English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Vena

Vena tradutor Espanhol

1,089 parallel translation
Demir tam iç vena cavaya girmişti.
Aquí está. Sobre la vena cava inferior.
Bir damar bulacağım.
- Encontraré una vena.
Damar bulamadık.
- No. No encontré una vena.
Damar bulamıyorum.
No le encuentro la vena por ninguna parte.
- Damarı bul.
- Buscas las vena.
O günlerde epey acımasız bir ruh halin vardı.
Entonces tenías una vena algo malvada.
- Subklavyen.
- Er... bajo la vena cava.
Keşke benim de böyle sağIıklı damarım olsaydı!
Si yo tuviera una vena sana como esa.
- Damarını buldum.
- Aquí tengo una buena vena.
Damarı tutamayacak kadar zayıf.
Tiene la vena demasiado débil. ¿ Cómo se llama?
En çok zedelenmiş doku kuyruğunda.
La vena esplénica ya está. ¿ Qué tal el páncreas?
Antekubital damarına sapla ve kolunu bantla.
Métesela en la vena antecubital y pégasela al brazo.
Ve renal veni bağla... ... ve arteri ve üreteri, ve çapraz birleştir.
Y ata la vena renal la arteria, el uréter y corta.
- Arter yerine damara girmişsin.
- Has sacado sangre de una vena.
- Ne, damarı bulamıyor musun?
- ¿ Qué? ¿ No encuentras la vena?
- Damarına mı?
- ¿ Directamente a la vena?
Mezenterik arter ve venden bahsediyorsun.
La arteria y la vena mesentérica.
O ses diğer hatmıydı yoksa borudan mı geldi?
Es eso una llamada en espero o te rebento una vena?
Hayır, damara.
No, en la vena.
Onu tutacaksan burasından tutmalısın. Kanatlarının en güçlü kısmı burasıdır. Böylece kırılmazlar.
Cuando los recojas, hazlo por esta vena del frente en el ala, porque es la parte más fuerte del ala.
Neden bunu ulusal konuların dışında tutmuyorsun?
entonces vena mi oficina Iremos a cenar juntos.
Yani şu merkezi çizgi basit bir biçimde damarımın içinden kalbime ulaşıyor.
Tengo una línea directa que va dentro de mi vena al corazón.
Batı yakası nehrinde, Klee'yle Rousseau'nun dişi bir buluşması gibi, anlatabiliyor muyum?
Una especie de Klee mezclado con Rousseau, en mujer, con la vena de la costa oeste, ¿ Sabes lo que digo?
Buruşuk topları ve şeyinde kocaman bir damar var.
Tiene las pelotas arrugadas y una vena enorme que le recorre la picha.
Acımasız bir kadın.
Tiene una vena amarga.
Ve tedavisi, sefen venden bir parça kullanarak... ... aortorenal doku nakli baypası yapmaktı.
El tratamiento se hizo mediante un bypass aortorenal usando un segmento de la vena safena.
Renal ven renini analiz edildiğinde ortaya çıkan sonuçlar neydi?
¿ Cuáles fueron los resultados de los análisis de la vena renal?
İğne işlemiyor.
Vena difícil de penetrar.
- Damar bulamıyorum.
- No encuentro ninguna vena.
Geçen sefer derin damara girmek zorunda kaldılar.
La última vez tuvieron que encontrar la vena profunda.
Dr. Carter dörtteki hastada damar bulamıyorum.
Dr. Carter, no encuentro la vena del paciente de la 4.
Her zaman bir yerlerde bir şey vardır.
Bueno, siempre hay una vena en algún lugar.
Sıcak kompres veya nitrojen merhemi gizli bir damarı açığa çıkarabilir.
Compresas calientes o un poco de nitro pueden dilatar una vena escondida.
- Femoral damar?
- ¿ La vena femoral?
Ayağın dorsal venus pleksusu?
¿ La vena dorsal del pie?
Sağ lobu sabit tut, vena cavayı ortaya çıkar.
Moviliza el lóbulo derecho, exponiendo la vena cava.
- Damar bulamıyorum.
- No puedo encontrar ninguna vena.
İşte çelişkili sol böbrek veni... ... aortanın önünde.
Aquí está la anómala vena renal izquierda posterior a la aorta.
- Kısa böbrek venine bak.
Mira la vena renal corta.
Damarı bölerken vakit kaybettim.
Perdí tiempo en la vena.
Yuvarlak ve sert, damar yanması için.
Redondas y firmes Para la vena que quema
Damar.
Vena.
Bir damar bulmaya uğraşıyorum.
Tratando de encontrar una vena.
Boyun damarı distansiyonu.
Dilatación de la vena del cuello.
Ağrısız hematürisi, böbrek damarı trombozu, polikistik böbrek hastalığı... ... glomerüllerin iltihabı, böbrek ya da üreter taşı...
Con la hematuria hay posibilidad de trombosis de la vena renal enfermedad policística de los riñones y...
- Damar bulamıyorum.
- No encuentro la vena.
Adrenal damarından sonra bezin... ... orta ve alt taraflarına ilerleyeceğiz.
Después de la vena adrenal, pasaremos por los bordes medios e inferiores de la glándula.
Sol böbrek damarı bu kadar kolay onarılmazdı.
Una triple-A en una vena renal anterior no es fácil.
Bu kordon damarı.
La vena umbilical.
Büyük olana.
- ¿ En qué vena?
- Seni korkutmaya çalışmıyorum. - Bunu görmek istediğimi sanmıyorum.
Maldita vena.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]