English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Vicky

Vicky tradutor Espanhol

1,637 parallel translation
Ve Vicky bana farklı bir gözle bakar.
Y Vicky me miraria distinto.
Vicky'yi kurtaran o itfaiyeci gibi.
Como ese bombero que salvó a Vicky.
Bu kulağa berbat gelebilir ama Vicky bana Angus'la evlenmesinin tek sebebinin Angus'tan başka kimsenin onu istemeyeceğini düşünmesi olduğunu söyledi.
Eso puede sonar terrible, pero Vicky me contó que la unica razón por la que no se negó inmediatamente es que ella pensaba que Angus es el unico tipo que la quizo.
Vicky sinemaya çağırdı ama bir sonraki gün mesaim erken başladığı için evde kaldım.
Vicky me invitó al cine pero tenia un turno temprano al dia siguiente asi que me quede en casa.
Vicky nerede?
Dónde está Vicky?
Vicky, futbol oynadığını söyledi.
Asi que Vicky me contó que juegas fútbol, huh?
Vicky bize bunu anlatmamıştı.
Vicky no nos contó sobre eso.
Onu nerede buldun Vicky?
Dónde conseguiste eso, Vicky?
Vicky bize bıçağı verdi Bay Leoni.
Vicky nos dió el cuchillo, Señor Leoni.
Vicky'nin, Angus'un öldürülmesinden bir gün sonra salondaki dolapta gizlenmiş halde bulduğu bıçaktan bahsediyorum.
El cuchillo que ella encontró escondido en su closet el dia después del asesinato de Angus.
Vicky'ye yaptıkları...
Lo que le hizo a Vicky.
Peki Vicky'ye ya da babana neden kaybolduğunu sormadın mı?
Y no le preguntaste a Vicky o a tu papá sobre la pérdida?
Seni seviyorum Vicky Leoni.
Te amo, Vicky Leoni.
Hala Vicky hakkında bir zayıf noktası varmış, kazadan sonra bile.
Todavia sentia algo por Vicky, incluso después del choque.
Devin bize Vicky'nin evinin önündeki bekleyişini anlattı.
Devin nos contó acerca de tu rutina de acosador fuera de la casa de Vicky.
Craig, Vicky'nin "Bacağım acıyor." dediğini duyduğunu söyledin.
Craig, escuchaste a Vicky decir que le dolia la pierna.
Araba takla attıktan sonra, Vicky bağırıyordu. Bacağının acıdığını söyledi.
Después de que el auto se diera vuelta, Vicky estaba llorando, decia que le dolia la pierna.
Vicky ve ben beraber mutlu olabiliriz.
Vicky y yo podemos ser felices juntos.
Vicky ve çetesi kend mekanlarına dönüyorlar.
Vicky y su banda están regresando a su barrio,
- Yavaş ol Vicky, hepsi fena güçlü.
- Calmate, Vicky, son bastante bravas.
Ben Vicky Pollard köşeyi dönünce ilk blok.
Soy Vicky Pollard de acá a la vuelta de acá en la cuadra.
Darkly Noone'da, Jeoloji uzmanı Vicky Pollard çocuklarının yarısını evde bıraktı ve bugün işindeki ilk günü.
En el oscuro atardecer, la entusiasta aerobica Vicky Pollard ha dejado sus chicos en casa mientras comienza su primer día de trabajo,
- Vicky
- Vicky?
Jeremy, Vicky ile tanış.
¿ Conoce las reglas? - ¿ Qué? ¿ Se ha duchado?
Niye benimle konuşmuyor? Vicky aşırı meşgul, tamam mı?
Me está haciendo un favor, preferiría no hablarte, ¿ vale?
Bundan da pek emin değil. Bana iyilik yapıyor.
Vicky, ¿ vamos a prepararnos?
- Vicky, gidip hazırlanalım mı?
Ya sabes dónde está el baño, hay gel antibacteriano junto a la pileta
Vicky trenini kaçırmak istemiyor.
Es como vivir en una porno
Ben Katja, bu da Viki.
Soy Katja, y ella es Vicky.
- Vicky, başlama gene.
- Vicky, no empieces.
Buna gerek yok.
Vicky, no hay necesidad de esto.
Vicky üzgünüm.
Vicky, lo siento.
Onları birlikte yemek yerken düşünemiyorum. Tabii içlerinden biri hizmet etmiyorsa. Vick'yi kastetmediğim ortada.
Bueno, no puedo imaginarlas almorzando, a menos que una esté sirviendo a la otra, y no me refiero a Vicky.
Ben Doug Doyle. - Hey, Vicky.
Hola, Nicky.
Bunun yerine senin Vicky'den bahset. Şu anda evlilik hazırlıklarında mısınız?
Supongo que tú y Vicky van muy bien, y todavía preparan ese casamiento de lujo.
Ben Vicky'i, sen Claude'u evlat edin, ve sonsuza kadar birlikte yaşar gideriz.
Yo puedo adoptar a Vicky, tu puedes adoptar a Claude, y vivimos todos juntos en medio de una gran felicidad.
Bu senin erkekliğinden bişey kaybettirmez, Vicki.
No te hace menos hombre, Vicky.
Arkadaşınız, Dickie Pep size geçen perşembe 15 mililitre DTC sattığını söylüyor.
Su amigo, Vicky Pell dice que le vendió 15 mililitros de TTC el pasado jueves.
Tanıdığım herhangi bir Dickie Pep yok, yalan söylüyor.
No conozco a ningún Vicky Pell, pero miente. - O miente usted.
VlCKY'S SECRET - Müthiş Delikli Donlarımız
EL SECRETO DE VICKY Nuestros Increíbles Calzones Expuestos
Vicky'nin yine seni pantolonla görmesi lazım.
Lo siento, pero Becky necesita que te pongas el pantalón de nuevo.
Belki de Vicy ya da Tori ismini kullanıyordur.
O tal vez se llama Vicky o Tori...
Vicky.
Vicky.
Vicky'nin beni sevmesine ihtiyacım var.
Necesito que Vicky me ame.
- Şey, bir sürü bebek, Vicky.
- ¡ Cuántos bebés, Vicky!
Asıl mesele şu ki ; arkadaşım Vicky okul yıllarında bir çocukla yaşadı beş kişiydiler, hepsi bir aradaydı ve bu çocuğun adı Sean'du. Arkadaşım onu çok sevdi, ona tamamen tapıyordu. Bütün gün ondan bahsederdi.
El caso es que soy como mi amiga Vicky vivía con un muchacho, vivían cinco, amontonados y ese muchacho se llamaba Shaun y ella lo quería así es, lo adoraba completamente se pasaba todo el día hablando de él.
- Vicki, hayatım, bir fikrim var.
- Vicky, cariño, tuve una idea... No, a Posh no.
Vicki B yine spot ışıkları Wilhelmina'dan çaldı ve akıllara şu soruyu getirdi, "Bugün kimin büyük günü?"
Una vez más, Vicky B. le ha robado la atención a Wilhelmina, lo cual activa la pregunta : ¿ De quién es el gran día?
Eskiden bana "İnce İş Vicky" derdi.
Hace tiempo me llamaba "Vicky la difícil".
- Nereye...
Jeremy, te presento a Vicky
Jez, biz hazırız.
Vicky no quiere perder su tren

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]