Vücudumu tradutor Espanhol
794 parallel translation
Vücudumu vermek çok da önemli değil.
Dar mi cuerpo no es gran cosa.
Size vücudumu satmak istiyorum.
Quiero venderle mi cuerpo.
- Evet, vücudumu sergileyeceğim.
- Sí, mostrando mi cuerpo.
Benim ölü vücudumu geçerek konreye gidebilirsin. İlk olarak seni hapse koyacağım.
¡ Deberás pasar por encima de mi cadáver o te llevaré a la cárcel!
Bütün vücudumu kapladı.
Está en todo mi cuerpo.
Vücudumu formda tutmak, zihnimi uyanık tutmak... ve ev sahibimi yatıştırmak, tam zamanlı bir iş bu.
A mantener mi cuerpo en forma, mi mente alerta... y al casero tranquilo, ése es mi empleo.
Yoksulluk içimi kemiriyor ve şu kokuşmuş vücudumu çürütüyor.
Esto me pasa por estar arruinado. Ni siquiera mi cuerpo se siente a gusto conmigo.
- Bu vücudumu göstermeyecek!
- ¡ No favorece mi figura!
Vücudumu iyileştirebilirdi. O zaman gülmem ve şarkı söylemem doğal olurdu.
Podía haber curado mi cuerpo, entonces sería natural que yo riera y cantara.
Kendi vücudumu öğrendim.
Aprendí a inclinarme ante ellos.
Yaşadığım süre cehennemim olacak bu dünya bu kafayı taşıyan biçimsiz vücudumu görkemli bir taç süslemezse.
Y mientras vivo, por considerar este mundo un infierno, hasta que este cuerpo deforme que soporta esta cabeza esté orlada por una gloriosa... corona.
Ya vücudumu hazırlamaya çalıştılarsa...
Si trataran de preparar mi cuerpo...
Tam 4 ay boyunca sözümona iyilik meleği beni izledi. İnceledi, deldi. Savunmasız vücudumu talan edip, yağmaladı.
Por 4 meses, un supuesto ángel piadoso palpó, pinchó, pellizcó perforó y penetró mi cuerpo indefenso.
Yeni vücudumu görebilir miyim?
¿ Cuando podré ver mi nuevo cuerpo?
Bir ayağı çukurda bir ihtiyarın vücudumu takdir etmesi... bence gayet hoş. Hem ben de herhalde bunu hak ediyorum.
Me parece perfecto que el pobre señor, al borde de la muerte... se fije en mi cuerpo con el reconocimiento que creo merecer.
- Vücudumu mu?
¿ Mi cuerpo?
Aslına bakarsan öldüğüm zaman vücudumu Columbia Tıp Merkezi'ne vermeye söz verdim.
De hecho, cuando pase a mejor vida, que podría ser en cualquier momento, he prometido donar mi cuerpo al Centro Médico Columbia.
- Yani vücudumu mu?
¿ A mi? Será a mi cuerpo.
Ben, Dov Landau... Ben, Dov Landau vücudumu, beynimi, ruhumu ve varlığımı vücudumu, beynimi, ruhumu ve varlığımı... -... asla çekinmeden ve tüm özverimle...
Yo, Dov Landau, entrego mi cuerpo, mi mente, mi alma y todo mi ser, sin reservas ni condiciones, a los guerrilleros del Irgun.
Vücudumu ıslak bez ve sabunla siliyorum... Sonra da havlu ile kuruluyorum.
Aproveché que el tipo me dio la espalda, e hice como si me secara.
Seninle gelirdim. Vücudumu ele geçirmeden önce, kalbimi fethederdin.
Habría venido con vos... porque vos teníais mi corazón... antes de capturar mi cuerpo.
Geçim kaynağımı değiştirebilirim ama vücudumu, yüzümü yada ruhumu değiştiremem.
Puedo renovar un pasaporte, pero no puedo renovar mi cuerpo, ni mi cara, ni mi salud.
- Vücudumu kırmış olabilirsin ama - aklım ne kadar güçlenmişti bilmiyordun
Quizás hayas destrozado mi cuerpo, pero no tiene idea de lo poderosa que es mi mente.
Haftada bir gün, vücudumu dinlendiriyorum.
Limpia mi metabolismo para la semana.
- Yaşam vücudumu terk ediyor. ama aklım kalıyor.
La vida deja mi cuerpo, pero mi cordura sigue aquí.
Okların vücudumu deldiği, ve yükseklerdeki elin üzerime indiği için.
Tu mano me oprime fuerte.
Sargon vücudumu ödünç aldı.
Sargon tomó mi cuerpo.
Su vücudumu yıprattı. Romatizma oldum.
La humedad me ha provocado reuma.
" Benim geleceğimde kendini fayda sahibi diye tanımlayan herkes özgür olanlar dışında, ardımda bıraktığım benim vücudumu parçalara ayıran ve beni herkesin önünde yiyenlerin bulunduğu servete sahip olacaklar.
" Todos los nombrados como beneficiarios de mi testamento... excepto los hombres libres, entrarán en posesión de todo lo que dejo... con la condición de que despedacen mi cuerpo... y me coman a la vista de todos.
Catherine'e bakmak istesem bütün vücudumu o yöne döndürmem gerekiyor.
Si miro a Catherine giro todo el tronco hacia este lado.
Vücudumu Rock Hudson'a benzetirler.
Dicen que tengo el cuerpo de Rock Hudson.
Tiyatro dilinde vücudumu yani.
Quiero decir mi cuerpo, en términos teatrales.
Arkadaşı Valerie de benim vücudumu beğenmiş. Homoseksüel olduğumu söyledim.
Su amiga Valerie, se que esta muerta por mi.
Çıplak vücudumu sana göstermeden ölebilmem bana mutluluk veriyor.
Así que puedo morir sin... mostrarte mi piel desnuda. ... eso me hace feliz.
Vücudumu terk edebilirsem ne olur?
¿ Que es el abandono del cuerpo?
Vücudumu seviyorum.
Amo mi cuerpo.
Tüm sevgimi ve vücudumu erkek ve kız kardeşlerimle paylaşmak istiyorum.
Quiero darle mi cuerpo y mi sexo a todos mis hermanos y hermanas.
Benimle birisinin ilgilenmesi gerekiyorsa vücudumu şu arkada saklanan Bay İwakura'ya teslim etmeyi yeğlerim.
De necesitar a alguien para que se ocupe de mí, preferiría entregar mi cuerpo al Señor Iwakura, que se oculta allí.
Silahla beni tehdit edip köhne... küçük evine soktu... elbiselerimi çıkardı ve... karşısında vücudumu teşhir etmemi istedi.
Me llevo a punta de pistola dentro de su siniestra casita me quito la ropa e hizo que me exhibiera delante de ella
Uyuşturucu vücudumu mahvediyor.
Mi cuerpo... Esta consumido por la droga.
Gerektiği taktirde, vücudumu Clouseau'ya teslim etmek için hazırlıklıydım.
Estaba dispuesta a entregar mi cuerpo a Clouseau, de haber sido necesario.
Ruhum olmadan vücudumu vermem vucudum olmadan da ruhumu.
No entrego mi cuerpo sin mi alma, ni mi alma sin mi cuerpo.
"Benim vücudumu kullanarak, tanrı Apollon seninle konuşuyor."
"Apolo te habla por mi boca".
Bununla vücudumu da yok edebilirsiniz, General.
También puede destruir mi cuerpo con estos, General.
Vücudumu ve bütün benliğimi kaybetmeli miyim?
¿ Tengo que perder mi cuerpo, y a mi misma?
Beni kollarına alır ve kanayan vücudumu kucaklar.
Me toma en su brazo y acaricia mi cuerpo sangrante.
Vücudumu kimseye gösteremem.
No me gusta que vea mi cuerpo ningún hombre de mi sexo.
Ne kafamı ne vücudumu hissedebiliyordum.
No sentía mi cabeza ni mi cuerpo.
Bu gece vücudumu bir kadına söz vermiştim.
Y yo le había prometido mi cuerpo a una mujer esta noche.
İyiyim, özellikle vücudumu hesaba kattığımda. Waynette'e selam söyle.
Saluda a Waynette de mi parte.
Sahip vücudumu alabilir ama ruhuma dokunamaz.
El amo puede tomar mi cuerpo, pero no mi espíritu.