Vedek tradutor Espanhol
108 parallel translation
Vedek Winn bu konuyla ilgili bazı Bajorlu sivillerle toplantı yapıyordu.
Vedek Winn ha hablado de ello con civiles bajoranos.
Geldiğinizi bildirseydiniz, Vedek Winn, sizi daha erken karşılardım.
De haber sabido de su visita, Vedek Winn, habría ido a recibirla.
Eğer bu şekilde düşünmeye başlarsan tıpkı Vedek Winn gibi davranmış olursun.
Si empiezas a pensar así, estarás actuando como Vedek Winn.
Vedek Bareil.
¿ Vedek Bareil?
Anlıyorum ki, arkadaşım Vedek Winn, istasyonunuza rahmet getirdi.
Me dicen que mi amiga Vedek Winn llevó su bendición a la estación.
İdeolojiniz Vedek Winn'inkinden farklı.
Su ideología difiere de la de Vedek Winn.
Vedek Meclisi sizi kabul etmeyecektir.
La Asamblea de vedeks no lo recibirá.
Bazıları da Vedek Winn öyle söylediği için sizden korkuyor.
Otros le temen sencillamente porque Vedek Winn se lo ha ordenado.
Bugün, ben sadece bir Vedeğim.
Hoy solo soy un vedek.
Analizler, Vedek Winn'in geldiği günün önceki gecesinde öldürüldüğünü kanıtlıyor.
El análisis demuestra que murió la noche antes de llegar Vedek Winn.
Bajorlu çocukların okula gönderilmemesi konusunda Vedek Winn'i desteklemeye gelen geleneksel dini mezhebe bağlı kişiler.
Son de una orden religiosa ortodoxa. Vienen a apoyar a Vedek Winn.
Kahinlerin destekçin olduğunu iddia ettin, Vedek Winn.
Afirma que todo lo hace en nombre de los profetas, Vedek Winn.
Arkadaşın Vedek Bareil'in sana söylediği bu muydu?
¿ Eso es lo que le ha dicho su amigo Vedek Bareil?
Az önce ilk hatanı yaptın, Vedek.
Acaba de cometer su primer error, Vedek.
Benjamin. Bajor nakliye gemisinden Vedek Bareil arıyor.
Mensaje entrante de Vedek Bareil a bordo de un transbordador bajorano.
Evet, evet, elbette, Vedek.
Sí, por supuesto, Vedek.
Vedek, mekik hakkındaki planlarımızı anladılar.
Vedek, se han enterado de lo del transbordador.
Vedek Winn'i kıskanmıştım. Çünkü o gerçek bir inanandı.
Envidiaba a Vedek Winn por ser una verdadera creyente.
Okulda Vedek Winn'e söylediklerini duydum.
Oí lo que le dijo a Vedek Winn en la escuela.
Bu arada Bakan Rozahn ve Vedek Sorad Skrreeanların göç isteklerini yanıtlamak için istasyona geldiler.
La ministra Rozahn y vedek Sorad han llegado de Bajor para responder a la petición de inmigración de los skrreea.
Biliyorum. Bakan Rozahn ve Vedek Sorad ile.
Con la ministra Rozahn y vedek Sorad.
Bakanlar Kurulunun, Vedek Meclisi ile uyum içinde verdiği Skrreeanların isteğinin reddedildiği kararını açıklamak için gönderildim. Üzgünüm.
He sido enviada aquí para decirle que los ministros junto con la Asamblea de vedeks han decidido denegar su petición a los skrreea.
Vedek Bareil.
Vedek Bareil.
- Bajor'da durum ne kadar kötü Vedek?
- ¿ Es muy mala la situación en Bajor?
- Ben Vedek'im.
- Soy un vedek.
Ben Vedek değilim ama sır saklayabilirim.
No soy vedek, pero sé guardar un secreto.
- Vedek Winn.
- Vedek Winn.
- Ben getirdim, Vedek Winn.
- Yo, vedek Winn.
Aferin, Vedek Bareil.
Me alegro por ti, vedek Bareil.
Vedek Bareil küreye bakman için konseye danışsaydı eminim itirazları olmazdı.
Estoy segura de que la asamblea no hubiera tenido objeción en que viera un orbe, si Bareil nos hubiera consultado.
Kahinlerin bugün benim yanımda olduğunu hissediyorum Vedek.
Siento que los Profetas me sonrien hoy, vedek.
Benimki kadar küçük bir tarikatın Vedek'i tarafından desteklenmek çok etkili olmaz.
El apoyo de un vedek de una orden tan pequeña como esta seguramente no es importante.
Eğer Vedek konseyi beni desteklerse.
Si la Asamblea de vedeks me respalda.
Yemin ederek işe başladıktan 26 saat sonra,... seni Kai seçmesi için Vedek Kurulunu yöneteceğim.
26 horas después de prestar juramento haré que la Asamblea te nombre Kai.
- Vedek Bareil, seni görmek ne hoş.
- Vedek Bareil, me alegro de verte.
Ölümünden kısa bir süre önce, Vedek Redab tarafından kutsandı.
Bendecidas por el vedek Redab poco antes de morir.
- Binbaşı Kira Vedek Bareil'e aşık.
La mayor Kira está enamorada del vedek Bareil.
Vedek Bareil hep Bajor'da.
Él siempre está en Bajor.
Hayır, Vedek Bareil'le karşılaşmayı istemiyorum.
No, no quiero ver al vedek Bareil.
Bu Vedek Bareil'in yapacağı bir işe benzemiyor.
Suena impropio del vedek Bareil.
Binbaşı, Vedek Bareil'in istasyona geldiği haberini aldık.
Mayor, nos avisan de que el vedek Bareil viene a la estación.
Vedek kurulunda, oldukça büyük bir çalkantıya yol açtı.
Ha sido todo un escándalo en la Asamblea de vedeks.
Vedek Bareil!
¡ Vedek Bareil!
Vedek Tolena'ya oy atacaktım.
lba a votar por el vedek Tolena.
Vedek Bareil, kutsal metinlerin ne kadar kolay yanlış yorumlanabileceğini bize hatırlattığın için teşekkürler.
Gracias, vedek Bareil, por recordarnos cómo el texto sagrado puede que no se interprete bien.
Sizi istasyona ne getirdi, Vedek Winn?
¿ Qué la trajo a la estación, vedek Winn?
Vedek Bareil'e yapılan elim saldırı girişimi için hala beni sorumlu tuttuğunu biliyorum. Ama ben sadece bir gün bu yersiz yanlış kanıdan kurtulman için dua edebilirim.
Querida, sé que aún piensa que fui la culpable por el deplorable intento de homicidio contra vedek Bareil, pero solo rezo porque algún dia se le pase ese desafortunado malentendido.
Vedek Winn.
Vedek Winn.
Belki de birlikte Vedek Meclisi'nde konuşmalıyız böylece herkes yeni dostluğumuzu kutlayabilir.
Quizá usted y yo podamos dirigirnos a la Asamblea de vedeks juntos para que todo el mundo pueda celebrar nuestra nueva amistad.
Vedek Bareil'i desteklediğiniz herkesçe biliniyor ben hoş bir sürpriz olsam da bir basın açıklaması yapmayacaksınız ki.
Todos saben que usted apoya a vedek Bareil, aunque me ha sorprendido gratamente que no lo haya declarado públicamente.
- Vedek Winn onu tapınağa kabul etti.
- Vedek Winn le otorgó el asilo.