Trafik kazası tradutor Espanhol
1,200 parallel translation
Columbia Üniversitesi yakınlarında trafik kazası geçirdi.
Y tuvo un accidente automovilístico cerca de la Universidad de Columbia.
Geçirdiğimiz trafik kazası... beynimde bir hasar bırakmıştır belki.
Tal vez el accidente que tuvimos... me ha causado una enfermedad mental rara, tipo Oliver Sacks.
Trafik kazası geçirip beyin röntgeni çektirmiş olmasam... bunlar ortaya çıkmayacaktı, değil mi?
Si no llego a tener un accidente y no me sacan una radiografía del cráneo, ni me habría enterado de esto, ¿ no?
- Trafik kazasından sonra... röntgen, MR falan çektirdim, bir şey buldular.
- Después del accidente, me hicieron... unos rayos X, una resonancia, y encontraron algo.
Geçen yaz trafik kazasında.
Murió en un accidente de auto el verano pasado.
İlk sivilcesi, ilk trafik kazası eğer öz çocuğunsa, Britney Spears'dan ilk yasaklama emri.
Zandra, estoy aquí. Zandra Zoggin, extraordinaria profesora de actuación.
Annemi henüz yeni ergen iken çarpıp kaçtıkları bir trafik kazasında kaybettim ve onunla yaptığım konuşmalar beni her şeyden daha mutlu eder.
Mi madre se fue hace algunos años en un accidente cuando solo era un adolecente, lo que conversaba con ella era lo que mas apreciaba.
Oh, evet olacak, bebek kaslı. bak, bu polis raporuna göre trafik kazasında öldün.
Pasaste de ser DMX a convertirte en Babyface. ¿ A qué viene eso?
Büyük bir trafik kazası için yardım istiyorum.
Esta es la Unidad 13 solicitando asistencia médica y refuerzos para un importante accidente de tránsito...
1981'de, Charpin-Vasseur ve karısı gizemli bir trafik kazasında öldüler.
"En 1981, Charpin-Vasseur y la mujer de su hermano " murieron en un misterioso accidente de coche.
Will, annem trafik kazasında öldü.
Will, mi madre murió en un accidente de auto.
Ben... Annem trafik kazasında mı öldü?
- ¿ Mi mamá murió en un accidente de auto?
Bir arkadaşı trafik kazasında ölmüştü.
Uno de sus amigos murió en un accidente.
- Kocanız trafik kazası geçirdi.
Su marido ha tenido un accidente.
Bu hafta başında bir trafik kazasında bir kadın kolunu kaybetmiş.
Una mujer perdió su brazo a principios de semana en un accidente de tráfico.
Doğum günü partisinden gelirken trafik kazası yapmışlar.
Tuvo un accidente al volver de la fiesta.
İkinci derece kasırga çıkıyor ama bizi trafik kazasına gönderiyorlar.
Teniendo un huracán de categoría dos a nosotros nos envían a un accidente de tráfico.
Yedi yıl önce bir trafik kazası geçirdim.
Hace siete años, tuve un accidente automovilístico.
Bir buçuk yıl önce ağabeyin... Kevin, trafik kazası geçirdi.
Hace como un año y medio tu hermano mayor, Kevin, sufrió un accidente de auto.
29 yaşında trafik kazası geçirip öldüm. Ve hayır, tünel falan görmedim.
Cuando tenía 29 años estuve en un accidente automovilístico y morí.
Bir trafik kazasına müdahalede bulunuyorduk, şoförlerden birisi çok kötü yaralanmıştı.
Veníamos del lugar de un choque... uno de los conductores estaba gravemente herido.
Trafik kazası, desteğe ihtiyacımız var.
Accidente automovilístico, necesitamos asistencia.
Trafik kazası, iyiyim.
Tuve un accidente de automóvil, estoy bien.
Baksana. Bir şey sorabilir miyim? Özel bir dedektif basit bir trafik kazasıyla neden ilgileniyor ki?
¿ Por qué viene un D-2 de Investigaciones Especiales a un accidente de tránsito?
Bir yıl kadar önce, Lucy korkunç bir trafik kazası geçirdi.
Hace un año, Lucy tuvo un terrible accidente automovilístico.
Trafik kazasında öldü. Bunu biliyorsun.
Lo mataron en un accidente automovilístico, lo sabes.
Trafik kazasında öldü.
Murió en un accidente de auto.
Ben doğduktan kısa süre sonra trafik kazasında ölmüş.
Él murió en un accidente apenas yo había nacido.
O zamanlar daha sakarmış, trafik kazasıyla kendi ölümünü tezgahlamış, sonra çocuğun kimliğine bürünmüş.
Era más torpe entonces. Aprovechó un accidente de auto para fingir su muerte, y tomó la identidad del chico.
Bir yıl önce trafik kazasında öldü.
Murió en un accidente de auto hace un año.
Bir-L-20, Olympic ve Figueroa'da kod altı, kazazedeli trafik kazası.
Uno-L-20, código seis en Olympic y Figueroa un taxi con heridos.
Trafik kazası, desteğe ihtiyacımız var.
Un accidentado, precisamos ayuda.
4 Yıl önce, ailemi bir trafik kazasında kaybettim.
Mis padres murieron en un accidente automovilístico hace 4 años.
- bir trafik kazasında öldü.
26 años más tarde.
Annemle ben trafik kazası geçirdik.
A los 2 años, tuve un accidente de coche con mi mamá.
O trafik kazasına karışmadın. - Beni yere mi düşürdün?
Tû nunca estuviste en un accidente de auto.
Zincirleme trafik kazası durumu var.
Tenemos un accidente automovilístico múltiple.
Grubun üyeleri... Eylül'de trafik kazasında ölen Cliff Burton'ın yerini aldı. Jason Newsted.
El resto de los componentes...
Trafik kazası gördüklerinde enkazdaki cesetleri görmek için dururlar.
Frenan en accidentes de auto para ver los cuerpos.
- Trafik kazası mı?
- ¿ Como? ¿ Con el carro?
- Trafik kazası mı?
- ¿ Cómo? - ¿ Con el carro?
Ama o, trafik kazasında öldü.
Pero ella murió en el accidente de coche aquel día.
Sayın Yargıç, herkesin bildiği gibi Bay Raj Malhotra'nın avukatı bir trafik kazasında yaralandı.
Su señoría, como todo el mundo sabe.. .. El abogado de Raj Malhotra fue herido en un accidente.
Trafik kazası mı?
¿ Choque de auto?
- Karın hiç trafik kazası geçirdi mi?
¿ Tu esposa estuvo involucrada en un accidente automovilístico? ¿ Qué?
Alelade bir trafik kazası olmadığını anlayınca "ağır topları çağırmalı" dedim.
Se me pararon las antenas, no era un accidente de tráfico típico así que pensé en llamar a los peces gordos.
1982'de bir trafik kazasında ölmüş.
Que murió en un accidente de autos en 1982.
Büyükannem bir trafik kazasında ölmüş.
Mirabeau.
İki dakika içinde trafik kazası geliyor.
Accidente de tráfico en camino, dos minutos.
- Trafik kazasındaki bayan.
- ¿ Qué hace aquí todavía?
Bu sabah öldüğünü ilan ettiğin trafik kazası kurbanı var ya?
¿ La victima de accidente que pronunciaste muerta esta mañana?