Venom tradutor Espanhol
190 parallel translation
Venom'a artık ihtiyacım yok!
1000 dolares?
Carnage ve Venom'u bulmak için demir adama yardımcı olmalıyım. Dilini tut ve izle!
Sera mejor que me de una vuelta,
Venom olarak orada bulunduğu için, Mordo'nun nerede olduğunu bilir.
- Sigues siendo mi esposo, te amo, quiero estar contigo, pero no de esta manera...
Burada sadece Venom var!
nada de mal,
Venom!
¡ El veneno!
- Zehir.
- Venom.
- Zehir ile geçen birçok yıl.
- Demasiados años usando Venom.
Evet. Fakat Bane Zehir'i üretmiyorsa o hâlde kim üretiyor?
Sí, pero si Bane no está fabricando el Venom... entonces ¿ quién lo fabrica?
En nihayetinde yaşaması için Zehir'e ihtiyacı vardı.
Al final, necesitaba el Venom para seguir viviendo.
Zehir.
Es el Venom.
Zehirli bir yılan avını soğukkanlı zehriyle ısırdığında avı asla kaçamaz.
Serpiente asesina que al morder, nunca deja ir "Cold-blooded Venom"
Üstün vampir Kont Cronos'um ben Venom'u ilk duyduğumda bana hiç de Cadılar Bayramı'nı çağrıştırmamıştı.
Al conocer a esta banda, Venom, no pensaba en Halloween, creí que eran realmente satánicos, y no fui el único.
Bu düşünceme katılan çok kişi vardı. Venom'u ilk duyduğumda ödüm kopmuştu.
Recuerdo que Venom me aterró cuando los oí por primera vez.
Şimdi bu filmi görenler, şu herife bak, o kadar grupla konuştu, Venom'dan korktu diye kıçlarıyla gülecekler.
Y ahora, claro, cualquiera que esté viendo este video, viendo que yo, quien firmó a todas estas bandas, tenía miedo de Venom, mojarán sus pantalones de la risa.
Oysa o dönemde duyulmamış bir şeydi Venom, ilk çıktıklarında çok korkutucuydular.
Pero era diferente en ese entonces. Esto era inédito. Esta mierda era realmente perturbadora y aterradora cuando apareció.
Uçtaysan iyi satıyorsun. Bazı gruplar şeytanı insanları şok etmek için kullandılarsa da, Slayer doğrudan Hıristiyanlığa saldırdı.
Aunque Venom y otras de las primeras bandas satánicas utilizaban a Satán para impactar a la gente, las letras de Slayer atacaban directamente al cristianismo.
Venom ve Slayer gerçekten şeytana tapmıyorlar.
De acuerdo, entonces Venom y Slayer no son verdaderos satanistas.
Reddetseydim, babam benimle zehir tırtıllarını beslerdi.
Si lo hubiera rechazado, mi padre podría haberme dado, para comer a los venom grubs.
- Parlak dudak parlatıcımı gördün mü?
Has visto mi brillo de Sparkly Venom?
O seviyeden de sıkıldığımda, müzik yeteri kadar öfkeli gelmediğinde daha öteye gitmek gerekiyordu.
Quería ir más lejos y descubrí a Venom
Ve o günlerde en popüler işler Mercyful Fate, Venom ve Motorhead gibi gruplardı.
Y en esos días los más popular era Mercyful Fate, Venom, Motorhead
Orada Venom, Slayer, Metallica gibi gruplar kalır ve bodrumda konser verirlerdi.
Estaban bandas como Venom. Slayer y Metallica, que viven en la casa. Equipos para conciertos en el sótano.
Kesinlikle Slayer, Venom, Possessed ve Metallica benzeri gruplardan etkilendiler.
Totalmente inspirados por Slayer y Venom... Possessed y Metallica... y ese tipo de bandas.
Venom, Celtic Frost, Bathory ve ona benzer plak kapaklarıyla dekore ettik
Venom, Celtic Frost, Bathory y cosas como esas.
- Nedir bu? - ismi "Kobra Zehiri" sanırım.
Se llama "Cobra Venom"
Baban, Beş Venom Yumruğu tekniğinde çok ileri gitmişti.
Tu padre fue demasiado lejos con los Puños de Cinco Venenos
Beş Venom Yumruğu tekniğinden mükemmelleştim.
He perfeccionado los Puños de Cinco Venenos
Zamanının çoğunu Bayan Acı isimli bir "sahibe" ile geçiriyordu.
Estaba pasando mucho tiempo con una dominatriz llamada Ama Venom.
Bayan Acı mı?
¿ Ama Venom?
Acı, Jessica'nın o alemdeki yol göstericisiydi.
Venom era la guía de Jessica en ese mundo.
Jessica'nın üzerinde çalıştığı insanları daha iyi tanımak istiyorsanız Acı ile görüşmelisiniz.
Si quieren saber más sobre la gente que estudiaba, deberán preguntarle a Venom.
Bayan Acı 1, 2, 3
Ama Venom I. Ama Venom II.
Jessica'nın Acı ile olan görüşme notları oldukça detaylı.
Las notas de Jessica sobre las sesiones de Venom son muy detalladas.
Burada Bayan Acı'nın Zindan Vadisi'ndeki bir kölelik klübünde çalıştığı yazıyor. Ama hangisi olduğu yazmıyor.
Aquí dice que el Ama Venom trabaja en un club de sumisión en algún lugar del callejón Dungeon, pero no dice en cuál.
Bayan Acı'nın çalıştığı yer olmalı orası.
Allí debe trabajar Venom.
Bu arada biz de gidip Bayan Acı ile tanışalım.
Mientras tanto, Castle y yo iremos a conocer a esa Ama Venom.
Aslında bir arkadaşım Bayan Acı'yı tavsiye etti. - Dur!
De hecho, una amiga me recomendó al Ama Venom.
Açık vermeden Acı'ya ulaşmanın en iyi yolu bu.
No, Castle. Es la mejor manera de agarrar a Venom sin revelarnos.
Sevgilim Ricky'nin Bayan Acı ile saat 4'te randevusu vardı.
Mi novio Ricky tiene una cita a las 4 : 00 pm con el Ama Venom.
Bayan Acı, seyircisi olduğu için sevinecek.
Ama Venom estará encantada de tener audiencia.
Bayan Acı?
- ¿ Ama Venom?
Bayan Acı müsait değil.
- El Ama Venom no está disponible.
O, Bayan Acı'ydı.
Ella era el Ama Venom.
Cezalandırılması gerekenin Bayan Acı olduğunu söylemiş.
Escuchen esto. Él dijo que el Ama Venom era la "que necesitaba ser castigada".
Bayan Acı...
- El Ama Venom.
Hayır. Bayan Acı bana ne ondan ne de diğer müşterilerinden bahsetti.
No, el Ama Venom nunca me lo mencionó, ni a ninguno de sus otros clientes.
Sadece aynı müşterilerle çalışırsak bilgi alışverişi olur. Ama Bayan Acı paylaşmazdı.
Sólo intercambiamos información si compartimos clientes, pero... el Ama Venom no compartía.
O yüzden bu kadar tuttular zaten.
Y mira lo lejos que llegó Venom a causa de esto.
Önce Venom'u daha sonra Motorhead'i ve diğer bütün saldırgan şeyleri buldum.
Y Motorhead y todas esas cosas veloces y agresivas.
Beş Venom Yumruğu!
El Puño de los Cinco Venenos?
Bayan Acı'yı izlemiyordu.
No observaba al Ama Venom.