English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ U ] / Uluşal

Uluşal tradutor Espanhol

9,015 parallel translation
Bu yüzden de bugün kadehimi kaldırıp ulusal bayramımızı kutlarken gurur doluyum.
Entonces, con la espalda recta, también este año levanto mi copa... y digo "Salud" por nuestro Día Nacional.
Ben Kappa Kappa Tau'nun ulusal düzeydeki başkanıyım.
Soy la presidenta del centro nacional de Kappa Kappa Tau.
Burası ulusal bir üniversite.
Esta es una universidad nacional.
Kappa Kappa Tau'nun ulusal başkanıyım.
Soy la presidenta de Kappa Kappa Tau.
Unuttunuz mu bilmiyorum ama UGİ İç Güvenlik Bakanlığı'na bağlıdır, bu da bunu bir ulusal güvenlik konusu yapar.
En caso de que lo hayan olvidado, la AST recae... sobre el Departamento de Seguridad Nacional, lo que hace de esto un problema de seguridad nacional.
Bunun ulusal güvenlikle hiçbir alakası yok, ve bunu sen de biliyorsun.
Esto no tiene nada que ver... con la seguridad nacional y lo sabe.
Pekâlâ, Ulusal Ormana dört km var.
Bueno... son cinco kilómetros al Parque Nacional.
Çoğumuz, ulusal polis gücüne karşıyız.
La mayoría de nosotros nos oponemos a una fuerza nacional de policía.
Onun ortadan kaybolması ulusal güvenlikle eş değer tutuluyor.
Su desaparición me fue descrita como un problema de seguridad nacional.
Sen ulusal güvenlik danışmanı mısın?
¿ Eres el asesor de seguridad nacional?
Ya da ulusal güvenlik konularında Başkan'a brifing verme yetkisi olan herhangi bir ekibin bir üyesi mi?
¿ O un miembro de cualquier equipo que tiene algo que ver con dar información al presidente en temas de seguridad nacional?
Bayan Pope Birleşik Devletler istihbaratı hakkında geniş bilgiye sahip. Ulusal Güvenlik açısından halen tehdit oluşturuyor.
El vasto conocimiento de la Srta. Pope sobre inteligencia americana plantea una amenaza continua para la seguridad nacional.
- Evet, Los Angeles Ulusal Ormanı'nda doğa yürüyüşü yaparken bir kaza geçirip ölmüş.
- Sí, murió en un accidente de senderismo.
Üstelik ulusal kanalda.
Y en televisión nacional.
Ulusal Ulaşım Güvenliği Dairesi'ni duydun mu?
¿ Has oído de la Junta Nacional de Seguridad del Transporte?
Onu içeri alan kadın Ulusal Ulaşım Güvenliği Dairesi için çalıştığını söylediğine yemin ediyor.
La mujer que la dejó entrar jura que tu secretaria le dijo... que estaba con la Junta Nacional de Seguridad del Transporte.
"Ulusal Ulaştırma Güvenlliği Dairesi" de demiş.
Usó las palabras "Junta Nacional de Seguridad del Transporte".
Kayıp Şahıslar Ulusal Komisyonu başkanı Sayın Doktor Ernesto Sábato.
Señor Presidente de la Comisión Nacional sobre la Desaparición de Personas, Doctor Ernesto Sábato.
Size, Ricardo Manoukian'ın Ulusal Özgürlük Cephesi tarafından kaçırıldığını bildirmek için arıyorum.
Tengo el deber de informarle que el joven Ricardo Manoukian ha sido secuestrado por el Frente de Liberación Nacional.
Bunu yaparsan torununu ulusal kanalda sömürmene izin veririm.
Tu haces eso, y yo iré a explotar a tu nieta en la televisión nacional.
Riley'nin ulusal kanalda beni korkak gibi göstererek kötü bir sevgili olacağını da biliyorsun, değil mi?
Y sabes que Riley esta siendo una novia horribe haciendome parecer un cobarde en la televisión nacional, ¿ Verdad?
Bana yalan söyleyip ulusal kanalda beni rezil ettiğine inanamıyorum Danny'i korumak için.
No puedo creer que estuvieras de acuerdo en mentirme y avergonzarme en la TV nacional. - todo para proteger a Danny.
- Ulusal güvenlik meselesi.
Es un asunto de seguridad nacional.
Ulusal ofisi aradım.
Llamé a la oficina nacional.
- Sam eve gidip Afganistan ulusal sporu olan Buzkashi'yle ilgili bir belgesel izleyecekti.
Sam dijo que vería en su casa un documental sobre el Buzkashi... el deporte nacional afgano.
- Harika. - Daha iyi haberse flaş ve sis bombalan, geçen ay kaçırılan Ulusal Muhafız kamyonunun silah ve ekipmanlarından.
Pero la parte buena es que la bomba luminosa y la de humo... formaban parte de un lote de armas y material... de la Guardia Nacional cuyo... transporte fue asaltado el mes pasado.
Önceki yönetimden bir takım emirler aldık. Ulusal talimatlar ile geçerliliği olan emirler.
Tenemos órdenes claras de la administración pasada... órdenes que llevan consigo los protocolos nacionales...
Sonra sizi bulduk, yani yeni başkanı. Ulusal çıkarlar ile ilgisi olmayan emirler savuruyorsunuz.
Y te tenemos a ti, el nuevo Presidente, dando órdenes que no parecen ser de interés nacional del todo.
Ulusal çıkar dediğin bu ülkeden geriye kalanları kurtarmaktır.
El interés nacional es salvar lo que queda de este país.
Frankie'nin, ulusal TV'de restoranımızı rezil edecek adamla yattığımı bilmesini istemedim.
No quería que Frankie supiera que me acostaba con el que pondría por los suelos nuestro restaurante en la TV.
Görüyorsunuz ki Ulusal Sağlık Servisi inanıyor ki... bu en hızlı araç. Fakat bunun hız kavramıyla alakası bile yok.
Usted ve, el Nacional de Salud Servicio cree que este es un vehículo de respuesta rápida, pero no es ni siquiera en asintiendo un acuerdo con el concepto de rápido.
─ Evet. ─ Yani, Richard Hammond, tek başına Ulusal Sağlık Servisini batırdı.
~ Lo que significa que usted, Richard Hammond, han arruinado sin ayuda el Servicio Nacional de Salud.
Ulusal Örgüt Daesongpa Patronu Hüküm Giydi
CAPO DE LA MAFIA NACIONAL DS CONVICTO
Slater, neden? Çünkü Doktor Kane, araştırmanız ulusal güvenliğimizi tehlikeye attı.
Porque su investigación pone en riesgo la seguridad nacional.
Ulusal Ulasım Guvenligi Dairesi'ni duydun mu?
¿ Has oído de la Junta Nacional de Seguridad del Transporte?
Onu iceri alan kadın Ulusal Ulasım Guvenligi Dairesi icin calıstıgını soyledigine yemin ediyor.
La mujer que la dejó entrar jura que tu secretaria le dijo que estaba con la Junta Nacional de Seguridad del Transporte.
"Ulusal Ulastırma Guvenlligi Dairesi" de demis.
Usó las palabras "Junta Nacional de Seguridad del Transporte".
İsyan oyun şirketi değil artık. Kaliforniya'ya yerleşiyoruz. Hizmetimizi ulusal çapta sunma girişiminde senin gibi yeteneklerden faydalanabiliriz.
Mutiny ya no es una empresa de videojuegos, nos mudamos a California y nos vendrían bien un par de manos con talento como las tuyas en nuestro intento de extender el servicio nacionalmente.
Ulusal birinciliğimde beni tanımamayı tercih etti.
Y cuando gané un título nacional.
Bu plan gördüğümüz gibi kocanızın ulusal anlamda yükselmesini sağladı.
Eso subiría el perfil de su esposo a nivel nacional, tal como ocurrió. - Bien hecho.
Bir kilise grubundan altı yürüyüşçü Los Angeles Ulusal Orman'da kaybolmuş.
Tenemos a seis excursionistas de un grupo de una iglesia perdidos en el bosque de Los Angeles.
Evet, benimki de müzenin Ulusal Hava Servisi'nin çatısında yeni yüksek frekanslı sonar ekipmanı olduğunu söylüyor.
Sí, y el mío es sobre un nuevo equipo climático sonar de alta frecuencia en el Servicio Meteorológico Nacional del techo del museo.
Sanırım benim fotoğrafım on dört kere falan çekildi. Yıllık, ehliyet, Ulusal Onur Cemiyeti gibi şeyler için.
Sabes, creo que sólo he tenido mi foto tomada, como, 14 veces... um, anuarios, licencia de conducir,
Ulusal güvenliğin gidişatı ve soğuk savaşın kızışması hakkında.
Hablaste de la seguridad nacional y de la guerra fría que empieza a calentarse.
Ulusal güvenlik çıkarlarımız için durumu kontrol altına almamız gerekiyordu.
Teníamos que mantener la situación bajo control, manteniendo el interés de la seguridad nacional.
İş yerinden bahsedip durdun. Ulusal güvenliğin gidişatı ve soğuk savaşın kızışması hakkında.
Hablas mucho sobre el trabajo...... acerca de la seguridad nacional y el incremento de la Guerra Fría
Ama bunun ulusal güvenlik meselesiyle pek alakası yok.
Pero dudo que esto sea un tema de la seguridad nacional.
Narkotik tarafından, güvenlik eğitimi için ABD'ye davet edilen üç Afganistan Ulusal Ordusu askerinden biri.
Es uno de los tres soldados del ejército de Afganistán que fueron invitados a un entrenamiento con la DEA por Estados Unidos.
Afgan Ulusal ordusunun yükselen yıldızı kabul ediliyormuş. Üç yıl önce Taliban tarafından yetim bırakılmış.
Se le considera una estrella emergente en el ejército afgano y hace tres años, los talibán le dejaron huérfano.
Afgan ulusal ordusunun güvenliği tehlikede.
La seguridad del ejército afgano peligra. - Tenemos que encontrarle.
Afganistan ulusal ordusu gibi mi?
¿ Como el ejército afgano?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]