English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Toilet

Toilet tradutor Espanhol

41 parallel translation
Dr. Thorndyke, tuvalet eğitimi travmasının ergenlik çağındaki birinin cinsel geleceği üzerinde sonuçlar doğuracağına inanıyor musunuz?
Dr. Thorndyke, siente ud que el trauma del entrenamiento de toilet tiene un peso en el futuro sexual del adolescente?
Tuvalet eğitimi.
Entrenamiento de Toilet.
Profesyonel olarak "altına kaçırma" nın ergen kişinin gelecekteki cinsel gelişmesinde hemen hiç etkisi olmadığını söyleyebilirim.
Yo diria profesionalmente, que el toilet tiene muy poco que ver con el futuro desarrollo sexual del adolescente.
Sonraki yolculuk, the toilet bowls.
Luego tropiece, los cuencos del retrete.
Tuvalet.
El toilet.
Don't think for a minute... that we in Washington... don't appreciate your Mothers'March... to ban the sale of colored toilet paper... to help reduce irritation... of the rectum.
No piensen por un minuto... que en Washington... no apreciamos su campaña... en contra del papel higiénico de color... para reducir la irritación del recto.
Sabah hazırlığınız için benden yardım etmemi istemiştiniz, Bayan Ekdahl.
Quería que la ayudara con su toilet, Sra. Ekdahl.
Bilirsin. Tovalet, tuvalet, John.
Se oye igual a toilet o inodoro, y en inglés le llaman "john".
Vücut losyonları, tuvalet suyu, toz alıcı spreyler ve banyo sonrası splashlerle ilgilenir miydiniz?
¿ Estaba interesada en la loción corporal, en el eau de toilet, en los polvos secantes, o en la salpicadura posbaño?
- Tuvalet ihtiyacınız var mı?
- ¿ Necesita el toilet?
Tuvalete gidecek misin?
¿ Quiere usar el toilet?
Sonra, bir tuvalet kağıdı al küçük kareler seçklinde kopar ve şuraya yapıştır ve şuraya, ve kanayan her yerine. Şuraya.
Luego, tomamos algo de papel toilet cortamos cuadritos y pegamos uno ahi y ahi, y en cualquier lugar que estés sangrando.
Topuğunda tuvalet kâğıdı var.
Tienes papel toilet en el tacón.
Ben tam aradığınız herifim. " "Tommy Tuvalet" i hatırladın mı?
Soy tu tipo. Recuerdas'Tommy Toilet'? ¡ Me encanta!
Banyo... tuvalet?
Un baño, retrete, ¿ entiendes? ¡ Toilet!
Ama hala bir tuvalet inşa edecek kadar bile param yok.
Pero nunca tuve dinero ni para construir un toilet.
Bu poşetlerde 5 tane ağır şişe var ve yüznumaraya girmem lazım.
Llevo 5 botellas pesadas en estas bolsas y debo ir al toilet.
Yüznumara tuvalet oluyor.
El toilet es el baño.
- Bu'eau de toilet.'
Es eau de toilette.
Girişi asansörün solundaki tuvaletin içinde.
Empieza en el toilet. A la izquierda del ascensor.
Walter Cronkite'a klozet takmıştım.
Instalé un toilet para Walter Cronkite una vez.
TUVALET
Toilet
- Tuvalet nerede?
- ¿ Al toilet?
O zaman sen gerçekten Bay Taharet Musluğusun.
Entonces usted realmente es el Sr. Toilet / Bidet.
Sanırım onu erkekler tuvaletinde görüyoruz.
Me parece que está adoptando como residencia el toilet de hombres.
O tuvaletteydi..
Él está en el toilet.
Sırf gülmek için kocaman kaka yapmış gibi göstermek için Yoda'nın küçük tualetine sıçmak ister misin?
Hey, solo para reirnos... ¿ no quieres hacer pupú en el toilet de Yoda y hacer que es una gigante?
- Tuvalet koridorun ilerisinde, küvetin hemen yanında.
El inodoro ( toilet ) está al final del corredor, - al lado de la "bañaderá"
Banyo, mutfak kimin umrunda, bu da Indiana Jones'daki yuvarlanan kaya sahnesi maketim, hem de gerçek bir kayayla.
Toilet, Cocina, A-Nadie-Le-Importa, y este es mi modelo a escala de la escena de la Piedra rodante de Raiders... Adiós, Sapito Es guay, ¿ eh? Con una piedra rodante de verdad.
Eğer Tvaleti soruyorsan, o zaman "Toilet" demelisin.
El baño es un retrete.
- Sesin komik çıkıyor. Sanırım koni şeklindeki tuvalet burayı küçük bir amfitiyatroya çeviriyor.
Creo que la forma cónica del toilet hace una especie de anfiteatro compacto.
Lütfen şimdi tuvalete gidebilir miyim?
Can I go to the toilet now, please?
Okulu bırakıp tüm gün üretim bantlarının yanında çalışıyor, maaşınızı sağda solda çarçur ediyor, hamileliği boyunca sigara içmiş bazı tuvalet pisliklerinin, sizin gibi sikkafalıların çıkmasına izin veriyorsunuz.
Drop out of school to stand in front of a conveyor belt all day, piss away your wage on darts and bourbon, knock up some slut in a public toilet who smokes her way through pregnancy, then you shit out a couple of dickhead kids to continue the whole sad cycle.
Tuvalet kâğıdı bulunmadan önce seninle yüz yıl boyunca sevişmek için sabırsızlanıyorum.
No puedo esperar para hacerte el amor cien años antes de la invención del papel toilet.
- Toilet Wine and the Earl of Sandwich
- Toilet Wine and the Earl of Sandwich
Hollywood yıldızlarının dörtte üçü en kaliteli cilt bakımı için Diamond Tuvalet Sabunu kullanıyor.
Tres de cada cuatro estrellas de Hollywood recomiendan el jabón Diamond Toilet para un cuidado de máxima calidad.
Ve ben de Tuvalet Cini.
Y yo soy Toilet Gin.
Bu geniş bir konu.
Estamos hablando aqui del numero uno o del toilet? Esa es un area vasta.
Şuna "altına kaçırmak" desek. Tartışma hatırına, "altına kaçırmak" diyelim.
Por la salvacion del argumento, digamos solo toilet.
- Biletler, lütfen.
Al Toilet Bowl. tickets por favor.
Klozet kapağı gibi.
"Mother of toilet seat" ( plastico perlado )

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]