English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Veo

Veo tradutor Espanhol

87,146 parallel translation
Demek hala intikam peşindesin.
Sigues buscando venganza, por lo que veo.
Neden alaşağı etmeyi bu kadar istediğini anlayabiliyorum.
Ya veo por qué tienes tantas ganas de encerrarlo.
- Gördüğüm kadarıyla, şehir... - Ucu ucuna yetiştiniz.
- Veo que la ciudad desea presentar...
- Gördüğüm kadarıyla, şehir...
- Veo que la ciudad desea presentar...
Sen benim içimdeki iyiliği görüyorsun, ben senin içindeki kötülüğü.
Ves el bien en mí y yo veo el mal en ti. - Quizá.
Anladım. Ona layık görmediğin diğer kadınlara ne demeli peki?
Ya veo. ¿ Y qué hay de las otras mujeres que no crees que se lo merezcan?
Neler olduğunu şimdi anladım.
Cierto. Veo lo que ha pasado aquí.
Aşk boynuzlarımı bulmuşsun.
Veo que has encontrado mis asas del amor.
Benzerliği şimdi anlıyorum işte.
Ahora veo el parecido.
Görünüşe göre büyünün etkisi devam ediyor.
El hechizo progresa, por lo que veo.
Her gece onun öldüğünü görüyorum.
Lo veo morir cada noche.
Anlıyorum, bunu bana anlatmadınız çünkü...
Ya veo. Y no me lo contasteis porque...
Nasıl görünüyoruz?
Entonces, ¿ cómo me veo?
Onlarla nasıl olduğunu gördüm tamam mı? Bu çok güzel.
Veo cómo eres con ellos, ¿ vale?
Kendi yerin gibi davranıyorsun.
Veo que te sientes como en casa.
Neden olmasın.
No veo por qué no.
Diğer tarafta görüşürüz çocuklar.
Os veo en el otro lado, chicos.
- Hiç birşey gözükmüyor.
No veo nada.
- Lafı nereye getirmeye çalıştığını anladım.
Sí, ya veo lo que estás haciendo.
Görüşürüz o halde.
Te veo luego.
Latimer'larla ilgili gazetede ya da sitede küçücük bir yazı görürsem yeminim olsun, bir yere kapatılana kadar her gün arabanın tekerleklerini şişlerim.
Y si veo algo sobre los Latimer en el periódico o en la web, te juro que te pincharé las ruedas del coche cada semana hasta que me metan en un asilo.
- Bir sürü kölenin yüzünü görüyorum.
Veo los rostros de muchas criaturas.
Lordum affınıza sığınıyorum ama Uthred'in niye bana ihtiyacı olsun anlamıyorum.
Señor, perdóneme, pero no veo cómo podría ayudar a Uhtred.
- Sahiden eğlenceli biriymişsin.
- Veo que eres gracioso.
Gördüğümü söylüyorum.
Lo digo como lo veo ahora.
Dert değil, ıslakken daha güzelim.
Está bien. Me veo mejor mojada.
Vasinizin aktör oluşuna alışmaya başladınız demek.
Veo que se están haciendo a la idea de tener a un actor como tutor.
Gördüğüm kadarıyla hiç değişmemişsiniz.
Veo que no han cambiado ni un ápice.
Minik Sunny'nin de hâlâ on değil, dokuz ayak parmağı olduğunu görüyorum.
Y veo que la pequeña Sunny aún tiene nueve dedos de los pies en lugar de diez.
Evet, şimdi anladım.
Sí, ya veo.
- Göremiyorum!
- ¡ No veo!
Bilet gişesinde buluşalım.
Lo veo en la boletería.
Anlıyorum.
Ya veo.
Gördüğüm kadarıyla hayır.
No veo que falte nada más.
- Anladım.
- Ya veo.
Neden olmasın?
Pues, no veo por qué no.
Ve herkes bunun farkında.
Y todos me ven cuando lo veo.
Biliyor musun, bazen uykumda cehennemin nasıl olduğunu görüyorum. Ne ateş ne de iblisler var.
A veces, cuando estoy durmiendo... creo que veo cómo es el infierno... y no hay fuego y no hay diablos.
Bazen geceleri uyanıyorum. Su almak için kalkıyorum. Aynada gördüğüm kişiyi, kendimi tanıyamıyorum.
A veces me despierto por la noche y voy a buscar un vaso con agua, y cuando me veo en el espejo, no me reconozco para nada.
Seni görüyorum, Junior!
¡ Te veo, Júnior!
Oradasın işte!
¡ Te veo ahí atrás, maricón!
Bakıyorum da birileri ödevine iyi çalışmış.
Veo a alguien que ha sido bueno e hizo sus deberes. Bette, escucha.
Yuvaya dönüş gibi olacak. Manşetleri görebiliyorum.
Será la vuelta a casa, ya veo los titulares.
Fikirlerimize değer verdiğini sanıyordum. Ama görüyorum ki öyle değilmiş. Bu durum da midemi bulandırıyor.
Porque querías nuestra opinión, pero veo que no y me das arcadas.
Ben görmezsem, sen de benimkini görmezsin.
Y si no la veo, le prometo que usted no verá la mía.
Mahkemede bir süredir göremiyorum.
No le veo en mi tribunal desde hace tiempo.
Anladım.
Ya veo.
- Güzel görünüyor muyum?
¿ Me veo bien?
- Anlıyorum.
- Oh, ya veo.
Nöbette üç kişi görüyorum.
Veo a tres vigilando.
- Olaya bir kralın gözüyle bakıyorum.
Lo veo como lo haría un rey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]