Taste tradutor Espanhol
46 parallel translation
"... and now that we're best friends, she wants to give a taste to me. " " But what's the matter, Daddy?
"... and now that we're best friends, she wants to give a taste to me. "'
Bu yüzden zaman kavramım çok gelişmiş. - Balığı senin icat etmiş olman gibi mi? - Yalnız yüzmeyi sevmiyorum.
- Por mi gran sentido del tiempo.-Inven - taste los peces.-No me gusta nadar sola.
Bak. Taste some of this fish.
Prueba el pescado.
Yarın The Taste'te başlıyoruz.
Mañana nos presentamos en The Taste.
Well, maybe your taste runs more toward... wolf.
Oh... Bueno quizá a tu apetito le guste mas la carne de lobo.
"Yeni Lezzet" mi?
"¿ New-Taste"? Mm-hmm.
Ben kazık yemem. Organikmiş!
New-Taste es tan buena como esta, y no quiero que me tomen por tonta.
Yunan Lezzeti adında bir restorana dört yıldız verdim ki inan bana ismi yanlış değil.
Acabo de dar a un restaurant llamado, "A Taste Of Grecia" cuatro estrellas, que, créeme, es un nombre inapropiado.
"Altın Tozunun Tadı" büyük bir filmdi.
"Taste the Golden Spary" fue una gran película.
"Taste that freshness Just can't beat it"
"Prueba el frescor. Que no puede ser superado."
There's a wall between us, we can't smell each other or taste each other.
"Y entre nosotros, un muro de metacrilato..." "no nos deja olernos..." "ni saborearnos".
A Taste of Freedom
EL SABOR DE LA LIBERTAD
They're all talking about a feeling About a taste that's in the air
Todos hablan de un sentimiento De un sabor que impregna el aire
THE TASTE OF TEA
EL SABOR DEL TÉ.
Dün gece, Jane Tate adındaki bir kadın daha bir vakıf toplantısı sonrası parçalanarak öldürüldü.
Otra chica, Jenny Taste del estudio de la ciudad... Fue destrozada en el estacionamiento anoche
- Joey and The Taste Taste / Joey ve Lezzet Testi by ZoDiE
- Capítulo 13 Joey and the taste test
# Atla, eğer hissetmek istiyorsan öpücüğümün tadını akşam #
# Jump, if you wanna taste my kisses in the night, then
# Atla, eğer hissetmek istiyorsan öpücüğümün tadını akşam #
# Jump, if you wanna taste My kisses in the night then
Bana, Taste derler.
Me dicen Taste.
Taste, suç işlerinde ustasın, değil mi?
Vaya, Taste, eres toda una mente maestra criminal, ¿ verdad?
"Evinizden çok uzaktasınız." derken Taste sence ne demek istedi?
¿ Qué habrá querido decir Taste con eso de que estamos lejos de casa?
Tatlım, adamın adı Taste. ( tat ) Ona pek de aldırış etmezdim.
Cielo, su nombre es Taste. Yo no lo analizaría demasiado.
Onu da kızın çalıştığı The Peppermint Hippo'dan.. ... Taste ve Whippit çalıyor.
Que Taste y Whippit robaron de The Peppermint Hippo, donde trabaja.
Demek bu yüzden Taste, sen Miletto'nun ismini telaffuz edince garip davrandı.
Por eso, Taste actuó extraño cuando mencionaste el nombre de Miletto.
Davet ettin ya.
Me ¡ nv ¡ taste.
* * Bir tadım bal * *
# A taste of honey
* * Bir tadım bal * *
# A taste of honey A taste of honey
Dudaklarında
# The sweaty taste #
Yumuşaklığımın tadını çıkar, yasak lezzetin
"Enjoy my moist fobidden taste"
â ™ ª â ™ ª well look at me I'ma coming back again â ™ ª â ™ ª I got a taste of love in a simple way â ™ ª â ™ ª and if you need to know while I'm still standing â ™ ª
# Y tú pensaste que este idiota nunca ganaría # # Bueno, mírame, estoy volviendo de nuevo # # He probado el amor de forma simple #
- Tat mı?
Taste?
Bu ekmek için de bir bıçak al, Taystee.
Agarra un cuchillo para el pan, Taste.
* The finer things in life are an acquired taste.
Es horrible. La mejores cosas de la vida son un gusto adquirido.
Adı Taste of Tandoor.
Se llama Taste of Tandoor.
Ne diyebilirim ki, hep Lucky Charms gevrek kutusunun üstündeki adamdan hoşlanmışımdır. 4.Sezon 18.Bölüm Ve Zevk Testi Çeviri : alican53 İyi seyirler.
siempre me gustó el tipo de la caja del cereal Lucky Charms. - = [2 Broke Girl $] = - S04E18 | "And the Taste Test" todos.
# Zaafı var maceraya karşı #
♪ She's got a taste for adventure ♪
Bunu unutmaya çalışacağım ama söylemeliyim ki Bushwick tatmaya gitmiş olabilirdik ve hala sahaya yakın olabiliriz.
Haré un esfuerzo y dejaré pasar eso, pero solo estaba diciendo, que podríamos haber ido al Taste of Bushwick. y aún así estaríamos más cerca de la cancha.
Bushwick'in tadını çok severim!
Oh, me encanta el Taste of Bushwick.
Aşk Tadında'da oynadığı karakter kesinlikle favorim.
Su personaje en Taste of Love es mi favorito absoluto.
Bu akşam Aşk Tadında'nın 13. bölümü çıkıyor ve... bulaşıkçılıktan sos şefliğine yükselmiş zavallı kızı hala öpmedi.
Esta noche sale el capítulo 13 de Taste of Love y aún no ha besado a la pobre y guapa lavaplatos que ahora es subchef.
Aşk Tadında, Kore televizyonlarının en çok izlenen dizisidir.
Taste of Love es la serie coreana de televisión más famosa.
"Aşkın Tadı" Joon, Seo-yeon ve bu restoran üzerine kurulu...
Taste of Love se basa en Joon y Seo-yeon y en este restaurante...
Onun için bu, anılarının... EŞ YAZAR ATELIER CRENN : METAMORPHOSIS OF TASTE bakış açısının, duygularının ifadesi... bu da birçok şefin arzuladığı bir şey... ama onun için çok önemli.
Para ella, siempre es una expresión de sus recuerdos su punto de vista y sus emociones algo a lo que aspiran muchos chefs pero que para ella es fundamental.
Evet, sizi Taste of Riverdale'de gördüm.
Sí, os vi en el Sabor de Riverdale.
- Bunlar Taste of Tokyo'dan mı?
¿ Esto es Sabor de Tokyo?
Çeviri : taiyou İyi seyirler...
"Personal Taste"