Takur tradutor Espanhol
79 parallel translation
" Takur tukur uyaklara Camelot'ta hayranız operaya
Que son un desespero Nos encanta cantar en Camelot.
Benimle görüşmek istediğinizi mektubunuzu alınca öğrendim, Takur.
Lo supo desde le momento en que recibí su carta, Thakur que deseaba reunirse conmigo.
Onların yatmadığı bir hapishane zor bulunur, Takur.
No existe una prisión donde no hayan estado detenidos, Thakur.
Kafanızdaki görev nedir, anlayamadım Takur.
No se que misión tiene en mente, Thakur.
Sadece Takur Baldev Singh'im.
Tan solo soy Thakur Baldev Singh.
Gabbar Singh öylece gidip yakalanabilecek bir çocuk değil, Takur.
Gabbar Singh no es una ovejita que podamos perseguir y capturar, ¡ Thakur!
Biz Takur Baldev Singh'in evine gideceğiz.
Tenemos que ir a la casa de Thakur Baldev Singh.
Takur'un konağı burası.
Esta es la mansión de Thakur.
Selamlar, Takur.
Saludos, Thakur.
Takur bize 10 bin ödedi zaten.
El Thakur nos ha pagado 10,000.
Ama yaptığın bir hata var, Takur.
¡ Sólo ha cometido un error, Thakur!
En azından, artık Takur'un boş umutları tükeneceği için memnunum.
Me alegro, al menos así el Thakur dejará de tener falsas esperanzas.
Hoş geldin, Takur.
¡ Bienvenido, Thakur!
Takur, bir hadım ordusu kurmuş!
El Thakur ha levantado un ejército de eunucos!
Bunu bir daha düşün, Takur.
Reconsidera, Thakur.
Pekala, Takur.
¡ De acuerdo, Thakur!
Evet, demek Takur'un askeri bu.
Bien... ¡ Así que estos son los soldados de Thakur!
Evet, Takur.
¿ Y bien, Thakur?
Senin için bu savaşa devam edemeyiz artık, Takur.
¡ No podemos combatir más en tu guerra, Thakur!
yaptığına pişman olacaksın, Takur.
se arrepentirá, Thakur.
Takur, tebrikler!
¡ Thakur! ¡ Felicitaciones!
Hoş geldin, Takur.
Bienvenido, Thakur.
Son dileğin nedir, Takur?
¿ Tienes un último deseo, Thakur?
Bu kollar... - Ver onları bana, Takur. - Hayır!
Estos brazos dámelos, Thakur.
- Kollarını ver, Takur!
- ¡ Dame tus brazos, Thakur!
Hoş geldiniz, Takur.
Bienvenido, Thakur.
Teşekkürler, Takur.
Gracias, Thakur.
Parayı istemiyoruz, Takur.
No queremos su dinero, Thakur.
Söz veriyoruz, Takur.
Le damos nuestra palabra, Thakur.
- Selamlar, Takur.
- Saludos, Thakur.
Silah ve mühimmatının hemen hepsini havaya uçurduk, Takur. Ama Gabbar kaçmayı başardı.
Volamos casi todas sus armas y explosivos, Thakur pelo Gabbar logró escapar.
Ona nasıl teselli vereceksin, Takur?
¿ Como lo vas a consolar, Thakur?
"Takur'un kışkırtmasıyla bana meydan okumanızın sonucunu görün."
"consecuencias de desafiarme instigados por Thakur"
"Eğer ailelerinizin ve çocuklarınızın hayatlarına değer veriyorsanız, Takur'un adamlarını, yarın günbatımından önce eski tepenin orada bana teslim edeceksiniz."
"Les importa la vida de su familia y niños..." "... Si es así entonces antes del amanecer... "
Bizi böyle büyük bir tehlike altına nasıl sokarsın, Takur.
¡ Como nos has llevado a estar en tanto peligro, Thakur!
Biz çiftçiyiz, Takur.
Somos agricultores, Thakur.
Bu Takur ne eğilir, ne de kırılır.
¡ A Thakur no lo pueden doblegar ni quebrar!
Bu Takur, sadece ölür!
¡ Thakur puede solo morir!
Takur.
¡ El Thakur!
Takur'a şeker getirmeyecek misin?
¿ Por qué no traes algunos dulces para el Thakur?
Böyle buyur, Takur.
Por favor entra, Thakur.
Evet, Takur?
¿ Y bien, Thakur?
Hiç de bile, Takur.
Para nada, Thakur.
Hayır, Takur!
¡ No, Thakur!
Benimle dövüşemezsin, Takur.
¡ Puedes pelear conmigo, Thakur!
Evet, Takur...
Bueno, Thakur...
Aslında bu davada herşey çok açık. Bunların arkasında Bala Takur var. Bala Takur mu?
Bala Thakur es el hombre detrás de todo lo que sucede aquí.
- Takur'a...
- ¿ El Thakur?
Takur!
¡ Thakur!
Bombay Suç Masası Bala Takur nerde? Şu anda dışarda.
Brigada de delincuencia, Mumbai.
Kimse Bay Takur'un evine bu şekilde giremez efendim. Yapmayın efendim.
Nadie búsquedas en la Casa de Thakur Sahib.