Venüs tradutor Espanhol
1,045 parallel translation
Bulutlarla kaplı, Venüs bize yaşamın kökeninin sırlarını gösterecek.
Envuelto en nubes, Venus nos revelará el secreto de los orígenes de la vida.
Venüs sinekkapanı.
La trampa de Venus.
Vücudu, kuzen, Venüs Heykeli gibi.
Tiene un cuerpo, primo, como el de la Venus Calipigia.
Venüs saç ya da manikürünü yaptırıyor.
Venus se cambia de peinado o se hace la manicura.
Gerçek bir Venüs'e benzemişsin.
Resultaste ser una verdadera Venus.
Venüs'ün bu iki kızı gladyatörleri kışkırttılar... onları ölümüne dövüşmeye zorladılar, ve ne oluyor demeye kalmadan... kendimi bir devrimin ortasında buldum.
A estas dos hijas de Venus les dio por provocar a los gladiadores... obligarles a luchar a muerte y antes de darme cuenta... tengo una revolución en las manos.
Sovyet füzeleri Venüs!
Misiles soviéticos... ¡ Venus!
Güneş grubundanım, ancak yıldızım Venüs.
El Sol rige mi signo, pero mi estrella es Venus.
Kendimce Venüs'e selam duracağım.
Saludaré a Venus a mi manera.
Çünkü aslanlar Venüs'ü sever, Venüs de aslanları.
Porque Leo la ama... Y Venus ama a Leo.
Sovyet Kozmik Sefer Uzaygemileri.. Sirius, Vega ve Cappella... 200 milyon kilometreye yayılmış olarak.. .. güvenli bir şekilde Venüs'e yaklaşıyor.
Tres astronaves de una expedición espacial Soviética "Sirio", "Vega" y "Capella" Habiendo viajado 200 millones de kilómetros se aproximan a Venus.
Bütün bu mesafeyi katederek.. ... Venüs'ün etrafındaki son turuna girmiştir.
Todo iba tan bien, y tan cerca de Venus...
Venüs'te görülmesi gerekenler fotosentezleri.
Alguien podrá ver Venus con sus propios ojos.
Altıncı kişi Venüs'te kalacak demektir.
El sexto permanece en Venus.
- Ama ben,.. Benim Venüs üzerinde olmam gerekir.
Y tengo que ver Venus.
Gerçekten Venüs!
¡ Esto es Venus!
Burası Venüs, dostlarım.
Cualquier cosa es posible en Venus.
- Venüs'te bir planör. - Bunu düşünelim.
No aterrizar en Venus en planeadores.
Her iki gezegen de çok sıcak. Tıpkı bizim Venüs gibi.
Ya, pero la temperatura será alta en ambos planetas, como en nuestro Venus.
Bu Venüs yıldızıdır.
Es la estrella Neptuno.
Venüs yıldızı çok parlaktır.
La estrella Neptuno es muy brillante.
Venüs yıldızı bizim yakınımızdadır.
La estrella Neptuno está próxima a nosotros.
Venüs yıldızı titreşmez.
La estrella Neptuno no centellea.
Venüs böcek yiyeni bu bitkilerin en bilinenlerindendir.
La Venus atrapamoscas es una de las más conocidas.
Roma ve Yunan uygarlıklarındaki aşk ve güzellik tanrıçaları... Venüs ve Afrodit gibi, ona da tapılmasına rağmen O'nunki şeytani bir sevgiydi, şiddete sürükleyen.
Aunque fue venerada como diosa del amor y de la belleza, como Venus y Afrodita en las culturas romana y griega, su amor era mezquino, cruel y sanguinario.
Ve bu da Venüs için.
¡ Y eso es para Venus!
İşte, ortada, gürleyen Jüpiter. Yanında Jünon, Mars, Venüs ve Merkür.
En el medio, un brillante Júpiter, Juno, Marte, Venus y Mercurio.
Hatta Venüs'e gidecek bir roket aracı bile yapabilirdim.
O es posible tal vez que hubiera puesto una nave espacial camino a Venus.
- Venüs'ün metal denizleri...
- Los mares de metal de Venus.
Öylece kaçıp da Venüs'ün nasıl bir yer olduğunu hayal edemem.
¡ Simplemente no puedo salir corriendo a ver qué se siente en Venus!
- Venüs tapınağı!
- El templo de Venus
Venüs tapınağı için izin aldık.
Look, we've got the temple of Venus.
Sana Venüs tapınağında sorular soracağım. Televizyonda yayınlanacak
Tener una experiencia, entrevistarte para la TV en el templo de Venus.
Venüs tapınağına geleceksin, değil mi?
¿ Vendrás al templo de Venus?
Kolezyum'un yanındaki Venüs tapınağında.
En el templo de Venus, junto al Coliseo.
Cevap Venüs tapınağında saklı.
La clave está en el templo de Venus.
Venüs tapınağına gitmeliyiz.
Mira, tenemos que ir al templo de Venus.
Pardon, burası Venüs tapınağı mı?
Perdone, ¿ es éste el templo de Venus?
Ya Venüs tapınağındaki röportaj?
¿ Y la entrevista en el templo de Venus?
Venüs tapınağına.
Al templo de Venus.
Venüs vücud ölçü yarışması.
Aquí estamos en un concurso de belleza.
Venüs'ün bu kızları hayatlarını değişik yollardan kazanıyorlar.
Estas "Venus" se ganan la vida de otra forma.
Cellini Venüs için geldi.
Vino por la Venus de Cellini.
Ne olmuş Venüs'e?
¿ Qué hay con la Venus?
Cellini Venüs'ümüzü bir sergide sergilemek üzere....... ödünç almak istiyorlar.Fransız Koleksiyonu'nun Şaheserleri sergisi.
Nuestra Venus de Cellini será la pieza principal... de una gran muestra titulada Obras Maestras de Colecciones Francesas.
Cellini Venüs sahte.
La Venus de Cellini es falsa.
Dünyanın her yerinden, Venüs'ümüz için!
Las enviarán a todas partes del mundo. ¡ Nuestra Venus!
Venüs olmalı.
- "La Estrella del Pastor."
Venüs'e bir robot atalım.
Dejaremos al Robot en Venus...
Talimatları ihlal edip, Venüs'e gideceğim.
Voy a violar las instrucciones.
Üzgünüm, Sen pek Venüs tipi değilsin.
Esta señora no tiene las "medidas de la Venus".