Tımarhane tradutor Espanhol
382 parallel translation
Çok harika değil ama tımarhane gibi de değil.
Nada del otro jueves, pero total hoy es viernes.
- Tımarhane mi?
- ¿ En el manicomio?
- Tımarhane.
- ¡ En el manicomio!
Tımarhane mi?
En el manicomio.
Karşı koyabilirsen, akıllısın koyamazsan tımarhane yolcususun demektir.
Si los resistes, estás sano. Si no, vas camino al manicomio o a la cárcel.
Gazete sahibi miyim, tımarhane mi?
¿ Tengo un periódico o un manicomio?
Burası hapis değil, tımarhane.
Esto no es una cárcel, es un manicomio.
Tam bir tımarhane.
¡ Qué casa de locos!
Tam bir tımarhane, değil mi?
Y tanto.
Burası bir opera değil. Bir tımarhane.
¡ No es una Opera, es un manicomio!
Sonunun tımarhane olacağını biliyordum!
¡ Sabía que esto terminaría en un manicomio!
Orası tam bir tımarhane.
Es un manicomio.
Tüm cadde tımarhane gibi.
¡ Todos los de St. Bourdonnais están en la cárcel!
Acele et, yoksa sonun tımarhane olacak.
Date prisa, si no acabará en el manicomio.
Tımarhane. Deliler için.
¡ Esto es un manicomio!
Demek tımarhane kaçkınısın...
Así que es una fugitiva del loquero.
Tam bir tımarhane!
¡ Es un manicomio!
Tımarhane!
¡ Un manicomio!
- Başka bir nehir ve başka bir tımarhane.
- De otro río y otro manicomio.
Tımarhane!
¡ En el manicomio!
- Tımarhane, değil mi?
- Es un manicomio.
Kilitli kapıları, demir parmaklıkları, deli gömlekleri olan bir tımarhane. Anladın mı?
Un psiquiátrico con cerrojos, barrotes y camisas de fuerza. ¿ Está claro?
Burası bir tımarhane.
Esto parece una casa de locos.
Sanki bir tımarhane varmış.. ya da zincirli bir mahkum.
Como si estuviera encerrado en un manicomio o un escuadrón de arrestados.
Tımarhane burası!
¡ Esto es un manicomio!
- Burası bir tımarhane, değil mi?
¿ Esto es un manicomio, no?
Tam bir tımarhane.
¡ Casa de locos!
Otel işletiyorum, tımarhane değil.
Llevo un hotel, no un manicomio.
Siz de ayak altından çekilin, Burası tımarhane olmuş.
¡ Esto es una locura!
Tımarhane gibi.
Esto parece un manicomio.
Burası şimdi de tımarhane mi oldu?
¿ Esto es un asilo o qué?
- Tımarhane değildi.
- ¡ No era un manicomio!
Burası tam bir tımarhane!
¡ Esto es un caos!
- Tımarhane.
- Manicomio.
Burası bir tımarhane.
Es una casa de locos.
Tımarhane!
Una casa de locos.
Burası hastane değil tımarhane!
¡ Esto no es un hospital! ¡ Es un manicomio!
Tıka basa dolu tımarhane şehrini bırakmak için daha ne bekliyorsun?
¿ A qué espera para abandonar esa abarrotada casa de locos que es la ciudad?
Tımarhane mi?
¿ El manicomio?
Buranın nasıl bir tımarhane olduğunu sana anlatayım.
Te diré algo más sobre este loco lugar.
Burası tam bir tımarhane.
Esto es un loquerío.
- Tımarhane onu daha da iyi yapmış. - Tımarhane de ne?
Nunca tocó tan bien desde que salió del manicomio.
Buradakiler, Tanrı'nın yarattığı en iyi heykellerdir. Ve buralarda, cesurlar kanun tanımazlar! Deliler için hiç tımarhane yoktur!
¡ Estas son las esculturas mejores de Dios y no hay ley para los bravos ni asilos para los locos ni iglesias, excepto esta ni curas excepto los pájaros!
Tam tımarhane denemez.
No era un loquero.
Bu tımarhane kaçkını kadın da kim?
¿ Quién es esa mujer seriamente desequilibrada?
Burada hiçbir şeyi huzur içinde yapamazsın. Tımarhane sanki!
Hay que tomar las cosas con calma.
Tımarhane gibi ; tayfa girer sen çıkarsın, çiçek açılır...
Viene el oficial, sales tú, las plantas comen... ¡ No, no!
- Bir tımarhane gibi!
- ¡ Ha sido un manicomio!
Burası klinik, hapishane veya tımarhane değil. Ona su verin.
BUENO, LO ENVIAREMOS AL LABORATORIO.
Kent tımarhane gibi!
¡ La ciudad es un caos!
Tam bir tımarhane!
¡ Vaya casa de locos!