English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Vücüdunda

Vücüdunda tradutor Espanhol

17 parallel translation
Peki bu çocuk erişkin olduğunda ve bu uyuyan şey uyandığında, 20 ay içinde, en büyük güç insan vücüdunda olunca ne olacak?
Qué ocurrirá cuando sea adolescente y esa glándula dormida despierte y se convierta, por 20 meses, en la más poderosa fuerza en el cuerpo humano?
Hasar gören sinir, zehirli maddeleri uzaklaştırmayı düzenliyor. Vücüdunda zehir birikiyor... Zehirler de onu öldürüyor.
Los venenos que se están construyendo en su cuerpo la están matando.
Vücüdunda trilyonlarca hücre var : kalp hücreleri, deri hücreleri, beyin hücreleri, daha bir çok.
mira, tienes trillones de células en tu cuerpo - células del corazón, células de la piel, células del cerebro y asi.
Ve vücüdunda bozulmalar var biraz. Ama tüm son haberler ona gidiyor.
Pero lo que tiene que Preocuparle son las últimas noticias que llegaron de ella.
Bakın, Ecklie'nin vücüdunda bilim adamı genleri yok.
Mira, Ecklie no tiene ni un hueso científico en su cuerpo.
Vücüdunda bir yol var.
Tiene un camino en su cuerpo.
- Vücüdunda kaç kemik kırdın?
¿ Cuántos huesos te has roto?
Ama hâlâ vücüdunda var.
Pero todavía están en su sistema.
Aynı evin banyo küvetinde 52 yaşında bir adam bulundu Vücüdunda 5.dereceden yanık izleri vardı.
En el cuarto de baño del piso, la policía encontró a un hombre de 52 años... con quemaduras de 5º grado, sumergido en agua hirviendo en su propia bañera.
Sarge'ın vücüdunda hiç taze yara bulamadık şef.
No encontramos heridas recientes.
Tabi ya, elektrolitler kadının vücüdunda serbest iyonlar içerir...
Esas cosas en nuestro cuerpo que contienen iones libres.
- Eminim ki olmuştur. Tek farkı vücüdunda gezinen kendi ellerindir.
- Seguro con tus propias manos sobre tu cuerpo.
Belki vücüdunda başka yerlerde de Jimmy'nin DNA'sını bulurlar.
O tal vez encuentren su ADN en otras partes de tu persona.
Vücüdunda her ne varsa 4 saattir orada
Sea lo que sea, lleva en su sistema unas cuatro horas.
- Denerim, ama... Artık aklının vücüdunda olmadığını söylemiştin, değil mi?
- Puedo intentarlo, pero dijiste que su mente ya no es una con su cuerpo, ¿ verdad?
Uriel ve sevgilisi apokrifa, Kehanetleri Raphael'e verdi, Karalamalar onun vücüdunda, simgeler birimiz ve hepimiz için.
Uriel y sus amados apócrifos, las profecías que le dio a Rafael, los garabatos en tu cuerpo, ficha para todos y cada uno.
O çocuk kendisinden bir parçanın başkanın vücüdunda olduğunu bilse neler düşünürdü merak ediyorum.
¿ Qué pensaría el chico si supiera que una parte suya está en el cuerpo del presidente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]