Tree tradutor Espanhol
836 parallel translation
Ördek şarkısını mı yoksa Tavşan şarkısını mı? Hayır.
¿ "Baby's Boats", "A silver Moon" o "Did You Ever See a Rabbit CIimb a Tree"?
Hickory Tree'de her çarşamba önemli bir toplantım var.
Tengo una importante conferencia todos los miércoles por la noche en el Hickory Tree.
- Hickory Tree nasıl?
- ¿ En el Hickory Tree?
Columbia Inn'de, Pine Tree, Vermont'ta.
En Columbia Inn, Pine Tree, Vermont.
Unutmayın, hedefiniz Pine Tree, Vermont.
Recordad, el objetivo es Pine Tree, Vermont.
( O Christmas tree, O Christmas tree, thy leaves are so unchanging )
tus hojas no cambian nunca.
( O Christmas tree, O Christmas tree, ) ( Thy leaves are so... )
tus hojas...
Ağaç.
Tree ( ÁRBOL )
- Hayır. - Wallnut tree ( ceviz ağacı ).
- Walkman.
17 numara Kiraz Ağacı Sokağı mı dedin?
¿ Número 17 de Cherry Tree Lane, dicen?
İşte Kiraz Ağacı Sokağı.
Esta es Cherry Tree Lane.
17 numara Kiraz Ağacı Sokağı.
Número 17 de Cherry Tree Lane.
Evet. 17 Kiraz Ağacı sokağı.
Sí. 17 de Cherry Tree Lane.
17 Kiraz Ağacı Sokağı.
17 de Cherry Tree Lane.
George W Banks. 17 Kiraz Ağacı sokağı.
George W. Banks. 17 de Cherry Tree Lane.
Kasabadaki en iyi at... Lone Tree Çatalı'nın diğer tarafındaki bir ahırda.
El mejor caballo de todo el condado... está en un establo al otro lado de Lone Tree Fork.
George Kellerman, 1174 Willow Tree Lane, Twin Oaks, Ohio.
Sr. KeIIerman, 1 1 7 4 W ¡ IIow Tree Lane, Tw ¡ n Oaks, Oh ¡ o.
- Hayır, 1174 Willow Tree Lane!
- No. ¡ 1 1 7 4 W ¡ IIow Tree Lane!
Shady Tree!
¡ Shady Tree!
Gerçek elmasları alamadık, o yüzden Tree'ye ihtiyacımız var - canlı.
No tenemos los diamantes auténticos, así que necesitamos a Shady vivo.
- Tree öldü.
- Tree está muerto.
"Lemon Tree"'nin 16 versiyonu. Sadece uyuyabileceğim bir yer istiyorum.
Nada más quiero un lugar donde dormir.
Shake a tree.
Remecerá a los árboles.
Kuzenlerimden biri de aktarmayla gitmişti. Medicine Tree'den sıcak baharların yaşandığı New Mexico'ya.
Un primo mío cambió de caballos desde Medicine Tree hasta Hot Springs en New Mexico.
Efendim, Çavuş Frank Tree, Birleşik Devletler onuncu zırhlı tümeni.
Sargento Frank Tree, ejército de EE.UU., décima división blindada.
- Mekanize Çavuş Frank Tree... - Bressler!
- Sargento Frank Tree - - ¡ Bressler!
Peach Tree yolunun kenarındaki ahır.
Es un granero en el camino viejo de Peach Tree.
Peach yolundaki ahırda.
En el granero del viejo camino Peach Tree.
"Lemon Tree." Hatırladın mı?
¿ Recuerdas "Lemon Tree"?
Peg, çocuklar. Poppy's by the Tree'ye gidiyoruz. Pitoresk Bataklığı, Florida.
Peg, niños, nos vamos al motel de Poppy en la pintoresca Aguas Sucias, Florida.
Meşe sokak numara 12'de oturuyorum.
Vivo en Oak 12, Oak Tree Circle.
Burası 81. no'lu yoldaki Pine Tree değil.
Esto no es el Pine Tree Inn en la Autopista 81.
"Canım, Snake River'da Family Tree otelinde iş buldum."
" Cariño encontré un empleo en el salón Family Tree en Snake River.
İyi de sizi bu çekici Family Tree Inn'e çeken ne?
¿ Y qué os trae a este excitante Family Tree Inn?
- "Limon Ağacı."
- "Lemon Tree".
Limon Ağacı!
¡ Lemon Tree!
- Joshua Tree yakınlarında, öyle mi? - Baldwin Hills'de bir ev yanıyor. - Yedi nokta dört.
Informan de un incendio en Baldwin Hills... y de cortes de electricidad.
"Sör Herbert Beerbohm'un Yaşam Kaynağı" İngiliz sinemasının esprili bir hikâyesi.
La vida y la época de Sir Herbert Beerbohm Tree. Es una historia estupendamente ocurrente del teatro inglés.
Peder Hank Tree?
¿ Padre Hank Tree?
Elimizde bütün set olarak Başkan John F. Kennedy'nin kullandığı golf sopaları var ünlü bir fotoğrafta görüldüğü üzere ; Başkan, Domuzlar Körfezi Çıkartması sabahı Burning Tree'de bu setle golf oynadı.
Tenemos un conjunto completo de palos de golf que fueron comprados por el presidente John F. Kennedy en la mañana de la invasión a Bahía de los Cochinos.
Bay Tree bakar mısınız?
Sí. Sr. Tree, ¿ puedo?
Irving'le rol aldı Tree'yle rol aldı
Actuó junto a Irving, actuó con Tree
Irving'le rol aldı Tree'yle rol aldı
Un actor de primera Que llegó a la cumbre
Sana söylüyorum, Tree, dedikodular var.
Te lo digo, Tree, hay rumores.
- Bana Tree'yi verme.
No me des Tree.
İyi becerdin Tree.
- Buen trabajo, Tree.
- Tree, önündeki adamı tut!
- ¡ Tree, toma al hombre por el frente!
Tree, adamını tutmalısın!
¡ Tree, tienes que tomar al hombre!
Tree, ben büyük adam mıyım?
Tree, ¿ soy un tipo grande?
- Hadi Tree. Vur bana!
- Vamos, Tree. ¡ Golpéame!
- Kazan bunu, Tree.
Gana éste, Tree.