Turner tradutor Espanhol
2,923 parallel translation
Soyadı Turner. O da temiz.
Se apellida Turner.
Dr. Turner.
El Dr. Turner.
Sophia Turner?
¿ Sophia Turner?
Sophia Turner kim?
¿ Quién es Sofía Turner?
- Ajan Turner, hallettim.
- Agente Turner, lo tengo.
Thomas Gage'i bulmam gerekiyor. Bunu da Sophia Turner'a bağlı olarak yapamam.
Tengo que encontrar a Thomas Gage, y no puedo hacerlo respondiendo a Sophia Turner.
Kathleen Turner'ın kullandığından.
Esa mierda que usa Kathleen Turner.
Kathleen Turner'a benzeyeceğim.
Pareceré aquel tipo, Kathleen Turner.
Bu Felicity Turner.
Felicity Turner.
Nehirden çıkarılan Felicity Turner'mış.
Felicity Turner fue sacada del río.
Ev arkadaşın, Felicity Turner, bu sabah ölü olarak bulundu.
¿ Qué les hace cinco mil? Tú compañera Felicity Turner, fue encontrada muerta esta mañana.
- Anthony Turner.
- Anthony Turner.
- Anthony Turner mı?
- ¿ Anthony Turner?
Anthony Turner.
Anthony Turner.
Bay Turner, Sammy'nin kuzeninin bir meslektaşıyla birkaç çek çalmıştı.
El Sr. Turner robó unos cheques con un socio del primo de Sammy.
- Anthony Turner Amerika'da mı bari?
¿ Está siquiera Anthony Turner en el país?
Hayır, Bay Turner'ın oğluna bakıcılık yapıyorum.
No. Estoy cuidando del hijo del Sr. Turner.
- Bay Turner.
- Sr. Turner.
- Turnerlar Hasan'ı yakaladı.
- ¿ Sí? - Los Turner tienen a Hasan.
Ben Bay Turner'a haber vereyim.
- Sí, señor. Le haré saber al Sr. Turner.
Tüm Turnerlar şu anda Hasan'ın o çocuğu kaçırmaya çalıştığını düşünüyor.
Lo único que Turner sabe es que ahora mismo Hasan intentó secuestrar a su nieto.
- Günaydın Bay Turner.
- Buenos días. - Buenos días, Sr. Turner.
Turner'ın adamlarından biri onu sokakta görmüştür.
Uno de los hombres de Turner debió haberlo visto en la calle.
Sen anlat ona, Turner manyetik anahtarı 7 / 24 yanında taşıyor.
Dile que Turner lleva su llave magnética con él a toda hora.
Bayan Turner onu ata binmeye götürürdü.
La Sra. Turner solía llevarlo.
Turner ne olduğunu düşünecek?
- ¿ Qué cree Turner que pasó?
Goebel Turner evinden beri ortalıkta görünmüyor.
Goebel no ha sido visto desde el Turner House.
Neden Jack Turner'ı izliyordun?
¿ Por qué seguías a Jack Turner?
Turner bundan milyonlar kazandı.
Turner ha ganado millones con esto.
Evet. Stephen Turner kütüphanede telefonla konuşuyor ama ses alamıyorum.
Sí, Stephen Turner está hablando en la biblioteca.
Hastane ortadan kaybolma mazeretin. Hem Turnerlar hem de Byzantium için.
El hospital explica su ausencia, para los Turner y para Byzantium.
Tam seni bulduğumda, çoktan Turner'ın evine girmiştin.
Al momento de encontrarla, ya estaba en la casa de los Turner.
Turner, Lewis Conroy sayesinde 30 milyonu bulmuş.
Turner aseguró sus 30 millones de libras gracias a Lewis Conroy.
Turner, profesörü öldürdüğünü gören sonra da Conroy'un ofisine giren kadını arayacaktır.
Turner va a buscar a la mujer que le vio asesinar al profesor, y luego irrumpió en la oficina de Conroy.
Jack Turner, seni tekrar bu bölgede görmeyi ummuyordum.
Jack Turner, no esperaba volver a verte por aquí de nuevo.
Jack Turner için çalışıyor.
Trabaja para Jack Turner.
Turner isimleri öğrensin.
Asegúrate que Turner obtiene sus nombres.
Turner evinden çıktıktan sonra mı?
¿ Después de dejar la casa de Turner?
Turner evine hiç gitmemiş.
Nunca estuvo en la casa de Turner.
Polyhedrus, Pakistan'da Turner'ın teklif sunduğu barajı yaptı.
Polyhedrus construyó la presa Pakistaní por la que los Turner están pujando.
Birilerinin ona tuzak kurup Turner'a yakalattığını düşünüyoruz.
Creemos que alguien de lo seis se equivocó, y lo cogieron los Turner.
Hedef Jack Turner.
El objetivo es Jack Turner.
Görünüşe göre, Jack Turner dün içmeye gitmekten daha fazla şey yapmış.
Zoe. Aparentemente, Jack Turner hizo algo más que ir a beber una copa ayer.
Belki Stephen Turner'ın bir yardımı dokunur.
Quizás Stephen Turner pueda ayudar.
Sekreterinin Jack Turner'ı... Ekonomi Profesörü Vincent Cage'i öldürürken gördüğüne inandırdık.
Hicimos que Jack Turner pensara que su secretaria lo vio asesinar a su profesor de economía, Vincent Cage.
Jack Turner kendinden çok emin görünüyor.
Jack Turner parece estar muy confiado.
Öyle sanıyorum ki Jack Turner bu program boyunca ortalıkta gözükmeyecek.
Asumo que Jack Turner no está en ese itinerario.
Turner, Zahir'in çaya davet edeceği türden biri değil.
Turner es a duras penas el tipo de hombre que ella invitaría a un té.
- Dedektif Everett, benim adım Stephen Turner.
- Detective Inspector Everett, mi nombre es Stephen Turner.
Adresiniz nedir, Bay Turner?
¿ Cuál es su dirección, Sr Turner?
Jack Turner, bugün Zahir'e suikast düzenlenmesini planlıyor.
Jack Turner está planeando asesinar a Zahir a última hora de hoy.