English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Tıs

Tıs tradutor Espanhol

25,976 parallel translation
Fakülte toplantısından önce ellerin tir tir titriyordu da tıraş olmana yardım ettim.
Te he ayudado a afeitarte antes de tus reuniones de facultad porque te temblaban demasiado las manos.
Sana cevap vermeden önce, Harvey'nin Mike'ı bildiğine dair bir kanıt sunarsam bana dokunulmazlık sağlayacak mısın, bilmem gerekiyor.
Antes de darte mi respuesta, quiero saber si te doy prueba de que Harvey sabía sobre Mike,
İtibarını kurtarmak için tıpkısının aynısı birini ürettin.
Usted fabricado un doble para recuperar su reputación.
İtiraf etmeliyim, tamamıyla tıraşlanmış üç adam biraz garip.
Vale, vale... sí. Admito que tres tipos totalmente depilados es bastante extraño.
Christopher Eriksson'ın nişanlısı ve Şehir Anıtı'nda hemşire.
Es la prometida de Christopher Eriksson y trabaja de enfermera en el City Memorial.
Şehir Anıtı'nda hemşire ve Christopher Eriksson'un nişanlısıydı.
Era enfermera en el City Memorial y la prometida de Christopher Eriksson.
Zamanlama aracını arıyoruz ve elimizde 20 varil var amonyum nitrat ve sıvı yakıt yüklü.
Estamos viendo un detonador de tiempo, cerca de 20 barriles de acelerante... nitrato de amonio y combustible.
Kulübede portatif ısıtıcı var ama bir de bahçıvanları var.
La cabaña tiene un calentador, pero hay un encargado.
Ben hala yerel SWAT'ları çağıralım diyorum.
Sigo diciendo que llamemos al S.W.A.T. local.
Ofisini domuz pastırmasıyla kaplamış, tepeden tırnağa.
Cubrieron su oficina con tocino, de piso a techo.
B-E-S-L-E-N
A-L-I-M-E-N-T-A-R
R.E.S.P.E.C.T? ( SAYGI )
¿ EL RESPETO?
Tırmanış devam ediyor, Bahçe'ye en yakın haliyle.
La marcha continúa, más cerca de llegar a El Jardín.
Çorbayı da ocakta ısıt.
Y calienta la sopa en la hornalla.
Kayıt dışı bir şekilde.
Era una especie de cosa secreta, fuera de los libros.
F-B-I-N-Y-O, T-A-T, S-O-S.
F-B-I-N-Y-O Etp S-O-S.
Altı numara kalorifer yakıtı, 2010 yılında New York'ta kullanımdan kaldırılmış.
Combustible de calefacción número seis, que en Nueva York, comenzó a eliminarse gradualmente en 2010.
Orduda iki yıl gelişmiş tıbbi araştırma departmanında görev yapmış.
Sirvió dos décadas en el Ejército en el Departamento de Investigación Médica Avanzada.
Turner tabloları evin tam ortasında penceresiz beton bir galeride dış dünyadan tamamen yalıtılmış halde tutuyor.
Turner mantiene a sus pinturas premiadas en una Galería de hormigón sin ventanas a mitad de su casa, completamente aislada del mundo exterior.
Bu Büro İsveç saati gibi tıkır tıkır çalışıyor.
Esta estación aún funciona como un reloj suizo.
- # Nefret ediyoruz onlardan # - # Tıpatıp aynısınız #
* De verdad que odiamos a esos tíos * * Sois iguales *
şimdi orada olmam lazım, ama, dinle, burada sadece hayatta kalmaya çalışıyorum, tıpkı senin gibi.
Se supone que esté ahí ahora, pero, escucha, solo... estoy intentando arreglármelas, igual que tú.
... buraya tıpış tıpış gelip kırıntı aramazdım.
No tendría que arrastrarme hasta aquí para rogarte migajas.
Debs, tıkanmış bir kanalın var.
Debs, tienes el conducto obstruido.
Tıpatıp aynısı.
Exactamente igual.
Tıpkı bunun gibi 20 grup sığınakta birleşecek.
Veinte células como esta convergiendo en la ciudadela a la vez.
Sen de tıpkı büyük büyük büyükbaban gibi doğuştan bir araştırmacısın ve inanıyorum ki Earp ateşinin gerçek koruyucususun.
Eres una investigadora nata, igual que tu tatara abuelo, y creo, la verdadera guardiana de la llama Earp.
- Tıraş etmek diye bir şey duymamış mı?
¿ No ha oído sobre depilación para hombres?
- Kayıtlı ve kayıt dışı.
Registradas y no registradas.
Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum.
Para el resto del mundo, soy un científico forense normal, pero secretamente, con la ayuda de mis amigos en laboratorios STAR, lucho contra el crimen y busco otros metahumanos como yo.
Cisco ve Wells tekrar öldürebilsin diye S.T.A.R. Lab'a çekmek için yem olacağım ben.
Me usarán de carnada para atraerlo aquí a Laboratorios STAR, donde Cisco y Wells podrán matarlo... de nuevo.
İyi haber, Tony'i S.T.A.R. Lab'a çektik.
La buena noticia es que trajimos a Tony de vuelta a Laboratorios STAR.
Kötü haber, Tony'i S.T.A.R. Lab'a çektik.
La mala noticia es que trajimos a Tony de vuelta a Laboratorios STAR.
Çoğu köpek balığı soğukkanlıdır ama büyük beyaz köpekbalığı tıpkı buradaki dostumuz gibi, yarı sıcakkanlıdır.
La mayoría de los tiburones son de sangre fría, pero el gran tiburón blanco, como nuestro amigo allá adentro, es parcialmente de sangre caliente.
S.T.A.R. Lab'a geri dönün.
Regresen a Laboratorios STAR.
Ucuz bir yarış arabası yakıtı.
De algún auto japonés barato.
Çarpıtılmış olarak diyelim.
Algunas cosas.
Protokol sıfır. Kanıt yok.
protocolo cero, no evidencia limpiar historial, e-mails, borrar, borrar, borrar, borrar erradicar, erradicar, basura, basura
İlk geldiğim gece ısıtıcıları sonuna kadar açmıştım.
La primera noche que llegue aqui,
Şimdi ümüğünü sıkacağım senin, tıpkı babana yaptığım gibi!
¡ Y ahora voy a matarte, como maté a tu padre!
Yüzünün her tarafına ruj bulaşmış ve sırıtıyor.
Sonríe, pero tiene lápiz labial manchado por todo el rostro.
Fırını önceden ısıt.
¿ "Precalentar el horno"?
Kayıt akışı, mobil uygulamaları kusursuz.
Todo funciona sin problemas. ¿ Cómo lo están haciendo?
'Dostum, yeni Hayalet Avcıları filmine sakın gitme.' 'Hiç komik değil. Çıtırlar sıçtı batırdı filmi.'
"Viejo, no mires los RevientaFantasmas totalmente no divertido, las chicas la arruinaron"
Hotele giriş yapar, sıçar, tıraş olur, sonra yine sıçarız.
Salimos a las 6 : 00, nos registramos en el hotel, defecamos y nos afeitamos.
Bunu görüyor musunuz? Sadece... on santimlik bir pizza, ama ısıtılınca, 100 kişiyi doyurmaya yetecek şekilde genişliyor. Buna "Hazır Pizza" diyorum.
es una pizza solo 10 cm de largo y cuando se calienta se expande para alimentar hasta a 100 personas lo llamo la Pizza Bolsillo ya tienen Pizzas Bolsillo a quien le gustaria ver el HyperCiclo un nuevo modo de viaje que te lleva de aqui
Bir değişim sinyali, sergilemesi için programlananların dışında bir empati yanıt seviyesi olabilir.
Sería síntoma de un cambio, un nivel de respuesta empática más allá de lo que está programada para exhibir.
F.A.S.T. uyguluyorum.
Soy va a ejecutar un F.A.S.T.
Bart'la ikinize aynısını söyleyen Yargıç'tı.
El juez dijo lo mismo sobre ti y Bart.
Şayet tıkanırsam, "Adam mısın madam mısın?" diyeceğim.
Si me interrumpen, diré : "¡ Conseguid una media vida!"
Eyvah. Kağıt mendil? Sırtına biraz masaj yapsam yardımı olur mu?
¿ Pañuelos? Bueno, ¿ ayudaría si te doy un masaje en la espalda? Tus manos huele a volante.
tish 23

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]