English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ U ] / Uyku vakti

Uyku vakti tradutor Espanhol

282 parallel translation
Uyku vakti Johnny.
A la cama, Johnny.
Uyku vakti.
A dormir.
Sanırım, uyku vakti geldi.
Es hora de acostarse.
Ve biraz acele etmeliyim çünkü oğlanın uyku vakti çoktan geçti.
Y te voy a pedir que te vayas, porque tiene que dormir la siesta.
Uyku vakti.
Hora de dormir.
Gitmemiz lazım. Uyku vakti.
Los llevaremos a la cama.
- Uyku vakti.
- Hora de dormir.
Uyku vakti!
¡ Hora de acostarse!
Yemek bitti, uyku vakti artık.
Has comido bien, hay que dormir ahora...
Gün ağarıyor. Fallon için uyku vakti.
Bueno... está amaneciendo.
Uyku vakti.
Es hora de irse a la cama.
Bak, artık uyku vakti geldi.
Creo que ya es hora de irse a dormir.
Hadi Tad. Uyku vakti.
Tad, es hora de tu siesta.
- Hadi ama, uyku vakti.
- Es hora de ir a la cama.
Acaba sarı saçlı, mor pijamalı, ve uyku vakti gelen kim olabilir?
Qué tiene cabello rubio, Pijama púrpura y ha pasado su tiempo de ir a la cama?
Uyku vakti geçti.
Ya pasó su hora de acostarse.
- Uyku vakti, Gates.
- Hora de dormir, Gates.
Uyku vakti geldi.
Es hora de dormir.
Uyku vakti, evlat, tamam mı?
A la cama, chico, ¿ vale?
Uyku vakti geldi.
Es hora de acostarse.
Uyku vakti geldi. Uyku vakti geldi.
- Hora de dormir.
Hadi bakalım uyku vakti.
Vamos. Hora de dormir. ¿ Listo?
Uyku vakti, uyku vakti. Büyük annenin köprüsünün üstünde.
En el puente de mi abuela, ela, ela, ela...
Uyku vakti çok aptalca.
La hora de arroparnos es una tontería.
Hadi, uyku vakti!
vamos. es hora de dormir.
- Uyku vakti.
A soñar con los angelitos.
Uyku vakti. Mm-hmm.
El ejercicio me hace sudar.
Sonra uyku vakti geldiğinde uzanır yatardım. Bir nöbetçi sağımdaydı. Bir nöbetçi solumdaydı.
Para dormir me tumbaba con un guardia a la derecha y otro a la izquierda.
Uyku vakti geldi.
Es hora de ir a dormir.
Uyku vakti.
Es hora de dormir.
Uyku vakti bitti.
Se acabó la siesta.
Uyku vakti yok. Tombala yok.
Basta de siestas, basta de bingos.
Ne yazık ki, Cody'nin uyku vakti.
Una pena, es la hora de la siesta de Cody.
Uyku vakti.
Es hora de irse a dormir.
Evet, uyku vakti bitti Tommy. Hadi.
Bueno, basta de dormir, Tommy.
- Ama şimdi, uyku vakti.
- Pero es hora de acostarse.
Uyku vakti.
Schlafenzeit.
Tabii güveniyorum. Uyku vakti.
No, sí que confío en ti.
Muhtemelen uyku vakti iblis hikayeleridir.
Seguramente cuentos de demonios.
Evet... Yemek vakti... Uyku vakti, Fasulye Kafa.
Sí, la hora de comer, la hora de la siesta, el gorrito.
- Uyku vakti.
¿ No puedes dormir?
Uyku vakti çoktan geçti.
Es muy tarde.
Uyku vakti!
Duérmete.
- Tamam ama şimdi uyku vakti.
Ahora, a dormir.
İşte çabucak soyunan hayali kadınların, etrafında toplanma vakti daha önce yüz kez okuduğun kitapları tekrar okuyup bıkma vaktin gözüne uyku girmeden bir sağa bir sola dönme vaktin geldi.
Es la hora en que mujeres soñadas, desvestidas precipitadamente, se agolpan a tu alrededor, es la hora en que vuelves a leer los libros que ya has leído mil veces, en que das vueltas y más vueltas sin conciliar el sueño.
- Pekâlâ, uyku vakti. - İyi geceler.
Hora de dormir.
Uyku vakti treni, tam zamanında.
El Expreso que arropa llega justo a horario.
Uyku vakti!
vamos, thor.
Uyku vakti, Solo.
Es hora de tu siesta, Solo.
Uyku vakti.
A la mierda.
- Uyku vakti.
Un besito.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]