Tanya tradutor Espanhol
1,930 parallel translation
Evet Tanya, bu oğlum.
Sí, Tanya. Es mi muchacho.
Damon, Tanya.
- Damon, Tanya.
Tanya, bir hayatım var benim.
Tanya. Tengo una vida.
İnanmıyorum, Tanya. Bunu baltalamak zorunda mıydın?
Jesús, Tanya, ¿ por qué hiciste un lío de todo esto?
Ben Tanya.
Soy Tanya.
Tanya'n cinsin teki.
Es una loca, esa tu Tanya.
- Benim Tanya'm değil.
- No es mi Tanya.
- Merhaba. Tanya.
- Hola, Tanya.
Adın ne?
¿ Cómo te llamas? Tanya.
Tanya? "Heart So True"'da size bayılmıştım.
Me encantaste en "Corazón de verdad".
Oyuna geri dönmeliyiz Tanya.
Tenemos que subir nuestro juego, Tanya.
Tanya'nın toplantımıza ev sahipliği yapması ve bize numune pişirmesi ne kadar da cömertce, değil mi?
Bueno, desde luego es muy generoso de parte de Tanya ser la anfitriona de nuestra reunión y hornear una muestra, ¿ no? LLENA ESTABA MI BOCA DE TU ALABANZA...
Para kazanma işinde benim kadar uzun süre olunca bunlar insanı şaşırtmıyor Tanya.
Cuando has estado en el negocio de crear dinero tanto tiempo como yo, Tanya, nada te sorprende.
Seni bu kadar farklı kılan ne Tanya Skagle?
¿ Qué te hace tan diferente, Tanya Skagle?
Pekâlâ, hissetme ihtimalin olan şeyleri düşününce Tanya ikimizin bu konuda konuşması gerekiyor artık galiba.
Bueno, lo que quizás sientas, Tanya creo que lo tenemos que hablar.
Senden hoşlanmıyorum Tanya.
No me atraes, Tanya.
Tanya, çirkin olduğunu söylemiyorum.
Tanya, no estoy diciendo que seas una mujer fea.
Tanya seni tatmin etmenin imkânsız olduğunu söyliyor.
Tanya me dijo que eras imposible de complacer.
"Tanya Skagle, Eyalet Münazara Şampiyonu."
"Tanya Skagle, Campeona Estatal de Declamación."
- Tanya?
- ¿ Tanya?
Tanya'nın geldiğini nereden mi anladım?
¿ Cómo supe que eras Tanya?
Tanya, yine mi yıllıklar?
Tanya, ¿ otra vez con los anuarios?
Tanya gibi yaşlı bir kadınla ne işin var?
¿ Qué haces con una mujer como Tanya?
Tanya'ya bulacağımı söyledim ama bulabilmem için ne halt etmem gerekiyordu?
Le dije a Tanya que encontraría algunos, ¿ Pero cómo diablos se supone que lo haga?
Tıkanıklığına sebep olan annen değil, Tanya.
Tu madre no es el obstáculo, Tanya.
Tanya, ne sürpriz.
Tanya, que sorpresa.
Tanya, bu benim gelecek vadeden yeni öğrencilerimden Rita Chen.
Tanya, esta es una de mis nuevas estudiantes más prometedora, Rita Chen.
Rita, bu da eski öğrencilerimden Tanya Skagle.
Rita, ella es una de mis antiguas alumna, Tanya Skagle.
Tanya, Rita'yla bir iş görüşmesinin ortasındayız.
Tanya, Rita y yo estamos a la mitad de una sesión de trabajo.
Ama seni görmek çok güzeldi Tanya.
Pero es fantástico verte, Tanya.
Hey Tanya!
¡ Oye, Tanya!
Tanya. Tanya...
Tanya, Tanya, que...
O dolabı temizlemeyi öğrenmelisin Tanya. Tıkanıklığa... - Merhaba.
Debes aprender a limpiar la trampa, Tanya, ahí es donde el trapo- -
Tanya'ya iyi davranıyordu... Yani...
Trataba bien a Tanya, así que...
İyi bir adama layıksın Tanya.
Usted merece un buen hombre, Tanya.
Sıradan Jules bunu asla yapmazdı ama tatilci Jules "Tina ve daha küçük ikizi Tina'ya merhaba de" diyor.
La Jules normal nunca haría esto. Pero la Jules turística diría : "Saluden a Tanya y a su hermana más pequeña, Tina".
Cidden orman kızı Tanya biraz daha ciddi ol.
En serio, Tanya de la Jungla, Necesito subirlo un nivel más.
Tanyush! Mektup geldiği zaman dans edilir.
Tanya, se baila cuando te dan una sorpresa...
Tanyukha, ağzında bakla ıslanmıyor.
Tanya Hablar de mas, es la mejor forma de encontrar espias.
Tanya, ağabeyin hakkında böyle konuşma!
Tanya, no seas asi con tu hermano.
Tania'da dönüş hakkında konuşuyor.
Hasta Tanya quería volver.
Niki'nin arkadaşı, Bandra'da yaşıyor.
Nikki tiene una amiga que se llama Tanya. Vive en Bandra.
Tanya, hastaneden, aile doktoru.
Tanya, gente del trabajo.
Biliyorum, Gerri ama birkaç kadehe izin veriyorlar, değil mi, Tanya?
Ya sé, Gerri, pero está permitido un par de vasos, ¿ no es cierto, Tanya?
Eksik olma Tanya.
Rayos, gracias, Tanya.
Tanya.
¿ Tanya?
Tanya, sana telefonda ulaşamıyorum buraya mesaj bırakacağım artık.
Tanya, no me respondes el teléfono así que, te lo diré por aquí.
Tanya'nın söyleyeceklerine kulak verelim millet.
Oigan, ¿ por qué no le prestamos a Tanya toda nuestra atención?
Tanya?
¿ Tanya?
O benim en iyi arkadaşım. Sadece uyuyor... Peki Tania?
¿ Y Tanya?
Seninle ilgili Tania ne söyledi, biliyor musun?
¿ Sabes lo que decía Tanya sobre ti?