Treme tradutor Espanhol
61 parallel translation
Wormhole X-treme.
¡ Wormhole X-Treme!
Albay, sen Wormhole X-treme'in yeni Hava Kuvvetleri danışmanısın.
Coronel usted es el nuevo asesor de la Fuerza Aérea de "Wormhole X-Treme!"
- Sorun nedir, Martin Lloyd?
¿ Cuál es el problema, Martin Lloyd? "Wormhole X-treme!".
Wormhole X-treme'in kamera arkası görüntüleri için hatta kalın!
En unos instantes veremos un especial entre bastidores de "Wormhole X-treme!"
- Wormhole X-treme gerçek değil mi diyorsun?
¿ De qué estás hablando? ¿ Estás diciendo que "Wormhole X-treme!" no es una serie de verdad?
Geri dönerken bir paket de sigara al.
Treme un paquete de cigarrillos cuando vuelvas.
Wormhole X-treme. Bu sonbahar sadece...
Agujero Extremo, este otoño.
- Wormhole X-treme miydi?
¿ Agujero Extremo?
Neden "x" dosyalarında "x-treme dayak" yok?
¡ ¿ Porqué no archivas esto en la "x" para "x-trema paliza"?
Adelaide X-treme Spor Etkinliği için bilet!
Las entradas para el Adelaida X-treme Sports Event!
Uçuk sporlar, dağcılık, bisiklet, Hip - hop gibi danslar...
Como X-treme deportes, montaña andar en bicicleta, claqué, hip-hop.
Ya Treme'de?
- ¿ Treme?
Hey Cray, beni arabama kadar bırakabilir misin? Eşyalarımı alırım. Oradan da beni Tremeye bırakırsın.
Oye, Creigh, ¿ podrías llevarme de vuelta hasta mi auto así tomo mis cosas y me llevas hasta Treme?
Biz Treme'de böyle çalarız.
Así lo hacemos en Treme.
* Takılmak Treme'de *
# Pasando el rato en Tremé #
* Treme'de * * Ben ve sevgilim sadece *
# Estamos en Tremé, # # sólos, mi nena y yo. #
* Treme'de * * Ben ve sevgilim sadece *
# Estamos en Tremé, # # mi nena y yo. #
Treme'ye taşındınız. Etrafı süslediniz. Kuş kafesinizi astınız, çiçek bahçenizi yaptınız.
Se mudaron a Treme, remodelaron el lugar trajeron su jaula, sus flores y no tienen la más mínima idea de dónde carajo están viviendo.
Amerika'nın müzikal açıdan en önemli siyahi mahallesi.
Estamos en Treme, amigo. El barrio negro musicalmente más importante de Estados Unidos.
- Treme hakkındaki herşeyi biliyorum.
- Sé todo sobre Treme.
Treme'de oturuyorsunuz.
Viven en Treme.
- İyiyim ve Treme'deki evimde vereceğim davete katılırsan çok daha iyi olacağım.
- Estoy bien y estaré mucho mejor si viajas a mi propiedad en Treme para una velada.
Bayanlar ve Baylar, bu bir Treme partisi. Yani teyp kullanmak yok.
Damas y caballeros ésta es una fiesta en Treme lo que significa que no usaremos equipo de música.
Treme'de gürültülü müzik için polisi mi aradın? - Olan olmuş.
¿ Llamaste a la policía por música fuerte en Treme?
Treme'de bir adamı tekmeleyerek öldüren polisi hatırlıyor musunuz? Gündüz vakti! Fırtınadan bir ay önce.
¿ Recuerda al policía que mató a patadas a un hombre en Tremé a plena luz del día cerca de un mes antes de la tormenta delante de testigos?
Belki de Treme dizisinin oyuncularını getirmeliyiz.
Igual podemos conseguir que vengan los integrantes de Treme.
Mümkün olduğunca çok Skype'da konuşup, mesajlaşıyoruz ama eş zamanlı hareket ettiğimiz tek an, nefret ettiğimiz halde Treme'yi izlediğimiz anlardı.
Hablamos por Skype y por mensajes lo máximo posible, pero el único momento en que estamos realmente en sincronía es cuando vemos y odiamos Tremé juntos.
Bu gereksiz karışık görünüyor. - Tıpkı "Treme" dizisi gibi.
Creo que esto es innecesariamente confuso, como esa serie, Treme.
Video kaydedici 98 % dolu, ama ben hiç "Treme *" seyredecek havamda olmuyorum.
El DVR está al 98 %, pero nunca estoy de humor para ver Treme.
Oturup epeyce "treme" izleyeceğim.
Voy a ver varios Treme.
Selam, özür dilerim geciktim, ama "Treme" kendini kaptırırsan iyi gidiyor.
Hola, lamento llegar tarde, pero Treme se pone bueno si lo sigues.
Polisler, rıhtım çalışanları ve Tremé'deki elemanlar ayık durumdalar.
Policías, trabajadores de los muelles, sujetos en Treme.
Hâlâ Quarterlar ve Treme propagandası mı yapıyor?
¿ Todavía peinando Quarters y Treme?
Bir Treme cadısına karşı mı geliyorsun?
¿ De verdad quieres traicionar a un brujo Treme?
Treme meclisi, karşılığında Vincent Griffith'i istiyor.
El aquelarre de Treme quiere a Vincent Griffith de regreso.
Ben Treme'denim Marcel.
Yo soy de Treme, Marcel.
Sana her şeyi anlatırım ama öncelikle bana tanıyor olabileceğin bir Treme cadısından bahsetmen gerekiyor.
Mira. Te contaré todo al respecto, pero primero, me tienes que hablar de una bruja de Treme que puede que conozcas...
- Evet. Treme'de doğup büyüdüm.
Nacido y creado en el Treme.
Treme cadıları yabancı cadıları hoş karşılamaz.
Las brujas de Treme no son amigables con los forasteros.
Treme meclisi, karşılığında Vincent Griffith'i istiyor.
El aquelarre Tremen quiere el regreso de Vincent Griffith.
Treme meclisi Vincent Griffith'i geri istiyor.
El aquelarre Treme quiere recuperar a Vincent Griffith.
Treme'den Nicolas Asace. Hepsi genç çocuklar, hepsi birer cadı dehası.
Nicolas Asace de el treme toda jóvenes, todas prodigios de brujas.
"Bay X'in X-treme Kaykayı Ölüm Bağışı 5000" içinde.
En "El patinatón Ex-tremo de la Muerte del Sr.X 5000"
Teknolojik taklit dürtüsü,... ya da Treme dizisi.
El meme replicado tecnológicamente, o el treme.
Canlı müzik eski usul kopyalama,... akıllı telefondaki ise modern bir taklit türü. Çünkü teknolojik taklit zahmetsizce yayılabiliyor.
La música en vivo es un meme, pero la música en tu smartphone es un treme porque la tecnología puede copiarla y compartirla sin esfuerzo.
Bunların yarısının Treme cadılarından geldiğini biliyorsun değil mi?
¿ Te das cuenta que la mitad de estas cosas vienen de las brujas Treme, verdad?
Google'a adımı yazdığım zaman artık Brooke Treme'e ne oldu? sorusu çıkıyor.
Qué tal si buscas en google Brooke Treme, mira si se autorellena con "¿ qué pasó con Brooke Treme?"
Artık resmi olarak 4 isimliyim ; Brooke Treme'e Ne Oldu.
"Qué le pasó a" es ahora mi nombre oficial.
- İçinden, ben asla Brooke Treme gibi olmayacağım diyorsun.
Piensas, "nunca terminaré como Brooke Treme".
Treme de.
Están en Treme, no saben nada.
- Şeytanınız bol olsun Treme Hanım.
Rompase una pierna, Srita. Treme.