English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Teki

Teki tradutor Espanhol

16,864 parallel translation
Çünkü adam uyuşturucuya tekrar başlamış bir bağımlının teki.
Porque es adicto a la coca. ¿ Buscas lógica?
Jackie Jervis dallamanın teki.
Jackie Jervis es un asno.
Dusty Springfield ahmağın teki.
Ese Springfield es una loca.
Ben size, Kuveyt'teki Hintlilerin durumunu iletmek istemiştim.
Quisiera hablar con usted de la situación de los Indios en Kuwait.
Kuveyt'teki Hintlilerin, gemilerine binip evlerine gitmelerine izin verebilirim.
Puedo permitir que los indios en Kuwait embarcar de vuelta a casa.
Kuveyt'teki Hintliler, bir ikilem içinde mahsur kaldılar.
Los indios atrapados en Kuwait se enfrentan a un dilema.
İlk tanıştığımızda, seni bıraktığımda, züppenin teki olduğunu düşünmüştüm ama bir sebepten ötürü seni düşünüp durdum.
Ya sabes, cuando nos conocimos, cuando te di un ascensor, Pensé que eras un snob, pero por alguna razón, Sólo seguía pensando en ti.
Okültistim, James, delinin teki değil.
Soy ocultista, James. No estoy loco.
Maskaranın teki o, Anatole.
Oh, es una especie de bufón, Anatoly.
Sanırsam sana eziğin teki olduğunu söylediğim zaman buradaki herkes adına konuşabilirim.
Gamby, creo que hablo por todos al decir que eres un imbécil.
Adam gey bir moruğun teki be.
Ese tipo no sirve, es un viejo gay.
Konuştuğum adam hıyarın teki çıktı.
Me acaba de tocar un jodido imbécil.
Her neyse, o çocuk baş belasını teki.
No importa. Ese tipo es un galán. No me necesita.
Yalnızca aptal kızın teki.
Es solo una chica florero.
- Lord Langbourne esasında züppenin teki! - Ne?
- Lord Langbourne es un snob, básicamente. - ¿ Qué?
Letonya'daki memleketim Daugavpils'teki en iyi votkadır.
Es el mejor vodka de mi ciudad natal, Daugavpils en Letonia.
Ve şuanda Münih'teki Max Planck
Y actualmente estás haciendo investigación
OLD STREET'TEKİ THE BLUE BOX GECE KULÜBÜNE GİT.
VE AL CLUB NOCTURNO BLUE BOX DE LA OLD STREET.
Ahmağın teki o.
Es un idiota.
Austerlitz'teki gibi olun zafer bizimdir!
Compórtense como lo hicieron en Austerlitz y la victoria estará asegurada.
- Çapulcunun teki.
Es un vagabundo.
Adamın teki turtanın üstüne oturunca olur!
¡ Es cuando un hombre se sienta en un pastel!
86 yaşındasın, Colorado Springs'teki Sandpiper'da yaşamaktasın.
Tienes 86 años, eres una residente de Sandpiper, Colorado Springs.
O Salamanca tipi var ya? Manyağın teki.
Este personaje Salamanca?
Bunu büyükannemin Sussex'teki evinin tavan arasında buldum.
He encontrado esto en el, eh... el ático de la casa de mi abuela en Sussex.
Charles'ı baltalamak için bunu fırsat bilerek dükün önünde hata yapmasını ve hayal âleminde yaşayan züppenin teki olduğunu göstererek kendini ifşa etmesini sağlamamız gerek.
Necesitamos poner en escena la ocasión para socavar Charles, lo llevan a cometer un error en la parte delantera del Duque y exponerse para la popinjay delirante que él es.
Benimle evlenmeyi istiyor ama hayalperestin teki.
Quiere casarse conmigo, pero es un soñador.
Prens kurnaz ve kaypak herifin teki.
El Príncipe es un dulce y escurridizo hombre.
En kötü ihtimalle serserinin teki.
Un marginado en el peor de los casos.
Efendim bu kadın yalancının teki ve cadı!
¡ Sire, esta mujer es una mentirosa y una bruja!
Prens kurnaz ve kaypak herifin teki. Tanrı'nın seçtiği kişi olduğuna dair iyi insanları inandırıp kandırabilir.
El Príncipe es un dulce y escurridizo hombre... pero puede engañar a hombres buenos para que crean que es el elegido de Dios.
Genç Simon'ın omurgasız yaratığın teki olması çok yazık.
Es una pena que el joven Simon tenga tan poco carácter.
Deden gerçekten zalimin teki, değil mi?
Tu abuelo realmente es un bruto, ¿ no?
Babam da komünistin teki derdi.
Papá dice que es un comunista.
Dee beceriksizin ve şıllığın teki, ki bunu zaten biliyorduk.
Dee es incompetente, y una zorra, cosa que todos sabíamos.
Kuklanın teki.
Es una puta marioneta.
Duyarlı vatandaşın teki.
Un ciudadano preocupado.
Deli sürtüğün teki az önce ortağımı öldürdü!
¡ Una loca ha matado a mi pareja!
Durnsville'deki değil, Indianapolis'teki bilgisayar şirketi.
No la tienda de manzanas de Durnsville. La de computadoras, Indianápolis.
Adamın teki benden People dergisi almamı isteyinceye kadar.
En el puesto de diarios, mirando esa revista de People hasta que el tipo me preguntó si iba a comprarla.
- Kaçığın teki.
Es un maníaco.
Delinin teki.
¡ Está loco!
İnsanlar birbirinden sorumludur ; işe yaramazın teki olsa bile.
Uno es responsable de su vecino, incluso del peor.
Paris'teki okul kaç paraydı biliyor musun?
¿ Sabes cuánto costaba esa escuela en París?
Bu seyahatte, Queens'teki bir çalıntı arabayla başlayıp genç bir kadının yatağında acımasızca bıçaklanmasıyla biten sanığın o geceki soğuk ve kurnaz seyahatnamesinde beraber uğradığı her durağa siz de uğrayacaksınız.
Visitarán cada parada que visitó con el acusado en su itinerario frío y calculado que empezó con un auto robado en Queens y terminó con una joven brutalmente apuñalada a muerte en su cama.
Ayrıca bir Jarl'dı. Shieldlands'teki tüm kabilelerinin lideriydi.
También era el Jari, líder de todas las tribus de las Shieldlands.
Şimdi benimle olması gereken şekilde savaşacak mısın yoksa uğraşmam gereken karın ağrısının teki mi olacaksın karar vereceksin.
Tienes que decidir ahora mismo si quieres pelear conmigo del modo adecuado o si solo vas a ser otro puto dolor de cabeza del que tengo que encargarme.
Dallas'lı ukalanın teki.
Es un Jenks de Dallas.
- Çünkü Mario götün teki.
¡ Porque es un pendejo!
Götleğin teki ağlıyorsa eğer bundan size ne?
¿ Qué te importa si la idiota llora?
- Su katılmamış götün teki.
Es un absoluto tonto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]