English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Voodoo

Voodoo tradutor Espanhol

457 parallel translation
Maria, O Voodoo davulları bu gece ne çalacaklar?
¿ Por qué se oyen los tambores vudú esta noche?
Hiçbir Voodoo gecesine gitmeyeceğim.
No saldré en la noche de vudú.
Voodoo'dan herkesin korktuğunu sanırdım.
Creí que todos le temían al vudú.
Voodoo büyücüleri Bayan Holland'ı iyileştirebilir mi demek istiyorsun?
¿ Quieres decirme que un cura vudú podría curar a la Sra. Holland?
Daha önce hiç voodoo'dan bahsetmemiştiniz, Bayan Rand.
Nunca antes había hablado del vudú, Sra. Rand. ¿ No?
Bu voodoo çaputlarını görünce size engel olmayacaktır.
Pero no le hará nada cuando vea los remiendos vudú.
Wesley'in söylediklerini ve dün gece evinize giren voodoo büyücüsünü göz önüne alarak, Emniyet Müdürü adli soruşturma açmaya karar vermiş.
En vista de las circunstancias, algo de lo que Wesley estuvo diciendo... y el hecho de que alguien del vudú entrara en tu casa anoche... el Inspector decidió iniciar una investigación.
Ben de hastalarımın ilacı yutması için sık sık voodoo lafları söylerim.
A veces digo algo de vudú para que un paciente trague un remedio.
Zehri, dili dudaklarının arasında büyü yapacak bir kadın ya da voodoo bebeğine iğne batıracak biri gibi yavaşça ve dikkatli bir şekilde yerine koydu.
La colocó cuidadosa, y lentamente, sacando un poco la lengua, con los gestos de una mujer que hechiza, que hunde un alfiler en una figurita de cera.
Kral'ın Kanun ve Kuralları Kitabı Hotantolu, voodoo'ya tapan, büyücü oğullarının, meydan dayaklarının beyazlardan ayrı yapılacağı kuralını getiriyor.
El reglamento del Rey dice en blanco y negro... que los negros sudafricanos, chicos vudú e hijos de curanderos... no hacen la instrucción con los blancos.
Cadılık, voodoo şeytana tapma.
Brujería, vudú adoración del demonio.
Voodoo mezarlıklar tanrısı ve ölü lejyonunun şefi.
Dios Vudú de los Cementerios y Jefe de la Legión de los Muertos.
Gitmeden önce bilmem gereken tek şey... o voodoo diyarında neler olup bittiği.
Lo único que debo saber antes de partir es ¿ qué sucede allí en "Mundo Vudú"?
Voodoo diyarı sadece afyon tarlasıymış. Basit bir eroin kaçakçılığı olayı.
Mundo Vudú sólo era campos de amapola simple contrabando de heroína.
Kananga : iyi gizlenmiş dönümlerce tarlada afyon yetiştiren adamı Baron Samedi'nin voodoo tehditleri koruyor.
Kananga, cultivador de amapola en vastos campos camuflados protegido por la amenaza vudú del Barón Samedi.
- Onlar Voodoo çivileri.
- Son los clavos de la maldición.
Kara büyü, Voodoo...
Voodoo.
Oh, bir kaç tane voodoo maskem de var.
Hasta tengo máscaras de vudú.
Sen aptalca batıl inançlar ve voodoo törenlerine araştırma mı diyorsun?
¿ ¡ Llamas investigación a ese montón de supersticiones y vudú! ?
Voodoo yapıyorlar, sanırım
Creo que están haciendo vudú.
Voodoo.
¿ Vudú?
Voodoo hiçbirşeyi çözemez.
El Vudú no resolverá nada.
Voodoo'ya inanmam.
Yo no creo en el Vudú.
voodoo gibi şeylere bende inanmam, ama köylüler inanıyor.
Yo tampoco creo en vudú, pero los nativos sí.
- Daha önce voodoo'yu duydunuz mu?
Doctor, usted debe estar bromeando.
- Voodoo mu?
Eso es cosa de niños.
Demek istediğim, bu voodoo sadece basit bir batıl inanç.
Básicamente, es un mezcla de religiones.
Bunu gördüm. Yerlilere göre... bu voodoo ile yapılan birşey.
Los nativos dicen... que tiene algo que ver con vudú.
Bize voodoo büyüsü yapıyorlar.
Si, bueno, de todas formas, apurémonos.
- Voodoo mu? - Lucas birşey bilmiyor. Babamın babası herzaman şöyle dermiş, ne zaman ki ölülerin üzerine yağmur yağarsa, onlar o zaman canlıların kanını emmek için geri dönecekler.
El padre de mi padre siempre decía, que cuando la tierra escupa a los muertos, regresaran para alimentarse con la sangre de los vivos.
Ben voodoo'nun ölüleri hayata döndürdüğüne inanmıyorum.
Y Lucas no cree... Que los muertos sigan muertos.
Voodoo yönünden araştırdın mı?
¿ Indagaron lo del vudú? ¿ Vudú?
Voodoo mu? Sadece Manhattan'da 80 tane gizli lanet tarikat var.
Sólo en Manhattan hay unas 80 sectas.
- Vudu?
- Voodoo?
Ben, Scottie Wheeler ve şuradaki Dr. Voodoo... Fun City'den sürpriz konuk sanatçı. Crockett...
Yo, Scottie Wheeler y el Dr. Vudú... con una actuación especial sorpresa directamente de Nueva York.
Sanki voodoo büyüsü gibi bir şey.
Fue como vudú o algo así, ¿ sabes?
Voodoo ekonomisi.
Economía vudú.
- voodoo gücü.
- El poder de hacer.
Voodoo Bir, 090, 15 milde radar teması. 500 knot'ta seyrediyorlar.
Voodoo One, 090, contacto por radar a 15 millas. Van a 500 nudos.
Voodoo Bir, Wood isabet aldı.
Voodoo Uno, le dieron a Wood.
- Ben Voodoo Bir.
- Habla Voodoo Uno.
Burası Voodoo Üç.
Habla Voodoo Tres.
Size söylüyorum, Güvece koyar voodoo.
Desarmará tus tornillos Y venderá tus partes
Eğer voodoo büyüsüne inanıyorsan...
Si crees en el vudú.
Tanrının cezası Marcy bana kara büyü yapana kadar gayet iyiydiler.
Estaban bien hasta que esa Marcie me hizo magia voodoo.
Nick, sen ve bu voodoo benimle ön tarafta buluşun.
Dejadlo y salid fuera.
Voodoo!
vudu
- Yine mi voodoo saçmalığı?
- ¿ Más de esta estupidez vudú?
Profesör, bu işaretlerin voodoo saçmalığı olduğunu mu söylüyorsunuz?
¿ Profesor, usted llama las marcas sobre la pared estupidez vudú? No.
- Bu gemide kötü bir voodoo var
Te lo estoy diciendo, hay algo en este bote que trae mala suerte.
Voodoo geleneği.
Es vudú.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]