Tobias tradutor Espanhol
1,220 parallel translation
Ve Tobias başrol oyuncusu için mükemmel kıyafeti bulmuştu.
Tobías encontró el vestuario perfecto para su actor principal. :
Ve Tobias Maeby'e yeni bir rol vermişti.
YTobías le dio otro papel a Maeby.
Tobias, Shakspeare uyarlaması hakkında bir eleştiri alıyor.
Tobías recibe la crítica de su obra de Shakespeare.
Aslında, Tobias, ailenin tek aracını havaalanının parkına bırakmaya... niyetlenmişti ama... çıkışa yakın bir yere park etmek yerine... piste doğru yönlendirilmişti.
Tobías quería estacionar el único vehículo de la familia... en el estacionamiento del aeropuerto... ENTRADA A LA PISTA sin embargo, lo dirigieron hacia la pista... donde halló lugar cerca de su sala.
Kocam Tobias'la beraber vaktinde böyle çok işler yaptık.
Mi marido Tobías y yo hacíamos esto frecuentemente.
Hayır, Tobias'la aram çok iyi.
No, mamá. Tobías y yo andamos bien, gracias.
- Peki Tobias'la aran nasıl?
- ¿ Y cómo te va con Tobías?
Tobias nadir bir psikolojik hastalıktan muzdaripti. Asla çıplak kalamama hastalığı vardı.
Tobías padecía de un extraño mal sicológico... que no le permitía estar completamente desnudo.
Evlilik problemlerini, Tobias'ın çıplak kalamamasını uydurdu mu?
¿ Con sus problemas de casada y con que Tobías es un pudoroso?
Tobias'ın durumu bir sırdı aynı kardeşinin kız arkadaşını çalmak istemen gibi.
¡ Lo de Tobías era tan secreto como lo de quitarle la novia a tu hermano!
- Tobias.
- ¡ Tobias!
Tobias tıbbi lisansını kaybetmişti. Daha sonra kalp krizi geçirmediği anlaşılan birine kalp masajı yaptığı için.
Recientemente, Tobias perdió su licencia medica... por tratar de resusitar a una persona que resultó... que no estaba teniendo un ataque cardíaco.
Tobias, yat partisinin korsan temalı olduğunu sandığından...
Tobias, pensando que la fiesta tendría un tema de piratas...
Korsan gibi giyinmiş Kıyafetlere aldanarak Tobias homoseksüellerle dolu bir minibüse bindi.
Después confundió a un grupo de gays por piratas... y abordó una van llena de homosexuales.
Benim adım Dr. Tobias Fünke.
Mi nombre es Dr. Tobias Fünke.
İyi deneme, Tobias.
Buen intento Tobias.
Tobias işsiz. Borç içindeyiz. Bu...
Tobias no tiene trabajo, tenemos deudas, es...
Ertesi gün Tobias iş aramaya çıktı.
Al día siguiente, Tobías buscó empleo.
Tobias, kanepeden kalktığını görmek ne hoş.
Tobías, qué gusto que bajes del sofá.
Bu sırada Tobias'da yerel bir reklâm için görüşme ayarladı.
Entre tanto, Tobías consiguió una audición para un comercial.
- Mm. Ben rol Tobias'ın sanıyordum.
- Creí que el papel era de Tobías.
Evet bunu yapacağını Tobias'a söylemiştim.
Le dije a Tobías que harías esto.
Arama listesinde sırada Tobias vardı... ama maalesef duşun sesinden... telefonu duyamadı.
Tobías era el siguiente en la lista, pero, desafortunadamente... no oyó el teléfono por estar en la ducha.
Bu sırada Lindsay ve Tobias, ilk terapi görüşmelerine hazırlanıyorlardı.
Entre tanto, Lindsay y Tobías iban a su primera sesión con un terapeuta.
Evet Tobias, bu evliliği yürütmek istiyorum.
Sí, Tobías, quiero que el matrimonio funcione.
Tobias aktörlük kariyeri için psikiyatristliği bıraktığından beri... işler oldukça gergindi.
Había mucha tensión desde que Tobías dejara su consulta psiquiátrica... para forjarse una carrera de actor.
Lindsay ve Tobias ilk kez evliliklerindeki sorunlardan... bahsetmeye başlamışlardı.
Lindsay y Tobías estaban, por vez primera... hablando de sus problemas.
Bu sırada, Lindsay ve Tobias, rol değişimi egzersizi yaparak... birbirlerinin kırılganlıklarını anlamaya çalışıyorlardı.
Entre tanto, Lindsay y Tobías llegaban al meollo... de su vulnerabilidad por medio de la inversión de roles.
Ve bunlar Tobias.
Y éstas, Tobías.
Öyleyse Tobias... Rüyalarını izle.
Bueno, en ese caso, Tobías... ve en pos de tus sueños.
Tobias'la Lindsay bir görüşmeye daha katılıyor.
Tobías convence a Lindsay de ir a otra sesión.
Ben Tobias Beecher.
Soy Tobias Beecher.
- İyi bir işti Tobias.
- Eres bueno para esto, Tobias.
Bence Tobias'ı özlüyorsun.
Creo que extrañas a Tobias.
- Tobias...
- Tobias...
Tobias, çok... Kötü bir haberim var.
Tobias, tengo noticias terribles.
Eğer serbest kalırsa, Tobias Beecher'ın tahliye - görüşmesini yine mahveder. - Miguel Alvarez.
Si está libre, hará algo para arruinar la audiencia de libertad condicional de Beecher.
Tobias, biz bir hukuk devletinde yaşıyoruz, kanunların bazıları çok güzelken bazıları da çok alçakça.
Tobías, vivimos en una nación de leyes algunas de las cuales son brillantes y otras que son terribles.
Sevgili Tobias... bunca yıldır bu masada otururken bir şey öğrendim ki...
Mi querido Tobias en todos mis años en este escritorio he aprendido una cosa...
Alvin Yood, Tobias Beecher.
Alvin Yood, y Tobias Beecher.
Hayır Tobias, düş görmüyorsun.
No, Tobias no sueñas.
Çok sevindim Tobias.
- Qué bueno. Me alegro, Tobias.
Tobias, yarın gelme.
Tobias, no vengas mañana.
Ve şimdi, birinci sınıftan Martin Tobias ve annesi...
Y ahora, Martin Tobias y su madre cantarán...
Tobias aptal ama Arnold akıllı. İnsanlara asla vurmaz.
Tobias es idiota, pero Arnold es muy majo.
SARA TOBIAS ANTIDEPRESIF
SARA TOBIAS ANTIDEPRESIVO
İblis Hakları eylemcisi Tobias Dupree de işin içinde.
¿ Por qué ahora? Un activista de los derechos demoniacos de nombre Tobias Dupree se ha involucrado
İnsanlar Tobias ismini duyduklarında büyük siyahi bir adam sanıyorlar.
Al oír el nombre Tobías, imaginan un negro grandote.
Tobias, ben Michael.
Tobías, soy Michael.
Ne yazık ki, Tobias aramayı kaçırdı ve arama direk olarak Michael'ın ev telefonundaki sesli mesajlara gitti.
Lamentablemente, Tobías no vio la llamada de la compañía Bluth... y fue a la casilla de mensajes de Michael. ¡ Los Hombres Azules!
- Tobias, ben Michael.
- Tobías, soy Michael.