Ugrattım tradutor Espanhol
1,504 parallel translation
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum.
Sé que te desilusioné.
Seni hayal kırıklığına uğrattım, biliyorum.
Te decepcioné lo sé.
Seni hayal kırıklığına uğrattım.
Te fallé. Lo siento, Ando.
Onu hayal kırıklığına uğrattım.
Le decepcioné.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Lamento haberte decepcionado.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim.
Sabes, lamento mucho haberte decepcionado.
Tamam. Üzgünüm seni hayal kırıklığına uğrattım.
Lamento haberte decepcionado.
Ama onu duymuştum ve kaybettim ve Amanda'yı yine hayal kırıklığına uğrattım.
Pero lo había oído. Y lo perdí. Y volví a decepcionar a Amanda.
Seni hayal kırıklığına uğrattım.
Lo sé, lo sé estás decepcionada.
- Seni... Seni hayal kırıklığına uğrattım mı, George?
- ¿ Yo te... fallé, George?
Ben sizi hayal kırıklığına uğrattım.
Yo le fallé a usted.
Sizi hayal kırıklığına uğrattım, Bay Waadt.
Lo decepcioné, Sr. Waadt.
Onu hayal kırıklığına uğrattım, seni hayal kırıklığına uğrattım.
Lo decepcioné, lo decepcioné...
Beni hayal kırıklığına uğrattın küçük hanım!
Estoy muy decepcionado de ti, jovencita, muy decepcionado.
- Sen takımını ve kendini hayal kırıklığına uğrattın ve bu umurunda değil.
- Defraudas a tu equipo, te decepcionas a ti mismo. Y no te importa.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Lamento decepcionarlo.
Daha önce sizi hayal kırıklığına uğrattım mı?
Nunca les he fallado, son como mis parientes...
Bakın. Sizi ne kadar çok hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum.
Muchachos, sé que los he decepcionado.
Eğleneceksin! Seni hiç hayal kırıklığına uğrattım mı?
¿ Cuándo te he decepcionado?
Bana güvenen onca insanı hayal kırıklığına uğrattım.
He decepcionado a tanta gente que depositó su fe en mí.
Seni hiç hayal kırıklığına Uğrattım mı?
¿ Alguna vez te defraude?
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı mı söylüyorsun?
¿ y dices que yo te dejé colgada?
Sizi hüsrana uğrattığım için kusura bakmayın Bay Broyles ama öyle bir şey olmadı.
Lamento decepcionarlo, Sr. Broyles pero no pasó nada de eso.
Sanırım Einstein'in kariyeri boyunca, cesaretinin onu başarısızlığa uğrattığı tek olay buydu. Ve gözlerinin önünde duran o cesur kehânette bulunmadı.
Supongo que este fue un momento en la carrera de Einstein en el que su valor lo abandonó y no hizo la arriesgada predicción que en realidad tenía en frente suyo.
- Onu hüsrana uğrattım gibi geliyor.
Me siento como si le hubiera fallado.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama ortada çocuk falan yok.
Siento contrariarle, pero no hay ningun niño.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim ama ben geri dönüyorum.
Disculpa, pero me voy a regresar.
Seni tekrar hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Lamento decepcionarte de nuevo.
Onu hayal kırıklığına uğrattım, Nick.
Le fallé, Nick.
Seni hayal kırıklığına uğrattım.
Te decepcioné. Decepcioné.
Herkesi hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum ve bunun için üzgünüm.
Sé que decepcioné a todos, y lo siento.
Bak, üzgünüm seni hayal kırıklığına uğrattım.
Mira, lamento tener que decepcionarlos.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, ama Frank biraz meşgul olacak.
Siento decepcionarte, Pero nuestro amigo Estará muy ocupado.
Onu hayal kırıklığına uğrattım.
Le fallé.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim.
Lamento decepcionarte, pero agradezco tu interes.
... aklıma annem geldi ve onu hayal kırıklığına uğrattığımı düşündüm.
No paraba de pensar en mamá, y... Sentí que la había decepcionado.
Ona kötü davrandım, yüz üstü bıraktım, hayal kırıklığına uğrattım.
Le traté mal, le abandoné y decepcioné.
Eh, seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama ortalıkta herhangi bir kek olmayacak.
Sí, lamento decepcionarte, pero no va a haber nada de torta.
Seni hayal kırıklığına mı uğrattı? Başarısız biri mi? - Hayır.
¿ Te ha decepcionado de alguna manera?
7 yıl sonra inancımı toplayarak hokeye döndüm. Takımımı bir kez yenilgiye uğrattığım için kazanacağım dedim.
Después de 7 años he vuelto al hockey, con el convencimiento de que esta vez... vencería aquello que derrotó a mi equipo de una vez por todas.
Seni hüsrana uğrattım.
Te defraudé.
Herkesi uğrattım.
Le fallé a todos.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Perdón por haberlas decepcionado.
Doğru yoldan saptırıldım, ve sizi çok kötü hayal kırıklığına uğrattım.
Fui engañado y le fallé miserablemente.
Mesele evlilikti ve sanırım onu hayal kırıklığına uğrattım.
Era sobre el matrimonio y creo que lo desilusioné.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim ama...
Lamento decepcionarte, pero yo...
Üzgünüm adamım, seni hayal kırıklığına uğrattım.
Lo siento, hombre, te defraudé.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Siento mucho haberte decepcionado.
Seni hayal kırıklığına uğrattım.
Te desilusioné.
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı bilmek ağır geldi.
En verdad lo que fue difícil fue saber que te decepcioné.
Tüm dünyayı hayal kırıklığına uğrattım.
Estoy decepcionando a todo el mundo.