Teste tradutor Espanhol
825 parallel translation
Sen teste gireceksin.
Vas a hacer una prueba.
Bu nedenle sizleri bir teste tabi tutmaya karar verdim. Dr. Vorzet bir uzman olarak size açıklama yapacak.
Por ello he decidido someterles a un examen que el Sr. Vorzet, nuestro experto, les explicará.
Bunu Scotland Yard'daki her türlü teste tabi tuttum.
La sometí a todas las pruebas conocidas por Scotland Yard.
- La Teste kaptan.
- A La Teste, capitán.
La Teste.
A La Teste.
La Teste'de bir ordu yok, değil mi?
No hay ejército cerca de La Teste, ¿ verdad?
Bay Bush, tüm yelkenlere yüklenip rotayı La Teste'e çevirin.
Señor Bush, a todo trapo, y ponga rumbo a La Teste.
La Teste'de öldü.
Murió en La Teste.
Bu teoriyi teste tabi tuttunuz mu?
¿ Ha comprobado la teoría?
- Senin için bir teste gireceğim, ve sen benim, ben de senin için iyi olacağım
Haré esa prueba. Pero sea bueno conmigo y yo seré buena con Ud.
Yasal olarak bu teste girmek zorunda değilim.
No tengo que hacer esta prueba.
Kontrolü sağladığımız zaman, en son teste hazırız demektir. İnsanlar...
Cuando lo controlemos podremos hacer la prueba final en... humanos.
- Unutma, Ichabod Crane, bu sefer, teste tabi tutulan sensin.
Recuérdelo... es usted... Ichabod Crane, el que ahora está sometido a prueba.
Seni bir teste tabi tutuyorum.
Porque será una prueba para tí.
Teste prensiplerinize uygun bir adam sokuyorsunuz. Cennete kadar seninle birlikte olmak isterim, ama sen o otobüse bindiğinde, Seni birdaha görme umudum hiç yok.
Quisiera que se diera media vuelta, montara en el autobús y no volviera a ver a Hope.
İlk amacımız, kanamitlerin fizyolojisi bizim için bilinmez olduğundan bu teste biz insanlar gibi reaksiyon gösterip göstermeyeceklerini belirlemek.
Nuestro primer objetivo, dado que la fisiología de los Kanamitas es desconocida para nosotros Era determinar si reaccionan a estos tests como los seres humanos.
Onlar teste başlamadan önce bütün sürüyü çıkartırım buradan.
Puedo llevarme al ganado antes de que empiecen las pruebas.
Bir insan aklıyla oynayıp bir akıI hastanesinde yaşıyamaz... kendini her çeşit teste tabii tutturup sonuçta sağIıklı kalmayı bekleyemez.
¿ Cómo puede un hombre vivir en una clínica, sufrir todas los tests y las pruebas, y salir cuerdo de allí?
Birleşmiş Milletler adına bir proje için, İngiltere'nin dört bir yanından gelen çocukları alıyoruz bu teste.
He sometido a un test a niños de toda Inglaterra en un proyecto para las Naciones Unidas.
Biz düşündük de sizin de bu teste girmeniz çok ilginç olabilir.
Hemos pensado que sería interesante que se sometiera usted al test.
Teste meste girmem ben.
No pienso hacer ningún test.
Hepsini birden yeniden teste sokmanızı istiyorum.
Me gustaría que repitieran el test.
- Teste tabi tutulmak mı istiyorsun?
- ¿ Te someterías a una prueba?
Bunu kanıtlamanız için bir teste tabii tutulmalısınız.
Tienen que pasar una prueba para demostrarlo.
- Başka bir teste daha hazır mıyız?
- ¿ Podemos repetirlo? - Sí, señor.
Ama yine de, kurallar gereği uygulanacak teste katlanmalısın.
Sin embargo la regla quiere que usted vuelva a pasar el test.
Zamanımızın psikolojik olarak teste tabi tutulmuş inancı dürtülerini doğrudan beyne ileten merkezi sinir sistemidir. Bilinç ve bilinçaltı gerçekle kurgulanmış deneyimleri ayırt etmeyi başaramaz.
Una creencia psicológica de nuestro tiempo es que el sistema nervioso central, que suministra sus impulsos directamente al cerebro, el consciente y e subconsciente, es incapaz de discernir entre la realidad y las experiencias imaginadas.
Teste tabi tutulmalılar.
Deben ser sometidos a la prueba.
- Şu sinema kuruluşu. Beni teste tabi tutacak.
Yo tengo un amigo allí bastante importante, es director.
Dinle, Karel, Biz seni teste sokmak istiyoruz.
Escucha, Karel, queremos ponerte a prueba.
Başka teste gerek yok.
No hace falta otra prueba.
Sisteme suni bir yük bağladım ve tekrar teste bağladım, bakalım bir değişim olacak mı?
Entre en una instrucción falsa y vea si eso cambia algo.
Bir denemeden geçireceğiz aynasız olma yeteneğini teste tabi tutacağız.
Le haremos una prueba, para ver su potencial de policía.
Teorilerini bilimsel bir teste tabi tutmak yerine Amerikan yetkililer Reich'ı sıradan bir suçlu gibi yargıladılar.
En vez de poner sus teorías a prueba... las autoridades americanas persiguieron a Reich como un delincuente común.
Onu gerçek bir teste tâbi tutmalıyım.
Quiero estar seguro de ello.
Sizi basit bir teste tabi tutacağım.
Voy a hacerle un sencillo test.
Daha yakından bir inceleme yapıyor ve kriterlere uygun mu diye görmek için evi teste tabi tutuyor, ve damat çok telaşlı.
Somete la casa a una nueva inspección y pruebas para ver si cumple sus necesidades y él está ansioso.
Önümüzdeki bir kaç gün bir dizi teste tabi tutulacaksınız.
En los próximos días se os someterá a una serie de tests.
İyi bir fikir, efendim, fakat onu böyle bir teste rıza göstermeğe zorlayabilmenin bir yolu yok
Esa es una muy buena idea, señor pero no hay manera de que pueda obligarla a someterse a esa prueba.
Atış alanına in benim yerime teste gir.
Ve al polígono de tiro y da el examen por mí.
Teste hazırız.
Estamos listos para la prueba.
En iyisi ikinci teste boyun eğmek olacak daha detaylı daha özel bir test.
Las mejores serán presentadas a una segunda prueba una más detallada, más específica.
Son bir kez fiziki teste tabi tutuldular ve sonuçlar olumlu çıktı.
Se les realizó un último examen físico y fueron declarados aptos.
Teste şimdi başlayabilirim.
Puedo empezar las pruebas de nuevo.
Bunu liderliğin karşılığında bize göstereceğin üç teste dahil etsek bile mi?
¿ Aún si lo incluyéramos entre las tres pruebas que nos dará a cambio de su liderazgo?
Güçlerimi denemek için üç teste karar verdiniz.
Han acordado las tres pruebas de mi fuerza.
... ve kimseyi teste tabi tutmayacağım, o sarı yüzlü beyefendi gibi, senin altın madencin gibi.
Y no examino a nadie, como hace ese señor vestido de amarillo, tu empresario aurífero.
Aptal teste ben girmiyorum ki.
Debes levantarte temprano mañana. Los SAT, ¿ recuerdas?
Evet. Tam olarak 8 : 20'de teste başladık.
Si, empezamos el examen a las 8 : 20... simultániamente.
Neden beni de teste almıyorsunuz, ha?
¿ Por qué no me pide a mí que haga la prueba?
- Bunu sen yapmadın. Teste gir.
- Tú no lo hiciste, así que hazte la prueba.