English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Vales

Vales tradutor Espanhol

1,105 parallel translation
- Hazır mısın?
-... a ver si todavía vales algo. - ¿ Estás listo?
Sen düşmanlığı göstermek için seksi seçiyorsun.
Te vales del sexo para expresar tu agresividad.
ve daha sonra değersiz bir domuz oldum.
Después no vales ni una nuez.
Ama aslında senin şampiyon olduğunu düşünüyorum.
Pero, sobre todo, porque lo vales.
Beni vururlarsa parayı nakit alırım. Çek senet kabul etmem.
Si me matan quiero dinero, no vales.
Senin ne kadar iyi olduğunu nasıl bileceğiz?
- ¿ Y quién garantiza que vales eso?
Sen çok değerlisin.
Tú vales.
Büyüleyici çayır... manzaralı Oda 12'yi size vermişiz.
Conducen por el otro lado. ¿ Les dan vales de descuento por tener este tiempo?
Onlar için ne kadar edersin, merak ediyorum. 50 bin olur mu? 100 bin dolar eder misin?
¿ Sinceramente, crees que vales eso o más para ellos?
Sen ancak umumi tuvaletlerin duvarlarını süsleyebilirsin, boşboğaz herif.
Sólo vales para escribir grafitis en los inodoros públicos, tú, charlatán.
Tam zamanıydı. Onlarda senin doğru seçim olduğunu anlayacaklar.
Ya era hora... de que reconocieran lo que vales.
Bak, senden misyoner olmaz. Asla dayanamazsın.
Tú no vales para ser misionero.
Mo, onun on misline bedelsin.
Vales 10 veces más que él.
Tiyatroda, eğer güzel bir eleştiri almışsan bir anlığına ellerini bir şeyin üstündeymiş gibi hissedersin. Demek istediğimi anlıyor musun? Güzel bir histir.
Si tienes buenas críticas en el teatro, crees que vales, te sientes bien.
- Senin biraz zahmete değeceğini söylüyor.
- Dice que vales un poco de molestia.
Senin için harcayacağımız tüm o zamana ve çabaya değeceğini bana kanıtlamanı istiyorum.
Quiero que me demuestres que vales todo el tiempo y el esfuerzo que estamos preparados para poner en ti.
İki hafta rahat duramıyorsan, hiçbir işe yaramazsın.
Si no puedes calmarte por dos semanas, no vales un carajo.
Bok kadar bile değerin yok!
No vales una mierda!
Hiçbir şeysin.
No vales nada.
Bir hiçsin.
No vales nada.
Üç tane süt kuponum var ve evde de iki çocuk. İçeriye gelip sakladığımız bir şey var mı yok mu diye bakmak ister misiniz? Üzgünüm.
Tengo 3 "vales" por leche y dos niños en casa esperando desde ayer.
Ele verdin beni, tükürdün neşe idin, yıprandın
Me traicionaste y me escupiste Eras la alegría y ahora ya no vales nada... y ya no vales nada...
Ve bu para ederinden çok daha fazla.
Y es más de lo que vales.
O sende yok.
No vales para esto.
Yemek fişiyle mi ödüyorlar?
¿ Te pagan con vales?
Siz çocuklar biraz daha hızlı olmalısınız.
Más vales que os deis prisa, chicos.
If you can't, then you're worth nothing to nobody.
Si no puedes, entonces no vales nada para nadie.
Not to yourself, not to Julia, not to me... and certainly not to your son.
No vales nada para ti, ni para Julia, ni para mí... y ciertamente, no vales nada para tu hijo.
( Çavuş Dedektif Ricardo Tubbs ) Yemek kuponları, sağlık sigortası... ( Çavuş Dedektif Ricardo Tubbs ) emeklilik maaşın, yuvarlanır gidersin.
Con los vales de alimentos, el Seguro de Salud... y la pensión gubernamental, no tendrás problemas.
Hediyelik paralar. Tıbbi hediyelik paralar.
Vales regalo para cosas médicas.
Bu yiyecekleri aldım.
Tengo estos vales de comida.
Sen buna değmezsin, çocuk.
No vales la pena, niño.
Hey, pislik! Pisliğini sen gösterdin!
Oye, maldito, no vales una mierda.
Yani asıl işini yap.
Para eso sí que vales.
Belliki buna değeceğini düşünüyorlar.
Es evidente que cree que vales la pena.
O zaman bu kadar çabaya kesinlikle değeceksin.
Entonces, vales nuestro esfuerzo.
- İyi ama ben... - İstemem deme. Kendini kanıtlaman için sana bir fırsat.
No me digas que no, es tu oportunidad para demostrar lo que vales.
Ulu tanrım, bu kız değerinden fazla sorunlu
Dios mío, ocasionas más problemas de los que vales.
- Onlara gününü göster dostum
Muéstrales lo que vales, chico.
Onlara yapabileceğini göster.
Demuéstrales lo que vales.
Tanrı aşkına, kendi ederinin yarsını kazansan annene bir ordu alırdın.
Dios, si ganases la mitad de lo que vales podrías comprar una Harley Davidson para tu madre, bestia.
- Kavramak için biraz zaman gerekecek.
No vales la pena, gusano.
Marifetlerini göster, Roscoe.
- Demuéstrales lo que vales, Roscoe.
Faydası olacağına eminim. Çok yakışıklıysan, elinden ne gelir ki?
Más vale que sirva de algo. ¿ Qué puedes hacer si sólo vales por tu físico?
Sen buna değmezsin!
No vales la pena.
Bir boka yaramaz herifin tekisin Şaban!
¡ Vales menos que una mierda pinchada en un palo!
Büyüdüğünde de, ona hediye çekleri, bazen de nakit para verdim.
Cuando creció, le daba vales de regalos, a veces dinero.
Şimdii, nakit mi ödüyorsun, yoksa yemek kuponlarıyla mı?
Ahora... ¿ pagarás en efectivo o en vales de comida?
Bütün D-90 yardım kuponlarınızı bitireceksiniz.
Van a agotar todos sus vales de ayuda : los D-90.
Sen bir beyazın kıçını silecek kadar bile yeterli değilsin.
No vales ni para limpiarle el trasero a un blanco.
- Hmm, şey.. yani daha değerlisin.
- Vales más.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]