında... Doğru!
Eso es. "Delicias del ladrador".