Verin tradutor Espanhol
32,488 parallel translation
Ama bizi dıl dıbıl göndermeyeceğinize söz verin.
Pero tenemos que saber que nos sacáis de aquí.
Bir adım geri atıp daha basit bir yoldan açıklamama izin verin.
Déjenme retroceder... y explicárselo de un modo más simple.
Hemen nörolojiye haber verin!
Página Alguien neuro!
Bana birkaç dakika verin yeter.
Yo solo... necesito un minuto.
Bana bir dakika verin lütfen.
Dame un minuto. Por favor.
0.25 mg indomethacin daha verin.
Otros 0,25 miligramos indometacina en este momento.
- 2 mg lorazepam verin.
- Necesito dos miligramos de lorazepam
Pekala, pedleri verin.
Está bien. Dame empanadas.
Hemen kod verin.
Y llamar a un código.
Klips verin.
Está bien. Pásame un clip en este momento.
Ona parasını verin.
Tendrá que darle dinero.
İzin verin de torunuma son bir kez daha bakayım ki büyükbabasını hatırlayabilsin.
Déjenme echarle un último vistazo a mi nieta para que recuerde a su abuelo.
Tamam, bir şey olursa haber verin.Ben Rusya'ya gidip akrabaları ile konuşacağım.
Infórmame. Yo iré a Rusia a hablar con sus parientes.
Adama bir rahat verin.
Dame un respiro.
Avukatımız afişin üzerine lanet paranızı verin yazdırmıyor.
Los abogados no nos dejan poner "solo danos algo de dinero" en los pósters.
Bana bir saniye verin planım var.
Dadme un segundo. Tengo un plan.
Bize bir kaç dakika verin.
Tal vez usted podría darnos un minuto.
[Bu bir silahlı kişi durumudur. Yüksek sesle konuşmadan rapor verin.]
- DETALLES DE LA EMERGENCIA
Yüksek sesle konuşmadan rapor verin. ]
ADEMÁS, NO DIGA ESTO EN VOZ ALTA PERO...
Hedef's çanta izin verin.
Atrapemos a ese blanco.
Nefes molası verin.
Tómense un respiro.
Hanımefendi, hap şeklinde verin dedim ya.
Ahgassi... le dije que me lo diera en píldoras.
Size öğrenci kimliğinizi verin dedim!
¡ Les dije que me mostraran sus identificaciones de estudiante!
Tanrı aşkına, boş verin.
Oh, por dios! . Olvidádlo.
Yine de sormama izin verin.
En cualquier caso, deje que le pregunte algo.
İzin verin konuşalım. Sonra ne isterseniz yapın.
Dejadnos hablar con él, y luego podréis hacer lo que queráis.
Kulaklarınızı verin her şey net olacak
Podrás oírlos si tapas tus orejas
Tüm paranızı bize verin!
¡ Entréguennos todo su dinero!
Tüm paranızı verin!
¡ Dennos todo su dinero!
Lütfen sizinle ilgilenmeme izin verin.
Pueden pedirme todo lo que necesiten, yo, Baccarat, estaré a su servicio.
Pekâlâ, elinizi verin lütfen!
Vamos, denme su mano.
Bize biraz zaman verin!
¡ Solo danos más tiempo!
Su verin!
Dennos agua...
Yiyecek verin!
¡ Dennos comida!
- İlaçları verin, lütfen.
- Medicamentos Empuje ahora, por favor.
Bize oda verin.
Danos habitación.
Kocanıza yardım etmemize izin verin, olur mu?
Vamos a ayudarle a su esposo, ¿ de acuerdo?
Yatıştırıcı verin lütfen.
Ponle etomidato ahora, por favor.
1 doz epi verin. 1 litre de 0 negatif kan.
1 de epi, otro litro, y tengan otra de 0 negativo.
- Hava verin.
- Dándole aire.
Çantamı verin lütfen.
Dame mi maletín.
FBI karargahına haber verin.
Notifica a la oficina central del FBI.
Buraya gelir gelmez bana haber verin.
Avísame tan pronto estén aquí.
Sadece küçük kızımı bana verin!
¡ Solo dame a mi pequeña!
Neyse boş verin.
Olvídenlo.
Yani bir karar verin canım.
Pónganse de acuerdo.
- Beyler, şimdi diyeceğime kulak verin.
Les diré lo que veo.
Ona bir şans verin.
Sólo dale una oportunidad.
Rapor verin.
Dame un informe de tu situación.
Bize biraz izin verin.
Disculpadme un segundo.
Ara verin.
Toma un descanso.