English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Tatil

Tatil tradutor Espanhol

6,085 parallel translation
Ailecek kısa bir tatil eğlenceli olabilir.
Un poco de vacaciones en familia, en realidad podrían ser divertidas.
Seni alçak, Polonya'da tatil yapmak pahalıya patlar.
Maldito, de vacaciones en Polonia.. .. con el dinero de los que pagan impuestos.
Ben tatil yapmıyordum!
¡ Yo no estaba de vacaciones!
Tatil.
Vacaciones.
Peki, biz röportaj ettik kızların çoğu ücretli tatil olarak görüyorum.
Bueno, muchas de las chicas que hemos entrevistado, ven esto como unas vacaciones pagadas.
Doğru. Benim için mükemmel tatil demek Zabar'dan Danimarka peyniri alıp Sunday'ın sayfalarını kıvırmaktan oluşuyor.
Cierto, Para mí, las vacaciones perfectas es tener un queso danés de Zabar y acurrucarse con el Sunday Times
Tatil zamanı.
Son vacaciones.
Yerleşene kadar bunu sana vermeyecektik ama burada tatil boyunca ne istersen alabilmen için biraz para var.
No ibamos a dar esto a que hasta que nos habiamos acomodado en un poco, pero aquí hay un poco de dinero para pasar lo que le apetezca en estas vacaciones.
Marianne tatil kilolarını vermenin zamanı.
Marianne, tiempo para perder el peso de vacaciones.
Bazı günlerin tatil olmasını istedik.
Pedimos días de descanso fijos.
Alacağın ceza ile tatil süresince beni unutmayacaksın.
Con tantos castigos en clases, No te olvidarás de mí durante las vacaciones.
Okullar tatil olabilir ama yine de bu saate kadar uyunmaz.
Quizás no irás a la escuela, pero aun así no debes dormir hasta esta hora.
Üzerlerine tatil yerlerini tanıtan slaytlardan koyulmuş gibi.
Vaya, es como si fueran dos imágenes superpuestas.
Böylece hafta sonları tatil yaparlar.
Les da tiempo libre para los fines de semana.
Tatil bu!
Vacaciones!
Muhteşem bir tatil geçirdik.
Aquel viaje fue increíble.
Okul tatil olduğu zamanlar bizimle kalabilir.
Puede quedarse en casa cuando termine la escuela.
Bu bir tatil yeri değil.
Este no es un lugar de vacaciones.
Yani hep birlikte tatil mi yapacağız?
Así, todos vamos a tener unas vacaciones juntos?
Bu pozisyonla ne gibi tatil imkanları teklif ediyorsunuz?
¿ Qué paquete de vacaciones ofrece con el cargo?
Ambardan bozma bir tatil evi ve sertleşme bozukluğu geçmişi var.
Vive en un granero reconvertido y tiene un historial de disfunción eréctil.
Tatil günümüzde böyle ağlayan sikikte kim?
¿ Quién diablos está llorando el día de vacaciones?
Bana araba teklif ettiler, büyük bir ev teklif ettiler. Honolulu'da tatil teklif ettiler.
Me ofrecieron el coche, me ofrecieron la casa grande me ofrecieron la fiesta en la maldita Honolulu.
- İstersen beraber tatil de yapalım?
No pasaría unas vacaciones con ellos, pero bueno, son amables.
Ne tatil kalır, ne köşkler ne nakit.
No más vacaciones en el extranjero, ni mansiones, ni dinero.
Norveç'e gelirken böyle bir tatil ummadıkları açık.
difícilmente las vacaciones que imaginaban.
Dünyanın dört bir tarafında tatil köylerine mi geziyorsun?
¿ Vas a balnearios de todo el mundo?
Kim tatil gününe almadı?
¿ Quién no se ha tomado un día de fiesta?
Tatil gibi görünüyor.
Parecen vacaciones.
Tatil izni aldım.
Tengo vacaciones.
Bak, on dört yıldır bizimle birliktesin ve talep edilmemiş 111 gün falan tatil günün var.
Mira, sé que llevas con nosotros 14 años y tienes algo así como 111 días de vacaciones sin reclamar.
- Tatil gibi.
- Fue como una vacación.
Tatil! Tatil!
¡ Vacaciones!
Tatil... Tatil!
¡ Vacaciones!
Avusturya tatil yeri mi?
¿ Esa estación austríaca?
İsterdim ama, uh, eminim bu benim için bir tür tatil olur.
Oh, me encantaría, pero, ahm, estoy seguro que hoy es un tipo de día libre para mí.
Ne... Herkes tatil iznini kötü adam kovalayarak geçirmiyor mu?
¿ Qué... no pasa todo el mundo sus vacaciones persiguiendo a los tipos malos?
Ufak bir tatil planlıyorduk.
Planeamos unas pequeñas vacaciones.
Bunu mini bir tatil olarak düşünün.
Piense en ello como un mini vacaciones.
Biraz tatil yapıp dinlenmenizi istiyorum, beyler. Tadını çıkarın.
Y yo quiero que haga la cuenta.
Kapa çeneni, moruk. Bu benim için kaçış değil, tatil.
Esto no es "E" y "E", es "R" y "R" para mí.
Tatil yeri konusunda yaptığın mükemmel seçim için.
Su excelente trabajo en la selección de un lugar de vacaciones. Vamos, hombre.
Tatil kampının durumu daha da kötü.
Al campamento de atrás le fue peor.
Ucuz tatil kamplarında eğlence organizatörlüğü.
Encargado de Entretenimientos en un campamento de décima.
Tatil kampı kapanınca benim peder almıştı burayı.
Mi padre compró la tierra cuando el campamento se cerró.
Zaten buraya tatil yapmaya geldik, dimi?
Después de todo, estamos aquí de vacaciones, ¿ cierto?
Tam tatil öncesi, herkes planlarını yapmışken anneniz'in Montreal'e gitmesi gerekti.
Justo antes de las vacaciones, todos haciendo planes, tu madre en Montreal...
Çocuklar gerçek bir tatil yapmış olacaklar işte.
Así, tendrán unas verdaderas vacaciones.
Bu tatil bok gibi.
Vacaciones de mierda.
Tatil bitti, ha?
¿ Terminaron las vacaciones?
Bir gün tatil mi verdi?
¿ Te ha dado el día libre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]