English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Verguenza

Verguenza tradutor Espanhol

582 parallel translation
"Utanç içinde yaşamaktansa, onurla ölmek daha iyidir!"
Es mejor morir en honor que vivir en la verguenza! "
Şu ana kadar bundan hep utanmışımdır.
Siempre me dio verguenza hasta ahora.
İspanyol gemilerini batırmak beni yeterince utandırdı.
Hundiendo barcos españoles me causa suficiente verguenza...
- Ona söyleme konusunda hep kırılgan davrandım.
- Siempre me dió verguenza decírselo.
Kendinizden utanmalısınız, hepiniz!
¡ Debería darles verguenza, a cada uno de ustedes!
- Seni yaşlı keçi, utanmıyor musun?
No te da verguenza.
Benden çekinme.
Que no le de verguenza que la vea.
Ne utanç verici!
¡ Que verguenza!
Utanmalısın.
Debería darte verguenza.
Peşlerini bırakmıyorlar, bu utanç verici.
Es una verguenza que no les dejen solos.
Bir bayana böyle davrandığınız için utanmıyor musunuz?
¿ No tienen verguenza de tratar asi a una dama?
Üniformanıza saygısızlık.
Son una verguenza para la division.
Ne ayıp ya!
¡ Qué verguenza!
Beni görmenizden utanıyorum.
Me da verguenza de que me vea así.
Öncesinde Daha çok utanıyor olmalıydın.
Más verguenza debiera darte antes.
Gerçekten seninle çok içten ilgileniyor ve ben onun acısını azaltmayı ve bu davayı boşa çıkarmayı tercih ederdim.
Ella le quiere a usted mucho y y yo quisiera evitarle ese dolor y esa verguenza.
Kendinden utanmalısın.
Verguenza les debía dar llevarlo así.
Peki ya seni seni suçlularla görmenin utancı?
¿ Y la verguenza que me has hecho pasar viéndote cruzar el pueblo entre criminales?
Oh, O kadar utanıyordum ki, Ölebilirdim.
Ay, me muero de verguenza.
Hayallerinde, eşsiz ve hayanın sınırlarında bir zevk tadıyorsun.
En sus sueños, usted saborea un cierto placer sin igual, al límite de la verguenza.
İçimdeki annelik dürtüsünü uyandırmaya utanmıyor musun?
¿ No te da verguenza despertar la madre que hay en mí?
- Kesin şu berbat sesinizi, Yoksa şikayet edeceğim!
¡ Es una verguenza llegar a ese estado!
Ne ayıp!
Qué verguenza.
Tutanak tutmalısınız. Gitmesine izin vermeyeceğim.
Ya puede empezar con el informe, ¡ esto es una verguenza!
Ne ayıp!
Oh, que verguenza!
Tüm iyiliklerin temeli, ruhunu kontrol altında tutmak, alçakgönüllü olmak, dindarlık ve namus her şeyden önce gelir. Sakın unutma!
Pues todo bien se basa en el dominio del alma, en la humildad, la devoción, la ingenuidad, la paciencia y la verguenza.
Çünkü mükemmellik, alçakgönüllü olmak.. anlamına gelir.
Pues, según el dicho, la verguenza es la premisa del bien y también es la del mal.
Hiç utanmadın mı?
¿ Tienes verguenza o no?
1956 yılında, Macarlar ayaklandığında tüm dünyadan yardım istemişlerdi. Ne yazık ki onları ortada bıraktık.
Cuando Hungria se sublevó en 1956 y pidió ayuda al resto del mundo miramos hacia otro lado para nuestra mayor verguenza.
Aslında 16, 28 Mayıs tarihleri arasında o şehirde geçen olaylar o kadar inanılmazdır ki bazı politikacıların kariyerlerinin dibe vurmaması güvenlik güçlerinin rezil edilmemesi için gerçekler çok büyük çabalar harcanarak günümüze kadar hasır altı edilmiştir.
Sin embargo, lo que pasó en aquella ciudad entre el 16 y el 28 de Mayo de este año fue tan increíble, que hasta hoy los hechos han sido ocultados en un esfuerzo para proteger ciertas carreras políticas del desastre, y a la policía de la verguenza.
Buraya gelmelerine izin vermemeleri ne kötü.
Es una verguenza que no les dejen entrar aquí.
Yaşananlar büyük talihsizlik papaz bey.
Es una verguenza, Reverendo.
Büyük talihsizlik.
Una maldita verguenza.
Utanın!
Es que no tiene verguenza
Utanmak mı? Hiç duymadım
Quien se acuerda de la verguenza ahora
Utanmalısınız
No les da verguenza
O yaşadığı sürece, size yemin ederim ki tüm acı ve ayıbı ondan gizleyeceğim.
Mientras que el abuelo viva, les juro que evitaré por todos los medios que sufra esta verguenza.
Seni öldüreceğim Potono!
Que verguenza! Voy a matar a ese Potono!
Ne yazık!
¡ Oh Dios mío, qué verguenza!
Bugünlerde bu büyük utanç.
Es una gran verguenza hoy en día.
Benim mesleğimin yüzkarasısın.
Verguenza me da, que tipos como ese, se llamen profesionales.
Sen dünyanın sonunu getireceksin!
- Que verguenza!
Kimseye söyletmeyelim, sizin utancınızdır diyelim.
QUE NADIE LO DIGA, Y QUE SE DIGA A TU VERGÜENZA
Bu ne?
¡ Qué verguenza!
Onu tekrar gördüğümde çok utanacağım.
Qué vergÜenza cuando lo vea.
UTANÇ SOKAĞI
LA CALLE DE LA VERGÜENZA Producida por Masaichi Nagata
"Inochkin'in Utancı!"
VERGÜENZA AL TRANSGRESOR
Hastanenin yerini öğren.
No tengas verguenza,
MALLORCA SEYAHATİ UTANÇ VERİCİDİR!
¡ BOICOT A LOS VIAJES A ESPAÑA! ¡ ES UNA VERGÜENZA IR A MALLORCA!
Biraz utanıyorum.
Me da un poco de verguenza.
Bir kadın olarak o iş için para ödediğimde inanılmaz derecede utanıyorum.
Cuando lo pago con ropa de mujer siento una vergúenza terrible.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]