Vak tradutor Espanhol
1,118 parallel translation
Soracağınız bir şey varsa beni Vakıf'tan çağırırsınız.
Por favor, llámeme a la fundación si puedo hacer algo por usted.
Hanımefendi, Vakıftakiler ne yaparlar?
La fundación, señora, ¿ qué es lo que la gente hace aquí?
Vakıf ve eğitim taburu birbirinden çok farklı şeyler değil mi?
La fundación y el batallón de entrenamiento son muy diferentes, ¿ no, señor?
Yine de aldığımız aidatlar Vakıf işimize destek sağlıyor.
Sin embargo, sus matrículas ayudan a financiar nuestra fundación.
Muhasebeden pek anlamayabilirim ama milyonlarca Vakıf dolarının Özel Tasarımlar Fonu dedikleri bir yere hortumlandığını biliyorum.
No conozco demasiado de contabilidad pero sé que millones de dólares de la fundación han ido a parar a un agujero de rata llamado Fondo de Proyectos Especiales.
Böyle bir Vakıfta, vakit bulup okuyamadığınız bir sürü rapor olmalı.
Un lugar como la fundación. Debe estar repleto de informes que nunca llega a leer.
Vakıf Fonları kullanılmış.
Con fondos de la fundación.
Bir dolar silaha, bir dolar sana hepsi Vakıf bayrağına sarılmış!
Un dólar para armas, un dólar para usted ¡ todo envuelto en la bandera de la fundación!
Bana göre Çavuş Keegan'a Washington'da İstihbarat'ta çalışan bir dostu Vakıf hakkında telefonla bilgi veriyordu. ... bir de Afrika ya giden silahlar hakkında.
Bueno, señor, como yo lo veo, están las llamadas al Sr. Keegan de un amigo de inteligencia en Washington sobre la fundación y sobre las armas a África.
Vakıf'taki birine şantaj yapmak!
Alguien en la fundación.
Bir vakıf.
Habría que constituirlo en una sociedad legal y todo eso.
O özel sırra vakıfım ve mucizevi güçlerim var benim!
Conozco el secreto y tengo poderes extraordinarios.
Ümitsiz vak'a!
¡ Es esperanzador!
Hayır. Özel bir vakıf için çalışıyorum ve bu vakıf maaşımı ve giderlerimi karşılıyor. Banka kartlarımı, kiramı ve bu gibi şeyleri onlar ödüyor.
- Pues nó, administro los bienes de una familia y ellos se hacen cargo de todos mis gastos, de mi sueldo, mis tarjetas de crédito, mis dietas, etc.
Vakıfı teyit edebilir miyim?
¿ Puede decirme el nombre de la familia?
Ya da özel vakıfın avukatını ara. Bennett Fidlow.
Y puede llamar al abogado de la familia, Bennet Fidlow.
- Hayes. Bay Fidlow sadece özel vakıf...
- "El Sr. Fidlow sólo se ocupa..."
Hanımefendi. Evet, Bay Hayes özel bir vakıf olduğunu söyledi.
Señorita, el Sr. Hayes ya me ha dicho que es un administrador privado de la familia.
- Ayrıca James her ne yaptıysa, vakıf bundan etkilenemez ve ne ben ne de kardeşi onun hareketlerinden sorumlu tutulamayız.
Los fondos no pueden tocarse y ni yo ni su hermano podemos ser, ni seremos, responsables de lo que vaya haciendo por ahí.
Hangi hayvan vak-vak der?
¿ Qué hace "cuac"?
Bilirsin, belki de bir vakıf kurabilirsin.
Podrías crear una fundación.
Babam vakıflardan nefret ederdi.
Mi padre odiaba las fundaciones.
Mary, bu, gerçek. Bu vakıf gerçek.
Mary, esta fundación es real.
Bu vakıfın amacı herkese yardım etmek mi?
- ¿ La fundación ayuda a todos?
Yasal bir vakıf.
Esto es legal, Mary.
Mary, yemin ederim ki, bu, yasal bir vakıf.
Juro que esto es legal.
- vak, vak.
- Whack, whack.
Vakıf toplantılarına bile mi? BUNNY :
¿ Has ido a un recaudador de fondos?
Adıma bir milyon dolarlık bir vakıf fonu var.
Hay una cuenta a nombre mío, con un millón de dólares.
Talihsiz bir durum. Bütün bu cinayetler..... ve zehirlenme vakıalarıyla bağları olabilir.
Podría haber una conexión entre los asesinatos y algunos casos de pozos envenenados.
Ve ördek "vak vak" demiş, köpek de "hav hav" demiş.
"Y el pato dice :" quack, quack " "Y el perro dice bow-wow"
Vakıf bize bu konuda yardımcı olacaktır.
La fundación puede asistir en la organización.
Vakıf Aile Toplantısı.
De la conferencia de la fundación.
"Sevgili Vakıf Üyesi..."
"Estimados padres de niños con ALD".
Hiçbir doktor, hiçbir araştırmacı veya vakıf..... O'nun hayatını kurtarmama yardımcı olabilecek soruları sormama engel olamaz!
¡ Y ningún médico, ni investigador, ni fundación tiene derecho a impedirme que haga preguntas que puedan salvarlo!
Vak vak vak, Mr. Ducksworth.
Quack, quack, quack, Mr.
Vak vak
- Quack. quack. quack. quack.
vak! vak!
Quack. quack. quack. quack!
vak! Quack!
Quack. quack. quack. quack!
- Vak vak vak vak vak
- Quack. quack. quack. quack. quack! Quack. quack. quack!
- Gordon, vak'lamayı bırak.
- Gordon. deja de cuaquearme. Quack. quack. quack!
Vak, vak vak, vak
¡ Quack. quack. quack. quack!
Vakıf param vardı. Sıkılıyordum.
Yo vivía de rentas y me aburría.
" 1973 tarihli Federal Mesleki Rehabilitasyon Kanunu görevlerinin gerektirdiği işleri yerine getirmeye vakıf olan aslında vasıflı özürlülere yönelik ayrımcılık uygulanmasını yasak kapsamına almaktadır.
" La Ley Federal de Rehabilitación de 1973 prohíbe la discriminación contra personas calificadas discapacitadas que pueden ejecutar las tareas requeridas por su empleador.
Hayır vakıflarından elimi ayağımı çektim, zaten oralarda ilginç kutlamalar da olmuyor.
No hay caridad hasta la primavera ni celebridades interesantes.
Yiyecekler korkunçtu, kalacak yer diye bir şey yoktu ve böceklerin boyutu vakıf fonum kadardı.
La comida era terrible, no había alojamiento y las chinches eran del tamaño de mi fideicomiso.
Aç bir gezgini zarif bir Vak yonca çorbası ile başlayan lezzetli bir ev yemeğinden daha iyi yatıştıracak başka bir şey var mıdır?
No hay mejor manera de apaciguar alimentar a un viajero hambriento que con una deliciosa cena casera empezando con una exquisita sopa de trébol de Vak.
Ga'vak, bir oyun değildir.
El qa'vak no es un juego.
Belki Vakıf hakkında?
¿ Tal vez sobre la fundación?
James'in mal varlığı yok, vakıfın onunla herhangi bir bağı yok.
James no tiene bienes.
Vak vak vak vak vak!
- Quack. quack.