Todos tradutor Espanhol
370,628 parallel translation
Biliyor musun, babam için her yaz çalışırdım.
Verás, todos los veranos trabajaba para mi padre.
Buz kötülerinin savaştığı ve bir şeyleri dondurduğu sezon.
Es cuando todos los supervillanos gélidos empiezan a luchar y a congelar cosas.
Kargo şort giymeye başladı. Email adresini değiştirdi ve izin hakkının tamamını kullanarak...
Empezó a ponerse pantalones cortos, se cambió a una cuenta de correo electrónico de AOL y utilizó todos sus días de vacaciones
Kaybettim, bunu öğrenirken hepimizin burada olmasından...
He perdido y me alegro mucho de que estéis todos aquí en el momento
"Ben sürtüğüm" hariç herkes ofisime.
Todos a mi oficina excepto "Tu Zorra".
Küçük makaslardan vardı. Ve lavabo tabanının her tarafında kısa kıvırcık kıl yığınları vardı.
Había unas pequeñas tijeras y todos esos pedacitos de cabellos rizados alrededor de la base de la taza.
Burada hepimiz arkadaşız. Van bizi parçalara ayırıyor.
Todos somos amigos y Van nos está dividiendo.
Eğer birimizi cezalandırmak istiyorsan hepimizi cezalandırman gerekecek.
Si quieres castigar a uno de nosotros, tendrás que castigarnos a todos.
İnternette yalan söylenir.
Todos mienten en línea.
Herkes ilk kadın yargıç Florence Allen'a gülmüştü ama kimse ilk kadın palyaço Trixie Monroe'ya gülmemişti.
Como cuando todos se burlaron de Florence Allen, la primera jueza, y nadie se rió de Trixie Monroe, la primera mujer payaso.
Tanrım, bütün gözlerde gaz açık!
Dios, el gas está abierto en todos los quemadores.
Kadınların görünüşüne önem verilmesi de.
Ni que todos se obsesionen con nuestro aspecto.
Barda katlandığım onca saçmalıktan sonra eve bu kadar masum ve temiz birine dönmeye bayılıyorum.
Con todos los locos depravados que tengo que aguantar en el bar, me encanta venir a casa con alguien tan pura e inocente.
Sorun değil, hepimiz para verdik.
Tío, no pasa nada, todos hemos pagado por ello alguna vez.
Bu haftanın kısmına başlamadan, tüm takipçilerimize bir selam vermek istiyoruz, çünkü şu anda halihazırda... 50,000 kişisiniz.
Antes de empezar con el segmento de esta semana, queremos mandar un gran saludo a todos nuestros suscriptores porque ya sois... 50 000.
Evet, ve doğru düzgün İngilizce bilmeyen elemanlardan iltifatlar almak..
Sí, y nos encanta recibir comentarios de todos aquellos que no habláis inglés.
Herkes için oldukça zordu.
Fue duro para todos.
Tüm dansçılar incedir.
Todos los bailarines son esbeltos.
En normu.
El más normcore de todos.
Adadan birlikte gideceğiz.
Nos iremos todos de esta isla.
Hepinizi kullandı.
Os ha utilizado a todos.
Hepimizi kurtarmaya çalışıyordum.
Intentaba salvarnos a todos. - ¿ Cosima?
Her binayı yakın!
¡ Quemad todos las casas!
Hepimizin ona sormak istedikleri var.
Todos tenemos preguntas para él.
Eğer o gemiyi yok edersek bu hepimiz için terfi anlamına gelir.
Si destruimos esa nave, significará una promoción para todos nosotros.
Bu tünellerin hepsi birbirine benziyor.
Todos estos túneles se ven iguales.
Siz ve herkesin sahip olduklarını kaybetmemesi için sizinle savaşıyorum.
Estoy luchando para que tú y todos los demás no pierdan lo que tienen.
Eğer hepimiz yakalanırsak, bu çekişmeye oldukça çabuk son vereceklerdir. Hadi gidelim!
Oye, si todos somos capturados, este debate terminará realmente rápido. ¡ Vámonos!
- Hepsini kaybettik.
- Los perdimos a todos.
Herkes ailesini savaşta kaybeder, düşman bile.
Todos pierden familiares en la guerra, incluso el enemigo.
Ezra, tüm müttefiklerimizin aynı değerleri paylaştığını göremezsin ya da İmparatorluk'la bizimle aynı sebeplerden ötürü savaştığını.
Ezra, descubrirás que no todos nuestros aliados comparten los mismos valores o incluso combaten al Imperio por la misma razón que nosotros.
Herkese teşekkürler.
Gracias a todos.
Hepsini dinleyeyim.
Hablaré con todos.
- Ama yürüyebiliyormuş gibi davranılıyordu.
- ¿ Y todos fingían que podía caminar?
Söylediği her şey, internetteki her komplo teorisyeninin didik didik ettiği Lucas Goodwin'in bildirisinde yer alıyor.
Todo lo que me dijo está en el manifiesto de Lucas Goodwin, que están analizando todos los conspiracionistas de internet.
Ted, herkesi tanıyorsun.
Ted, ya conoces a todos.
Herkes General ile vakit geçirmeyi iple çekiyordu.
Todos tenían ganas de pasar tiempo con el general.
Hepimize olduğu gibi ona da olacak.
Sucederá, igual que nos sucede a todos.
- Hepsi kurtarıldı.
- Rescatamos a todos.
İşin kuralını biliyoruz.
Todos saben cómo funciona.
Hepinizin istifa mektubunu kabul ederek eski bakanlar kurulumu feshederken her birinizi yeni bakanlar kuruluma kabul etmekten mutluluk duyuyorum.
Tal como acepto todas sus cartas de renuncia y disuelvo el antiguo gobierno, quiero darles la bienvenida a todos a mi nuevo gobierno.
Bana oy vermiş olun ya da olmayın hepinizin sesini duyuyorum. "
Me votaran o no, estoy escuchándolos a todos ".
Hepimizin saklayacak şeyleri vardır Kongre Üyesi Romero.
Todos ocultamos algo, diputado Romero.
Hepinizin sesini duyuyorum.
Estoy escuchándolos a todos.
Hepimiz fırsat ve güvenlik istiyoruz.
Todos deseamos oportunidades y seguridad.
Senin kazanman için herkesin kaybetmesi gerekmiyor, değil mi?
No tienen que perder todos para que tú ganes, ¿ no?
Düşünürsen hepimiz bu işin içindeyiz.
Si lo piensas, todos estamos metidos.
Potansiyel bir terörizm saldırısına eş zamanlı müdahale ediyorduk.
Todos respondimos en tiempo real a un posible ataque terrorista.
Sen hariç.
Todos salvo tú.
Herkes öyle düşünüyor.
Todos creen que sí.
Hepiniz derdiniz ki
Todos dirían :