English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Volvo

Volvo tradutor Espanhol

436 parallel translation
- Sen bir 404'le Volvo'yu ayıramazsın!
¡ Un Mustang! Ya confundieron un 404 con un Volvo. ¡ Un Mustang!
- Volvo'ma atlayıp...
- Me monto en mi pequeño Volvo...
Volvo arabadaki genç adam ve Volkswagen'deki diğeri.
El caballero joven de ese Volvo y el otro del Volkswagen.
İşte garajın anahtarı... kurban her akşam tam 7.30'da garaja giderdi... 292 BX 74 plakalı, yeşil Volvo.
Esta es la llave del garage... donde la víctima va todos los días a las 7 : 30 en punto... manejando un Volvo verde, patente 292 BX 74.
Constantini adlı herifin cüzdanında bir Volvo'nun evraklarının bulunduğunu hatırlıyor musunuz?
¿ Recordáis que Constatini llevaba papeles de un Volvo?
- Volvo'yu kullanan o ufak tefek kel herifi gördün mü?
¿ Has visto al calvo que llevaba Volvo?
- Evet, bazen olur. - Burada konsantre olmaya çalışıyorum.
Manejo un Volvo, colorcrema.
Sen Carla ve bebeğini bej Volvo'nla gezdirirken... ben de hapishanede veya ölü olacağım ki, aynı kapıya çıkar.
Cuando esto se acabe, túvolverás a tu casa a enloquecera Carla y al bebé, dando vueltas en tu Volvo crema. Yyo estaré muerto.
O aptal Volvo'ları bozulup sen onu bedava tamir edene kadar bekle.
No estarán avergonzados cuando arregles su estúpido Volvo gratis. - ¿ Qué?
Evet. Kayınbiraderimle ortak kullandığım bir Volvo 144 Estate'im var.
Sí, comparto un Volvo 144 con mi cuñado.
Kendine ait Volvo bayiinde bir masanın üzerine yığılmış olarak bulmuşlar.
Desplomado sobre su mesa en su concesionario Volvo.
Beyaz Volvo.
Un Volvo blanco.
FMC129E ya da R beyaz bir Volvo.
FMC129E o R. posiblemente.. perteneciente a un Volvo blanco.
Ayrıca 250,000 dolarlık bu Volvo kamyonu kazanma fırsatları da var.
También podrán ganar un camión Volvo White de 250000 dólares.
Bu akşamın galibi, Dünya Şampiyonluğu Kupası,... Volvo'dan 250,000 dolarlık bir kamyon,... 100,000 dolarlık nakit para ve de bilek güreşi dünya şampiyonu unvanını kazanacak.
El ganador se irá de aquí con la copa mundial un camión de 250000 dólares de la compañía Volvo White 100000 dólares en efectivo y el título de campeón mundial de pulseadas.
- Ben aslında Volvo tercih ederim.
- Yo, personalmente prefiero los Volvos.
Volvo gibi kocaman bir şey istemiyorum açıkçası.
No quiero nada muy grande, como un Volvo o algo así.
Bu araba o değil, tamam mı? O bir Volvo idi kesinlikle bu değildi ve içinde ölü bir insan vardı!
No es el mismo coche, era un Volvo, no este.
Volvo'yu şu dört çekişli, büyük tekerlekli ve 200 beygir gücündeki... bir arabayla değişmişim gibi hissettim kendimi.
Hizo que me apeteciera vender el Volvo y comprar uno de esos todoterrenos con ruedas bien gordas y motores de 200 caballos.
Demek istiyorum ki, Volvo hoş bir arabaydı.
Ese Volvo era un buen coche.
Chrysler, Volvo, Jaguar, ATT, Yunan turizm bürosu ve United Airlines'a ihtiyacımız var. 24 saatin var.
Necesitamos a Chrysler, Volvo, Jaguar, ATT, a la Secretaría de Turismo de Grecia y a United Airlines.
" Volvo.
" Volvo.
Bir Volvo satıcısı olduğumu söyleseydim ikici kez bana bakmazdı.
No me hubiera ni mirado si le digo que soy vendedor de Volvos. Disculpe.
Ben bir Volvo satıcısıyım.
Soy un vendedor de la Volvo.
Ben Horst Mueller için çalışan bir Volvo satıcısıyım!
¡ Un vendedor de Volvos!
Ben bir Volvo satıcısıyım, ve adım George olur.
Soy vendedor de Volvos y mi verdadero nombre es George.
Ve Glen, Volvo'suyla, yanlış bir viraj aldı ve bir füze test sahasına girdi.
Y Glen cogió mal curva con su coche. Y acabó en la trayectoria de un misil de pruebas.
21.000'e süper bir spor araba alabilirsin, biliyorsun değil mi?
Con $ 21.000 puedes comprar un Volvo.
Volvo'larıyla gezegeni kurtarmaya çalışıyorlar.
¡ Gente que quiere que el mundo sea más seguro para sus "Volvos!" Además...
Bir sabah Volvo sahibi olarak mı uyanırım?
Me despierto una mañana con un Volvo?
Tatlim, bu bir apartman, Volvo degil.
Cariño, es un apartamento no un Volvo.
Plaka numaramı yazın, sıradan bir gri Volvo.
Anota mi chapa, hay un montón de Volvos grises ahí.
Volvo mu?
¿ Volvo?
Volvo.
Volvo.
Volvo 850 GLT'min tamir edilmesi ve özel park yerime teslim edilmesi emrini vermiştim.
Mandé a reparar mi Volvo 850 GLT y que lo dejaran en mi aparcamiento privado.
Volvo... evet.
Volvo... sí.
Volvo...
Volvo...
Ödevimi yaptım.
Un Volvo del 89.
Volvo'yu almadın mı?
¿ Compraste el Volvo?
Ben Tüketicinin Volvo dediğini sandım.
Según "Consumidor", el Volvo es el mejor.
" Yeni Volvo reklamını görmedin mi?
" ¿ Has visto el nuevo comercial de Volvo?
'89 Volvo.
Un Volvo del 89.
Hadi tatlım. Volvo'yu tarihe gömebiliriz.
Únete a nosotros, haremos de tu Volvo un clásico.
Volvonuza bir bakalım. Tamam mı?
Veamos su volvo, ¿ de acuerdo?
Stockholm'de bir brokerım var benim adıma Volvo'nun % 5'ini satın alacak.
Tengo un agente en Estocolmo que me va a comprar el 5 % de las acciones en Volvo.
Aptal Volvo'n için üzgünüm ama o kutuda gitmeyeceğiz.
Me da mucha pena tu Volvo, pero nos negamos a ir en el baúl.
12.33 84 model volvo'ları tepelere doğru gider.
A las 12 : 33 PM el auto corre a las lomas.
Şu Volvo mu?
¿ Es aquel un Volvo?
- Sen o şiiri al da...
¡ Pégalo en tu Volvo!
Volvo için haddini aşan bir laf.
Si estas tan cerca para leer esto, te mato. Muy valiente para un Volvo.
'89 Volvo.
Es el auto para mí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]