Uffizi tradutor Espanhol
39 parallel translation
Pek zor değil. - Uffizi geçidi mi? - Hiç bilmiyorum.
- Por la galería de los Uffizi.
Uffizi geçidini bilirsin sen.
Gigi, no estoy para bromas. Se puede pasar por los Uffizi.
Adamın şehirde olduğunu ve Uffizi Galerisi'ni ziyaret edeceğini söyledi.
Ella dijo que él estaba en la ciudad y visitaría la Galería Uffizi.
Uffizi sana olanlar Stendhal Sendromu olarak biliniyor.
Lo que te pasó en el Uffizi es conocido como el Síndrome de Stendhal.
Aradığın adam bu sabah Uffizi'de olacak.
El hombre que está buscando visitará el Uffizi mañana.
Uffici de ponte.
Uffizi... del Ponto...
Oh, um... babam Uffizi'ye rezervasyon yaptırdı mı?
- Papá hizo las reservaciones en Offitzi?
- Biliyorum, Arabella Uffizi'deyken ben de haftada üç kez onu akşam yemeğine alırım.
- Lo sé. Arabella hace las oficinas... y yo le cocino tres veces a la semana.
Uffizi'de, bundan sonra, çay ve yiyeceğe izin yok.
Ya no se permiten ni comida ni bebida en las oficinas.
Bu da onların bu problemi nasıl sorunsuz çözebilmelerinin yoludur.
Y " de modo que resolverse problema de los Uffizi.
Merhaba, Uffizi.
Hola, Uffizi.
Uffizi, hayır!
Uffizi, no!
Adım Uffizi.
Mi nombre es Uffizi.
Peder Uffizi.
Padre Uffizi.
Floransa'daki görevli Uffizi'ye bizi Belçikalı bir çiftle beraber gönderdi. Freskle sıçan deliğinin farkını bile bilmiyorlardı.
El recepcionista de Florencia nos puso con unos belgas en la Uffizi... que no distinguían un fresco de una mancha de óxido.
- Uffizi!
- Uffizi...
Gerçekten bir Uffizi gibi görünmüyorsun.
No pareces un Uffizi.
Sen, büyüleyici birisin Uffizi.
Eres un hombre fascinante, Uffizi.
Uffizi. Ona dost olduğumu söyle!
Dile que soy bueno.
- Uffizi, söyle ona!
- Regresa.
- Luke... - Söyle ona Uffizi.
- Díselo.
- Tanrı'm, ya Uffizi ise?
- ¿ Y si ése es Uffizi?
Oh, um... babam Uffizi'ye rezervasyon yaptırdı mı? Oh, tabii ki.
- ¿ Papá hizo las reservas en el Offitzi?
Bu resme... İlkbahar da denilir, bir diğer başyapıtı olan..... Ofisler'de anlatıldığı gibi.
también, podríamos... considerar la Primavera, como la otra gran... mitología de Botticelli mostrada en la Uffizi.
Uffizi işi... Sen mi...
El trabajo de Uffizi, ¿ tú...?
San Marinolulara saydaki güvenlik açıklarını gösterebilirsek bizi güvenlik danışmanları olarak tutacaklarına söz verdiler ve eminim sana hatırlatmama gerek yoktur, Uffizi fiyaskondan beridir bu tarz bir iş alamadık.
Si le enseñamos a San Marino las debilidades en la seguridad de su palacio, estarán de acuerdo en contratarnos como asesores de seguridad. Y estoy segura que no necesito recordaros que no hemos... tenido un trabajo de esos desde vuestro fiasco en Uffizi.
Prado, Uffizi, Houston- -
Prado, Uffizi, Houston.
Bunların İtalya'ya gönderilmesi ve Uffizi'de sergilenmesi gerekiyor bu sayede herkes görebilir.
Estos... se tienen que enviar a Italia, y exhibirlos en el Uffizi para que todo el mundo pueda verlos.
Primavera adlı tablosu, Floransa'daki Uffizi Galerisi'nde hala asılı tıpkı 20 yıl önce olduğu gibi.
Su pintura Primavera aún cuelga en la galería Uffizi en Florencia tal como lo hacía hace 20 años.
Uffizi'ye gittim, her gün orijinal Primavera'nın önünde durdum ve çoğu gün, Botticelli'den tıpkı benim gibi büyülenmiş tıpkı Il Mostro'nun büyüleneceğini düşündüğüm kadar büyülenmiş olan Litvanyalı bir genç adam gördüm.
Fui a Uffizi y me paré ante el Primavera original día tras día y la mayoría de los días vería un joven lituano tan fascinado por el Botticelli como yo. Tan fascinado como imaginé que Il Mostro lo estaría.
Gençken Botticelli'ye ikimiz de ilgi duyardık ve yollarımız La Primavera'nın altındaki Uffizi Galerisi'nde kesişti.
En mi juventud... Compartimos una pasión por Botticelli y nos cruzamos en la Galería Uffizi, bajo La Primavera.
Gençken Botticelli'ye ikimiz de ilgi duyardık ve yollarımız La Primavera'nın altındaki Uffizi Galerisi'nde kesişti.
En mi juventud... Compartimos una debilidad por Botticelli y cruzamos caminos en la Galería Uffizi, junto a La Primavera.
Uffizi'de asılı duruyor.
Y se cuelga en los Uffizi.
Uffizi'de asılı duruyor.
Y se expone en el Uffizi.
Ben Uffizi Karakolu'ndanım.
Soy de la Estación Uffizi.
Uffizi Galerisi'ne gitmeye karar verdik. Hazinelerinin keşfederken huzur ve sessizliğin keyfini çıkaracaktık.
Jeremy y yo decidimos dirigirnos a la famosa Galería Uffizi... donde podríamos disfrutar de un poco de paz y tranquilidad mientras apreciábamos sus tesoros.
Hammond lastiklerini değiştirdikten sonra biz de Uffizi ziyaretimizi yarıda kesip Hammond'ı şehir dışına çıkardık.
Después de que Hammond pusiera un nuevo set de neumáticos... James y yo abandonamos nuestra visita a la Galería Uffizi... y le escoltamos fuera de la ciudad.
Uffizi nerede?
¿ Dónde está Uffizi?
Uffizi Galerisi...
La galería Uffizi.