Tomei tradutor Espanhol
51 parallel translation
Tome, bu kadar yeter.
- Tomei, es suficiente. - Sí.
- Marisa Tomei.
- Marisa Tomei.
Marisa Tomei ile arkadaş mısınız?
¿ Eres amiga de Marisa Tomei?
Marisa Tomei boştaymış, Elaine.
Marisa Tomei está en su casa, Elaine.
Marisa Tomei diye birisini hiç duydun mu?
¿ Escuchaste alguna vez de Marisa Tomei?
Marisa Tomei ile mi?
¿ De Marisa Tomei?
- Marisa Tomei'yi nereden tanıyormuş?
- ¿ Cómo conoce a Marisa Tomei? - No lo sé.
Sormadım. Nereden tanıdığını sormadın mı?
¿ No le preguntaste cómo conoce a Marisa Tomei?
Beni Marisa Tomei ile tanıştırabilecekti.
Podría haberme juntado con Marisa Tomei.
Fakat Marisa Tomei komik, kurnaz ve kel adamlara bayılıyormuş.
Pero, aparentemente, a Marisa Tomei le gustan los hombres calvos y divertidos.
Yeah. - Marisa Tomei!
- ¡ Marisa Tomei!
Marisa Tomei'nin bu filmle Oskar aldığını biliyor muydun?
¿ Sabías que Marisa Tomei ganó un Oscar por eso?
Marisa Tomei!
¡ Marisa Tomei!
Jerry, onu Marisa Tomei ile tanıştırmamı istiyor.
Jerry, quería que lo juntara con Marisa Tomei.
Fakat bu kadın Marisa Tomei, Elaine.
Pero es Marisa Tomei, Elaine.
Hayatım geri kalanında Marisa Tomei ile tanışma fırsatım..,... olduğunu bile bile nasıl yaşarım?
¿ Cómo podría vivir el resto de mi vida sabiendo que pude estar con ella?
Marisa Tomei'den ne haber?
¿ Qué pasará con Marisa Tomei?
Herneyse, ben şeyi düşünüyordum..,... şu Marisa Tomei ile beni buluşturma fikrinizi.
Como sea, estaba pensando en que lo dijiste sobre mí y Marisa, ya sabes, juntarnos a los dos.
Başka bir Marisa Tomei filmi ha.
Otra película de Marisa Tomei.
Yeah, Marisa Tomei'yi seviyorum, evet.
Tengo algo con Marisa Tomei.
Kim beni Marisa Tomei ile tanıştırmak ister ki?
¿ Quién intentaría juntarme con Marisa Tomei?
- Elaine..,... bana Marisa Tomei'nin numarasını vermelisin.
- Elaine tienes que darme el número de Marisa Tomei.
Demin Marisa Tomei ile telefondaydım.
Acabo de colgar con Marisa Tomei.
Biraz evvel Marisa Tomei ile telefonda görüştüm.
Yo acabo de hablar con Marisa Tomei.
Biraz Marisa Tomei havasında biri.
- Se parece a Marisa Tomei. - ¿ Sí?
Ve Oskar'ın sahibi, Marisa Tomei!
¡ Y el Oscar es para Marisa Tomei!
Eğer isteklerimizi yerine getirmezseniz, Marisa Tomei ile birlikte olduğunuz video kaseti göstermek zorunda kalacağız!
Si no atiende nuestras demandas, nos forzará a mostrar su video con Marisa Tomei.
Marisa Tomei ve onun kasetinin olduğunu söylemek iyi bir fikirdi!
Que bueno que tiene ese video de él con Marisa Tomei.
- Bir sey olmamis gibi davran, tipki Marisa Tomei gibi.
- Síguele el juego.
Jane Pauley, Harry Belafonte, Marisa Tomei.
Jane Pauley, Harry Belafonte, Marisa Tomei.
Hayır. Marisa Tomei'nin annesinin en iyi arkadaşı benim kuaförümün kuzeninin ev arkadaşıydı.
No, no, la mejor amiga de la mamá de Marisa Tomei es la compañera de cuarto de la prima de mi peluquera.
Marisa Tomei ve Fransız sinemacı Claude Renoir.
Marisa Tomei... Y el cineasta francés Claude Renoir. ¡ Sí!
Onlara Marisa Tomei'nin Oscar alabilmek için yaptıklarından bahset.
Cuéntale aquella sobre Marisa Tomei, y cómo se ganó el Oscar en realidad.
Sen ve Marisa Tomei.
Tú y Marisa Tomei...
Marisa Tomei ile sevişme olasılığın nedir?
¿ Cuáles son las posibilidades de que te acuestes con Marisa Tomei?
Ama hala Marisa Tomei olacak.
Pero todavía es Marisa Tomei.
Marisa Tomei'in "Kuzenim Vinny" filminde canlandırdığı karakterin adı nedir?
¿ Cuál era el nombre del personaje de Marisa Tomei en "Mi primo Vinny"?
Marisa Tomei'i nasıl tanımaz?
¿ Cómo puede no conocer a Marisa Tomei?
Marisa Tomei ile yatmak ya da Keith ile takılmak yok mu?
¿ Nada de acostarse con Marisa Tomei o meterte con Keith?
Bayım, Aracınızı maviye boyama işini ben üstlendim.
Sr. Tomei tiene la libertad de pintar su coche de azul.
Ayrıca yeni partnerimin de Marisa Tomei gibi olmasını diliyorum.
También deseo que mi próximo compañero se parezca a Marisa Tomei.
Marisa Tomei bacağını kırmış.
Marisa Tomei se rompió una pierna.
"Kuzenim Vinny" den Marissa Tomei'e gider.
Marissa Tomei por "Mi primo Vinny".
İyi taraftan bakarsak bu Marisa Tomei olayını affettirir heralde.
Por el lado positivo... esto supera todo ese incidente de Marisa Tomei.
Bak, uh, her şey biraz garipleşti, Yarın Marisa Tomei'nin üzerine hapşurduğum hakkında konuşacağımızdan emin olmak istiyorum. Ya...
Mira, eh, las cosas se han puesto raras antes, así que...
Marisa Tomei'nin suratına hapşırmak başıma...
Estornudando sobre Marisa Tomei es la mejor...
Tome, odun getir.
Tomei, ve a por leña.
Peki ya Matsu-yan?
Tomei...
Yani Marisa Tomei ile yaptığım A Different World'ün....... üç bölümü hayal gücümün bir ürünü müydü? İyi deneme, Turtle.
Sí, buen intento, Turtle.
.
Supongo entonces que los tres episodios de "Un mundo diferente" que hice con Marisa Tomei fueron producto de mi imaginación.