English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Teşkilat

Teşkilat tradutor Espanhol

3,099 parallel translation
Teşkilat Lena'nın adaleti bulması için güçlü hamleler yapıyor.
La Agencia está intentando de forma enérgica... traer a Lena ante la Justicia.
Teşkilat bu cephedeki tüm taktik görevleri askıya almıştı.
La Agencia suspendió todas las misiones tácticas en ese frente.
Teşkilatın arkanda değil, değil mi?
Tu Agencia no está detrás de ti, ¿ no?
Prag bir felaketle sonuçlanınca teşkilatım beni kurban etti.
Cuando Praga se convirtió en un infierno, mi agencia me sacrificó.
Bu teşkilat tarafından yapılan bir arama değil, ben de Joan değilim.
Y esto no es la agencia llamándote, y yo no soy Joan.
Benden teşkilatıma ve ülkeme ihanet etmemi mi istiyorsun?
¿ quieres que traicione a mi agencia y a mi país?
Devamlı bilgi alma çabası teşkilatınızın bir ritüeli değil mi?
No son una religión en tu Agencia los interrogatorios interminables?
Lena'dan sonra teşkilat hasar tespiti yapmaya başladı.
Desde lo de Lena, la Agencia ha estado en control de daños...
Kendi hayatını tehlikeye atarak bu teşkilat ve bu ulus için çok önemli şeyler yaptığını.
Que has hecho algo importante para esta agencia y por esta nación con gran riesgo personal.
O kasayı açtırmak için FBI'ı veya İç Güvenliği dahil etmeden teşkilatın tüm kaynaklarını kullanamayız.
No podemos usar por completo los recursos de la agencia para entrar en un banco sin involucrar al FBI o a Seguridad Nacional.
Ann Catherine Walker teşkilat adına bu ödülü kabul et.
Ann Catherine Walker... por favor acepta este premio en nombre de una agencia agradecida.
Biliyorum ki bu yakınlık çok rahatlatıcı ama Eyal rakip bir teşkilat için çalışıyor, Annie.
Y sé que el parentesco puede ser reconfortante, pero él trabaja para un organismo rival, Annie.
Merkezi Haberalma Teşkilatına 16 yıldır hizmet ediyorum.
He servido fielmente a la Agencia Central de Inteligencia durante 16 años.
Teşkilatını idare etmeyi öğreniyorsun. Baskıya gelemediğini gösteriyorsun.
Estás aprendiendo a trabajar con tu agencia mostrándoles que no puedes ser expulsada
Kararlarına teşkilatın için yaptığın objektif analizler değil duygusal bağlılıkların yön veriyor. Bundan endişeleniyorum.
Me preocupa que tus decisiones estén guiadas... por lazos emocionales, no por un análisis objetivo para tu agencia.
Bu teşkilat için uygun olduğu sürece bu dostluktan yararlanmam için beni cesaretlendirmiştin bir de.
Una relación que tú me animaste a explotar, mientras fuese conveniente para esta agencia.
- York Polis Teşkilatı'ndan Müfettiş Stanford ve Çavuş Brand.
- Inspector Stanford y Sargento Brand, Policía de York.
Polis teşkilatında başka suç ortakları da var.
Hay más cómplices dentro de la Agencia Nacional de Policía.
Polis teşkilatının güvenlik kamera kayıtlarının kopyası gerekiyor.
Necesito copias de las CCTVs de dentro de la Agencia.
Tüm teşkilat kandırıldı.
Han engañado a toda la Agencia.
Elimizde paravan yardım derneklerine büyük bağışlar yapıldığına dair banka makbuzları var. Kızılay Teşkilatı gibi.
Tenemos estados bancarios que indican donaciones importantes a falsas organizaciones de la caridad como la benevolente Red Crescent Society
Teşkilatım ve kendi adıma.
En nombre de mi Agencia y por mí mismo.
Teşkilatın yardımını istemiyorum.
No necesito ayuda de la agencia.
Teşkilatın bilgi kaynaklarını teslim etmekten bahsediyorduk.
Estamos hablando de entregar activos de la agencia.
Ama teşkilat kurallarını ihlal etmeyeceğiz.
Pero no violaremos el protocolo de la Agencia.
Ama Eyal rakip teşkilat için çalışıyor.
Pero él trabaja para una agencia rival.
Sacramento Polis Teşkilatı'ndan Dedektif Nathaniel Kim.
Un detective de Sacramento llamado Nathaniel Kim.
Bu olay seni Teşkilat tarihindeki en genç Bölüm Amiri yapacak.
Esto te va a dejar colocada para ser la jefa de sede más joven de la historia de la Agencia.
"Amerika kalesi" deyimini ortaya atan ve teşkilatımızın en kötü dönemlerinde yöneten ve kendi evimizde kendimizi savunmamızı sağlayan kişi Walden'dı.
Fue Bill Walden el que acuñó la frase "La Fortaleza de América", el que sacó a esta Agencia de sus peores momentos, y en el proceso, transformó de la manera más profunda la manera en la que nos defendemos en casa.
Tüm teşkilat ve bu ülke için yaptıklarından dolayı kocanı onurlandırıyoruz.
Honramos a su marido por todo lo que ha hecho por esta agencia y por este gran país.
"Ellen Kramer." Bunun teşkilat onaylı pasaport olduğunu sanmıyorum.
Ellen Kramer. Supongo que esos datos no están aprobados por la agencia.
Vekil bakan büro ve teşkilat arasında işleri kolaylaştırmak için beni buraya gönderdi.
El secretario en funciones me ha enviado para ayudar entre el Departamento y la Agencia.
Teşkilat araçları?
¿ De los vehículos de la compañía?
- Bu standart teşkilat prosedürü.
Eso es producto de los procedimientos estándar de la agencia.
Teşkilatınızın Thorngate adında bir program kullanarak Amerikalıları gözetlediğini iddia ediyor desem bir şey çağrıştırır mı?
Se quejó a sus jefes, diciendo que su agencia está usando un programa llamado Thorngate para espiar a los estadounidenses. ¿ Te suena de algo?
Jordan teşkilatımızda bulunan en güçlü yüzük kullanıcılarından biri!
Jordan es uno de los más fuertes del Cuerpo.
Onu isteyen o kadar fazla teşkilat var ki...
Con los nombres de las agencias que le buscan haríamos una sopa de letras.
Teşkilatın kokteyl partileri de kulağa hoş geliyor.
Ser del CSI suena muy bien en las fiestas.
Chin, emniyet teşkilatına ve askeri bomba ekibine haber ver.
Chin, avisa a la policía y a la Brigada Antibombas del Ejército.
Tüm Newark Polis Teşkilatı.
Todo el departamento de policía de Nueva Jersey.
Teşkilatı ayakta tutmak için biraz akrabayı kayırmak lazım, değil mi?
Nada mejor que el nepotismo... para formar una organización, ¿ no, Sheriff?
Bu teşkilat hakkında edindiğim izlenimler çok ilginç.
La impresión que me he formado de este departamento es muy interesante. Mis disculpas.
Vurulduğumda teşkilat bana bir madalya verdi.
Cuando me dispararon, el departamento me dio una medalla.
Teşkilatın iyiliği için.
Por el bien del departamento.
Portland Polis Teşkilatı'ndaki iki dedektifimizin bitmek tükenmek bilmeyen çabaları sonucu elde edilen yeni deliller sonucu idam kararı askıya alındı ve davanın tekrar açılmasını bekliyor.
En base a nuevas pruebas descubiertas por los incansables esfuerzos de dos detectives de nuestro Departamento de policía de Portland, la ejecución ha sido suspendida a la espera de que se reabra el caso.
Nazi istihbarat teşkilatı.
Eran los servicios de inteligencia nazi.
B613'ün varlığını Teşkilat'ta kimler biliyordu? Hiç kimse.
¿ Quién en la agencia sabía sobre B-613?
Kendisi Newyork Polis Teşkilatı danışmanlarındandır.
Es asesor del Departamento de Policía Nueva York.
İtfaiye teşkilatının kendi araştırmacıları var.
Bueno, el departamento de bomberos tiene su propia unidad de investigación.
Hem polis hem de itfaiye teşkilatı görev esnasında öldüğünde hemfikir.
La policía y el departamento de bomberos dicen que murió en el cumplimiento de su deber.
O bilgi rakip bir istihbarat teşkilatından geldi.
Esa información vino de un servicio de espionaje enemigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]