Tilki tradutor Espanhol
1,716 parallel translation
Tilki Timmy. Evet.
Timmy, el zorro.
Tilki avı.
Caza de zorros.
Ben ve bu güzel tilki Timmy, tüm kamuoyuna sesleniyoruz : "Lütfen tilki avına, onları öldürmeye, ve eziyet etmeye son verin".
Timmy, el zorro, este zorro hermoso y yo, le pedimos al público... por favor, dejen de matar, lastimar y torturar a estos zorros.
Tilki Timmy şu an burada yok.
Vamos con Timmy, el zorro.
Elveda, küçük tilki.
Adiós, zorrito.
Oraya kamp kurdu çünkü, 2 tilki yuvasının arasındaydı.
Acampó allí porque estaba justo entre dos zorreras.
Tilki, çadırın dibine kadar gelip yuvasına gitmişti.
Los zorros pasaban justo por el borde de la carpa para ir a las zorreras.
Bırakın tilki tavşanı görsün.
Dejen que el zorro vea al conejo.
Kafir adı Koşan Tilki.
Su nombre pagano es "Zorra corredora".
Tilki mi tavşan mı?
¿ El zorro o el conejo?
Besbelli ki, tilki tavşandan daha zekidir.
Obviamente, el zorro es más inteligente que el conejo.
- Tilki avı falan gibi mi?
¿ Quiere decir, peut-être, como la caza del zorro?
Tilki horoza dedi ki...
El zorro dijo al pollo...
tilki gibi giyiniyorum.
Estoy vestida como un zorro.
Dr. Thomas Fuller şöyle yazmış : "Tilkilere karşı tilki olmak gerekir".
El Dr. Thomas Fuller escribió "En compañía de zorros, debemos comportarnos como zorros".
Öküz. Kutu. Tilki.
"Raja, taza, maza".
Şu Lily, tam tilki.
Esa Lily es astuta.
Tilki ve av köpeği.
Zorros y sabuesos.
15. yüzyılın başlarında, av köpeklerini tilki avı için eğitmekte kullanılırlardı bir ip parçasıyla bağlanarak sürüklenen tütsülenmiş balıklar köpeklerin takip edecekleri koku bırakırlardı.
A principios del siglo XV, solían entrenar a los sabuesos en la caza del zorro arrastrando un arenque rojo atado a una soga para dejar una estela de olor que los perros podían seguir.
"Hayır" dedim. Sophie Cohen, hala tilki gibidir.
Sophie Cohen aún es muy astuta.
O'nu baştan çıkarttın, seni küçük sinsi tilki.
Lo sedujiste, pequeño zorro astuto.
Seni uyanık tilki.
Muchacho astuto.
Biri tilki kürküyle bir yabancı arabadan iniyor.
Una en tapado de piel saliendo de un elegante auto importado.
Tilki kürkü giymiş kadının nereli olduğunu bilmiyorum ama onu her hafta yeni bir kürküyle Bernstein'in Balık Lokantasında görebilirsiniz.
No sé de donde es la chica con la piel de zorro rojo. Pero puedes encontrarla en el bar Bernstein con uno nuevo cada semana.
O tilki beni çok hırpaladı.
- Ese zorro me lastimó bastante.
Hiç kimse tilki deliğine saklanarak bu savaşı kazanamaz.
La guerra no se gana al ocultarse en una trinchera.
Vay Zoar vay, seni yaşlı tilki!
Ay, Zoar. Qué zorro eres.
Lütfen Tilki? ! - Bu sefer olmaz, ortak.
- Esta vez no, amigo.
Tebrikler Tilki.
Felicitaciones, Zorrito.
Kafamda bin tilki dolaşır.
Estoy pensando en demasiadas cosas.
Gümüş tilki...
Lobo de plata...
Bu Bea. - Hayır, tilki.
Aquella es Bea.
- Bahçendeki tilki.
El zorro en tu jardín.
Evimde tilki, sıçan ve uçamayan bir karga besliyorum.
Tengo una zorra, una rata y un cuervo que no puede volar como mascotas.
Hiç tilki avından ne kadar nefret ettiğimi söylemiş miydim?
¿ Mencioné lo mucho que aborrezco la caza del zorro?
- N'aber, gümüş tilki?
- ¿ Qué hay, zorra plateada?
Tilki, Ayı, Kartal ve Kurt.
Fox, Bear, Eagle y Wolf.
Tilki avı mı yoksa?
¿ Una cacería?
Niye tilki arkadaşı ile birlikte kaçtı? Aynı patenle banka soygunu gibi.
Ah, huyó con ese amigo zorro... como ladrón de bancos en patines
Eğer bu doğru değilse ben de tilki değilim.
Si eso no es cierto, la arena no es verdura
Tilki karanlığı severdi, karganın hayali ise aydınlıktı.
El zorro amaba a la oscuridad, mientras que los cuervos soñaban con la luz.
Tilki, kış için erzak depoluyor.
El zorro hace sus reservas para el invierno.
- Tilki ve Tazı evine hoş geldin.
- Bienvenido a Zorros y Sabuesos.
Aynı zamanda Tilki ve Tazı'nın da başkanı ve balo sponsoru.
Y es presidente de Zorros y Sabuesos... que auspician el baile.
Kimsenin Constance hakkında komik bir hikâyesi var mı diye öylesine sordum. - Seni sinsi tilki.
¡ Astuta!
Hiç tilki öldürdün mü?
Zorros. ¿ Mataban zorros?
Tilki 5 – 9
Fox cinco-nueve.
Harry, seni tilki.
Harry, el zorro.
Ama senin içine bakıyorum, Stella ve bir tilki görüyorum.
Pero por dentro, Stella, eres una vampiresa.
- Keşke tilki onu yeseymiş diyorum.
- Qué piensas de Jesse? - Desearía que el zorro se la hubiera comido.
Tilki avı mı yoksa?
¿ Qué pasa?