Ulises tradutor Espanhol
209 parallel translation
Gazetelerde Kraliyet Tiyatrosu'nda Ulysses'in oynadığı yazıyor.
No, en los periódicos dice que la obra que ponen se llama "Ulises".
- Adı ne?
- Ulises.
Hermes, Calypso'ya Ulysses'i azat etmesini ve onu denizler ötesine sürüklemesini buyur.
Ordena a Calipso que libere a Ulises y que sobre el mar lo envíe.
Ulysses bir göreve daha riayet etmeli.
Ulises cual vagabundo vagará... Muchas gracias.
Denizkızından * çok denizcinin canına kıyacağım Nestor * gibi etkileyeceğim insanları konuşmamla kurnazlıkta Odysseus * bile su dökemeyecek elime Sinon * gibi fethedeceğim bir Truva.
Ahogaré más marineros que las sirenas, seré tan buen orador como Néstor, engañaré con más astucia que Ulises, y como un Sinon, tomaré otra Troya.
- Ulysses'in geldiginden emin misiniz?
- ¿ Estás seguro de que vendrá Ulises?
Ulysses, Ithaka Krali!
¡ Ulises, rey de Itaca!
Adil bir savas planliyoruz, Ulysses. Müdafaali bir hücum savasi.
Planeamos una guerra justa, Ulises una guerra de agresión defensiva.
Ulysses, neden oturuyorsun?
Ulises, ¿ por qué te sientas?
Ulysses.
Ulises.
Ulysses hakli.
Ulises tiene razón.
Ulysses'in uyanik plani etkili oldu.
El agudo consejo de Ulises prevaleció.
Ne hayaller kuruyorsun, Ulysses?
¿ Con qué sueñas, Ulises?
Penelope, Ulysses'in yolculuğunun sonunda karşılaşmak zorunda olduğu son zorlu sınavdı.
Penélope era la última prueba que tuvo que pasar Ulises al final de su viaje.
Ulysses Paramutual.
Ulises Paramutual.
Kral, Ulysses ve Michelangelo'ya yazmış.
¡ El rey escribe a Ulises y Michelangelo!
Ulysses!
¡ Ulises!
Ulysses, makineli tüfek.
Ulises, la ametralladora.
Zavallı Ulysses. Sana ne oldu?
Pobre Ulises, ¿ qué te ha pasado?
Kadınlar bana ve Ulysses'e ayrıldı böylece neslimiz devam edecek ne boyuncaydı?
Éstas son las que Ulises y yo nos reservamos, para que nuestra familia se perpetúe Por los ¿ qué?
Bir tane bana bir tane Ulysses'e, bir tane de Venus'e.
¡ Una para mí, una para Ulises, y otra para Venus!
Ulysses, bak Michelangelo bana ne getirmiş.
¡ Ulises, mira lo que me trajo Michelangelo!
Ulysses, bak!
¡ Ulises, mira!
O ( kadın ) Ulysse'nin koruyucusudur.
Es la protectora de Ulises.
Denilene göre Ulysses Penelope'yi görmek için eve dönmüştü, ama belki de Ulysses Penelope'den fena halde sıkılmıştı.
Dicen que Ulises volvió con Penélope, pero... puede que Ulises antes ya se hubiese cansado de Penélope.
Bence Ulysses'nin karakterini değiştirmek çok aptalca.
Pienso que es estúpido cambiar el carácter de Ulises.
Ulysses'nin evine dönmesi 10 yılını alır... çünkü istemez.
A Ulises le llevó 10 años el volver a casa... porque no quería volver.
Ulysses evine, Ithaca'ya dönmek için acele etmez
Ulises no se apresura en volver a casa en Itaca, porque es infeliz con Penélope,
Bunun böyle olduğu... Ulysses'nin Penelope'ye ; razı gelmesini ve hediyeleri kabul etmesini söylemesinden çıkarımlanabilir.
Eso se puede justificar... por el hecho que Ulises había dicho a Penélope que cediese y aceptara los regalos.
Aşırı ihtiyatlı olmuş olmasından dolayı Penelope'nin sevgisini kaybettiğini anladığında ise artık çok geçti.
Ulises se dio cuenta demasiado tarde que había perdido el amor de Penélope. por haber sido demasiado cauteloso.
Ulysses'in, vatanını tekrardan ilk olarak gördüğündeki bakışını.
La primera mirada de Ulises cuando ve de nuevo su tierra natal.
Agamemnon, Achilles ve Ulysses'den önce Yunanistan'ın altını üstüne getiren Gorgon kızkardeşlerin üçüncü kuzenleridir, Medusa.
la Medusa es prima en tercer grado de las hermanas Gorgón originales que perturbaron las tierras griegas en los tiempos antes de Ulises Agamenón, Aquiles etcétera, etcétera...
Agamemnon, Hektor, Odysseus.
Agamenón, Héctor, Ulises.
Sen Agamemnon, Hektor, Odysseus'dan bahsettin.
Ha mencionado a Agamenón, a Héctor y a Ulises.
Ulysses Ithaca'ya geri dönüyor ayrıca onu kim tanıyor ki?
Ulises vuelve a Itaca ¿ Y quién es el único que le reconoce?
Ve Ulysses gibi, devamlı seyahat etmek zorundaydı.
Y, como Ulises, que tuvo que mantenerse viajando
Yürüyerek mi, at sırtında mı yoksa denizden mi olup olmayacağı önemli değil... Tıpkı "Amaçsız Ulysses" gibi olan şehrimi asla terk etmek istemedim.
Así ya sea a pie, a caballo o por mar... siempre viajo por dominios míos... como el "siempre errante Ulises".
Aşil kadar cesur ve Ullyses kadar uyanık.
Bravo como Aquiles y astuto como Ulises.
Başkan Grant'in annesi.
La madre del presidente Ulises S. Grant.
Üstünde giysilerin olacak. Odysseus ve Circe'yi oynuyorum.
Estoy haciendo "Ulises y Circe".
Ben ise ben neyim ama Odysseus evine dönüp ev ahalisinin ayıbına ve rezaletine tanık oluyor.
Y yo seré... ¿ Qué otro puedo ser más que Ulises que regresa a casa para presenciar la vergüenza y la degradación de su hogar?
Ulysses Tamirat ve Tesisat.
Ulises, Reparación y Plomería.
"Söyle onlara ben Ulysses'yim!"
Díganle que Yo Ulises!
James Joyce'dan Ulysses mi?
¿ Ulises de James Joyce?
Ulysses'nin Penelope'u terk ettiği gün...
Cuando Ulises un día dejó a Penélope...
Şey, gerçek adım Ulysses. Şu hikayedeki gibi.
Mi verdadero nombre es Ulises... como Ulises en la mitología.
Ve gemisi Ulis'in suikast teşebbüsünden 20 dakika önce yanaştığını biliyor musunuz?
- Comandante... ¿ Y que su nave, el Ulises, aterrizó en la estación 20 minutos antes... del intento de asesinato?
Reynolds... Eski arkadaşım, Ulysses Sam Grant.
De Reynolds, de nuestro viejo amigo Ulises Sam Grant.
Ulysses dönecek.
Ulises regresará.
Burası New York Halk Kütüphanesi değil, asker.
ULISES, JAMES JOYCE Lo conozco.
Prometheus ve Ulysses'nin savaşı.
"Es el combate entre Prometeus y Ulises."