Taksi çağır tradutor Espanhol
436 parallel translation
- Bana bir taksi çağır.
- Consígame un taxi.
Bir taksi çağır, seni aşağıda bekliyorum.
¿ Puedes tenerme esto por favor? Consigue un taxi y nos veremos abajo.
Taksi çağır.
Pida un taxi.
Başlamadan önce bana bir taksi çağır.
Antes de hacerlo, pídame un taxi.
Arkadaşınız gelmezse size taksi çağırırız.
Si su amiga no se presenta, llamaremos a un taxi.
Size ısıtmalı bir taksi çağırır, yün çorap ve sıcak terlik veririz.
Pidamos un taxi con calefacción y le damos medias de lana y pantuflas.
- Bize bir taksi çağırır mısınız?
- Maravilloso. ¿ Nos consigue un taxi?
Sana taksi çağırayım. Hayır gerek yok.
Ahora, te llamaré un taxi.
Bir taksi çağır.
- Llama a un taxi.
Hemen hazır olur. Boşver. Taksi çağır.
No lo tomaremos, nos vamos ya.
Taksi çağır.
- Llámalo.
- Sascha, bir taksi çağır.
- Llama a un taxi.
Hemen bana bir taksi çağırın.
Llame a un taxi rápido, por favor.
- Taksi çağır evladım.
- ¿ Nos llamas un coche?
- Hayır, teşekkür ederiz efendim. Taksi çağırmıştık da.
- Gracias, hemos pedido un coche.
Ben bir taksi çağırıyorum. Siz hepiniz taksiyle gideceksiniz. - Charlie ve ben arabayla gideceğiz.
Os llamaré a un taxi, Charlie y yo iremos en el coche.
Bir taksi çağır hayatım.
Llame un taxi.
- Bana hemen taksi çağır.
- Consígueme un taxi.
- O zaman taksi çağırırım.
- Entonces pediré un taxi.
Taksi çağır, ben gidince de ikiniz yine pikabı çalıştırırsınız.
Pide un taxi, y cuando me vaya, podrán volver a poner el fonógrafo.
- Taksi çağırırım. - Lütfen beni yalnız bırakma.
Por favor, no me dejes solo.
Mickey, bir taksi çağır.
Mickey, pide un taxi.
Stig, taksi çağırır mısın?
- Stig, ¿ puedes llamar a un taxi?
Bana bir taksi çağır!
¡ Llámame un taxi!
Taksi çağır, otelime gidip ter atarım.
Un taxi me llevará al hotel.
- Taksi çağır, Chick.
- Llama un taxi, Chick.
- Taksi çağır.
- Llama un taxi.
Bavulları al ve bu turistlere taksi çağır.
Coge su equipaje y consígueles un taxi.
Bana bir taksi çağırır mısınız, lütfen?
¿ Puedes conseguirme un taxi, por favor?
Kendi başına taksi çağırıyor, sanki hırsız.
Desaparece como un ladrón.
Bir taksi çağır.
Consíganos un taxi.
Taksi çağır.
Pide un taxi.
Lütfen, bir taksi çağırır mısın?
Por favor, ¿ me llamaría un taxi?
Charles, beyler için bir taksi çağır lütfen.
Charles, pide un taxi para los caballeros, por favor.
Önce başka bir taksi çağır.
Pero antes llama a un taxi. Ya vuelvo...
- Bana bir taksi çağırır mısınız?
¿ Podría llamarme un taxi, por favor?
Freddy, git bir taksi çağır.
Freddy, ve a buscar un taxi.
Armand, bir taksi çağır.
Armand, necesito un taxi.
Bir şişe daha getirin. - Sonra da bir taksi çağırın. Onu otele bıraksın.
- llevarlo otra botella y una vez que se ha acabado, lo metieron en un taxi y lo envían a su hotel.
Çantanda para var. Git ve bir taksi çağır.
Hay dinero en tu bolsa, ve y coge un taxi.
Taksi çağırıp adımı vereceğim.
Llamaré un taxi a mi nombre.
Taksi çağırır mısın John?
- John, taxi, por favor. - De inmediato, señor.
O dışarda, bir taksi çağırıyor.
Ha salido a buscar un coche.
" Sonra bir taksi çağırır,
" Puedes el golpe soportar, llamar un taxi y comenzar a recobrarte
Biz artık bir taksi çağırıp eve gitsek iyi olur.
Llamaré a un taxi y volveré a casa.
Her neyse, bir taksi lazım. Ann, Bay Abercrombie'yi çağır.
De todos modos, necesitamos un taxi.
Bir taksi şoförü araba çağırıp çağırmadığımı sormuştu.
Un taxista me preguntó si había llamado a un taxi.
Taksi çağırın.
Pidan un taxi.
Taksi çağır.
Hazlo.
Taksi çağır.
Llama un taxi.
Size taksi çağırıyım mı?
¿ Llamo a un taxi?