English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Taiwan

Taiwan tradutor Espanhol

393 parallel translation
Bize anlattığın Tayvan'la ilgili şu şeye ne oldu?
¿ Qué ha pasado con Io de Taiwan?
Kızıl Çin'i tanıdıkları anda Japonya Tayvan'la diplomatik ilişkilerini koparacak.
Japón romperá Ias relaciones con Taiwan... si reconoce a Ia China comunista.
Tayvan'da acil durum, Filipinler.
Alerta en Taiwan, Filipinas.
Çinli misafirlerin kullanacağı yemek çubuklarının paketlerinde... okunaklı bir şekilde "Tayvan Malı" yazıyordu.
Cuando abrieron los palillos que usarían los invitados chinos los paquetes decían claramente "Hecho en Taiwan".
Ayrıca Tayvan, hiçbir uluslararası telif anlaşmasını imzalamadı.
Segundo, Taiwan nunca ha firmado acuerdos internacionales... ... sobre derechos de autor y derechos de reproducción de discos.
Tayvan'da yapılan plak kariyerinize leke düşürür.
La grabación de Taiwan... ... será una mancha insoportable en tu carrera, Cynthia.
Babamı Tayvan'a baş sekreteri olması için davet etmiş.
Le preguntó a mi padre si se mudaría a Taiwan para ser su Secretario Jefe.
Babam Tayvan'da topu topu 3 ya da 4 yıl kalmayı planlamıştı.
Papá en principio planeó quedarse en Taiwan sólo durante tres o cuatro años antes de regresar.
Bunun sorunu, Tayvan'da yapılmış olması.
El problema con este es que está hecho en Taiwan.
Bu da Avustralya yapımı. İki kat pahalı ama Tayvan malından üç kat daha iyi.
Honestamente, es el doble de caro pero es tres veces mejor que este de Taiwan.
Yarın Tayvan'a giderken Shing'i de yanına al.
Ho, lleva contigo a Shing a Taiwan pasado mañana.
Yarın benimle Tayvan'a gelme.
Ese trato en Taiwan de mañana..., serás mejor que no vayas.
Sung Tayvan'daki bazı adamlarımızı öldürmüş.
Sung Tse Ho ha matado a algunos de nuestros Hermanos en Taiwan.
Chung Amca, seni görmemi söylemişti.
Ken, el Tío Chung de Taiwan me dijo que viniera a verte.
Tayvan'da işimi yaptığım sıralarda...
Tenía algunos negocios en Taiwan...
Ama onu yasal yoldan geri alamayız.
Pero no hay ningún trato de extradición entre Hong Kong y Taiwan.
İki gün içinde, sahte bir nakliyat gemisiyle Tayvan'a 500 KG eroin nakledileceğine dair bazı bilgiler aldık!
En dos días, habrá todo un lote de dinero falso en Taiwan. Junto con 500 kg. de morfina.
Taiwan yeryüzündeki en eğlenceli yer olmalı.
Ese Taiwán debe ser el lugar mas divertido en la tierra.
Taiwan yeryüzündeki en eğlenceli yer olmalı.
Gracias. No lo haría.
Bangkok, Taiwan, Tokyo- - hey, ne farkeder?
Bangkok, Taiwán, Tokio... es la misma cosa.
Tayvan'dan yenisini alırız. Hiç problem değil.
Te conseguiremos otra en Taiwan, no temas.
Malumundur, baban Çin'den Tayvan'a bir başına gelmiş. Sen onun yegâne kıymetli oğlusun.
Ya sabes que papá vino a Taiwan desde China por su cuenta y que tú eres su único y querido hijo.
Annen ve ben çalkantılı bir yerden, Çin'den Tayvan'a geldik.
Tu madre y yo fuimos de China a Taiwan,... de un lugar inestable.
Tayvan'da büyüdüm, ya sen?
Crecí en Taiwan. ¿ Y usted?
Ama şansı yaver gitmedi. Biz Taiwan'a geldikten sonra, mide kanserine yakalandı ve öldü.
El pobre tuvo mala suerte... porque a los diez años de estar en Taiwan, se murió de un cáncer.
Çin Mutfağı 40 yıldır Taiwan'a taşınıyor.
Ya no saben apreciar las virtudes de la alta cocina.
Fakirler Tayvan malı alıyor, zenginler ise Hollanda malı...
Los yanquis van a Taiwan, los daneses a Holanda...
Taiwan'da doğdum ve babamla birlikte 5 yaşında Hong Kong'a geldim.
Nací en Taiwán y llegue con mi padre a Hong Kong cuando tenia cinco años.
Biz Tayvanlı öğrencilerin tümünün canı sıkılırdı.
Todos nosotros los estudiantes de Taiwan estábamos deprimidos.
Onlar Tayvanlı.
Son de Taiwan.
Tayvan?
¿ Taiwan?
Tayvan'dan benim için bir uçak geliyor.
Un avión viene a por mí desde Taiwán.
Formosa'dan gelmiş. Sonra da onu Şanghay'da bir geneleve atıvermiş.
Había venido de Taiwán y la sacó de un prostíbulo de Shanghái.
Lord Cheng Tayvan'da asker topluyor.
Lord Cheng está reclutando gente en Taiwán.
Beni Okinawa'ya, Tayvan'a götür ya da neresi olursa.
Profesor, podemos ir a Okinawa o Taiwán.
İki Çinli yanıma geldiler.
Acabo de ser contactado por unos hombres de Taiwan que aseguran...
Evet, buna parayı sokağa atma denir.
Sí, tíralo en tiliches de Taiwán que se romperán en dos días.
Bunlar Tayvan'dan gelme otantik taklitler.
Son falsificaciones auténticas traídas de Taiwán.
"Taiwan" Chai Wan'la karıştırma!
¡ Taiwan!
Niye biliyor musun? Çok fazla kavga...
Los Taladros, Los Hachas..., ¡ las bandas de Taiwan!
- Tayvan malı mı?
-? Esta hecho en Taiwán?
Tayvan'a uçakta yer ayırt kardeşim, - - ilk olarak!
Chico, resérvanos un vuelo a Taiwán.
"Tayvan malı", dangalak.
"Hecho en Taiwán", tonto.
Onlara Tayvan malı, plastikten Cennet anahtarları veriyorlar. Ve onlara, öldüklerinde Cennet'e gideceklerini anlatıyorlar.
Les dan llaves de plástico para el paraíso, hechas en Taiwán... y les dicen que irán al cielo si mueren.
# 1948 # NASYONALİSTLERİN TAYVAN'I TAHLİYE ETTİKLERİ AKŞAM
- VISPERA DE LA EVACUACIÓN NACIONALISTA A TAIWAN
Japonlara ve komünistlere karşı savaştık. Sonra Tayvan'a yerleştim.
Luchamos contra los japoneses y los comunistas,... y después nos fuimos a Taiwán.
Hadi ama, tofu kafalı bize içmeyeceksen bile en azından Tayvan'ın şerefine içmelisin.
Vamos, "Cabeza de Tofu",... si no bebes por nosotros,... al menos debes beber por Taiwán.
Makul bir şey bulduğumuzda da Tayvan malı çıkıyor.
Y cuando encontramos algo adecuado, estaba hecho en Taiwán.
Tayvan'a, ziyaretimize gelin.
Y ven a visitarnos a Taiwán.
Danimarka'da felaket. Malezya'da kargaşa.
Tragedia en Taiwán, desastre en Dinamarca, pandemonio en Malasia.
O setler Tayvan'da senin gibi çocuklar tarafından monte ediliyor.
Son ensamblados en Taiwán por niños como tú.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]