English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Tavuklar

Tavuklar tradutor Espanhol

1,482 parallel translation
Ona seni, tavukları ve doğum günü pastalarını anlattım. Ve işte buradayız!
Le conté de tí, de la pollita, y del pastel de cumpleaños, y... ¡ aquí estamos!
Tavuklar her zaman kümeste yumurtlarlar.
Las gallinas empollaron lo siguiente.
Tavuklar her zaman...
- Cuatro gallinas empollaron...
Sonrasında, kanatlarını çırpan ve kanlar içinde tavukların bulunduğu ezik kafesleri göreceklerdi.
Cinco metros después, una pila de jaulas destrozadas con gallinas sangrantes, aleteando agónicas.
Tavuklar süt verir mi?
- ¿ Dan leche las gallinas?
İncilde der ki, bir çocuğu annesinin sütünde kaynatmazsın,..... ama tavuklar süt vermez ki.
En la Biblia dice que no se hierve una cabra en la leche de su madre, pero la gallina no da leche.
Git ve tavukları getir.
Coge el pollo.
Ben cehennemim lanet olası. Tavuklar neden yolu geçer biliyor musun?
Sí, a la mierda, hijo de puta.
Tavuklarımın canlı olmasını sevmem tamam mı? Onları ölü ve çok pişmiş severim. Hiç Temel Reis'i duydun mu?
Me gusta muerto y frito, como el de Popeye.
Tavuklarıma dadandılar!
¡ Molestan a mis gallinas!
Ama tavuklarımın peşindeler!
¡ Sus hijos molestan a mis gallinas!
Tavukların evlenmiyor!
¿ Sabes? Tus gallinas no van a casarse.
Ama tavuklar zikzak yapar!
Pero las gallinas corren en zigzag.
Tavukları yakalamak için hızlı olmalısın. Bhura gibi.
Para atrapar gallinas, debes ser rápido y ágil... como Bhura.
Tavuklarım ne olacak?
¿ Y mis gallinas?
Bhura, senin bu tavukların tam başbelası!
¡ Bhura, tus gallinas son tremendas! SEDE BRITÁNICA PROVINCIAS CENTRALES
Ve Bhura topa, kaçan tavuklarını yakalar gibi atlıyor.
Y Bhura. Salta para atrapar la pelota igual que a sus gallinas.
- Tavuklarımı alacak mısınız?
- Te v endo dos pollos.
Bu tavuklar hasta. Satmayın ve yemeyin.
Estos pollos están enfermos, no los coma ni los v enda.
İnceleme sonrasında tavukların 20 yıl bekletildiği öğrenildi.
Cuando lo examinamos, vimos que el pollo tenía más o menos 28 años...
Ama Birleşik Devletlerden ithal gelen tavuklar öyle. Bu kölelikten gelme bir alışkanlık değil mi?
Pero ví que las mandaban a Jamaica.
Onun yerine annemin tavuklarından mı bahsedelim?
¿ Deberíamos hablar sobre la cocina de mi madre en su lugar?
Tavuklar!
Mierda...
Tavuklar uçamaz, bu yüzden onları kafese kapatmamalısın.
No se enjaula a un pájaro si no puede volar
- Ya genetiğiyle oynanmış tavuklar?
¿ Y de los pollo transgénicos?
Don yanığı oldum ve tavuklar gagalamaya çalıştı...
Sufrí heridas en la piel y fui aplastado por un pollo.
Virüs, kubbedekilere zarar vermez ama tüm tavukları yok eder.
El virus sin afectar a nadie dentro del domo, destruirá a todos los pollos.
Robot tavuklar.
Pollos robot.
Tavukların kafasını ısırarak mı?
¿ Mato a una gallina con los dientes?
Anneye bağırırsan, tavuklar gelir karnına yumurtlar.
Si le gritas a tu madre, una gallina pondrá huevos en tu panza.
Kadınlarınızı kilitleyin ve kızarmış tavuklarınızı saklayın.
Busca a la mujer y esconde el pollo frito
Tavuk çiitliğindeki tavuklar, sağ kalmak için dua ediyorlar.
En algún lugar, en una granja avícola, un monton de pollos están en constante luto. - Hola, Niles.
Bunlar ormanın tavuklarıdır.
"Pollos de bosque".
Ben oynardım ama benim kurbağa ve tavuklarım oradan giremiyor.
Bueno, yo había vomitado, pero mis ranas y pollos \ ~ no encajaba en el agujero.
Seni uyarıyorum Ricky. Blues müziği, bahçemde sarhoş Ray'i ve parmak tavukları istemiyorum.
Te lo advierto, no quiero blues, ni a Ray borracho en mi patio.
Tavuklar daha pişmedi bile.
El pollo todavía no está.
Sağol, Xena, Ama dürüst olmak gerekirse, tavuklarım bittiğinde,... Buradan ayrılabilirim.
Gracias, Xena pero para ser honesto, cuando se acaben las gallinas creo que me iré.
Tavuklar dedim ve güldüm.
He dicho : "mejor si fueran de Alejandría" y me he reído.
Generalin kızarmış tavuklarını tattıktan sonra değil.
Dejen que prueben mi pollo frito.
Her şey karmaşık, kötü yapılmış ve düzensiz. Eskiden tarlalarda inekler ve tavuklar vardı.
Antes, había campos con... vacas y gallinas.
Kentucky tavuklar için neyse öyle bir yer.
Como McDonalds para las hamburguesas.
Yumurtalar, tavuklar, ördekler getirmişler.
Han traído huevos, pollos, patos.
- Sadece tavukları mı resmedersin?
- ¿ Solo pintas gallinas?
Tavukların portreleri.
Retratos de pollos...
- Peki ya tavukların?
- ¿ Y tus gallinas?
O tavuklarını resmeder.
Él va a pintar gallinas.
çocuklarımız olması, bir çiftliğimiz tavuklar ve bir sürü esrar.
para tener hijos, una granja con gallinas, y un chingo de yerba.
- Ve tavuklar.
- y gallina.
O zaman bile hep onu beklerdim. Tavukların arasında saatlerce otururdu.
Todo el santo día en el corral, con las gallinas.
Çörek kâğıdıyla tavukları şu şekilde sarın. Sonra böyle dolayın...
Usa el papel del pollo para... enrollar el pollo así...
Buraya, tavukların arasına... nasıl düştüm?
¿ Cómo es posible que haya terminado aquí... entre gallinas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]